Allah'ın tüm sıfatları, isimleri ve fiilleri kemal midir?

Tarih: 15.03.2015 - 01:01 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Allah'ın tüm sıfatları kemal midir?
- Bir de Allah'ın fiilleri ve isimleri de kemal midir?
- Allah hakkında vacip değil de caiz olan sıfatlar var mıdır; varsa bunlar da kamil midir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

1. Allah’ın bütün sıfatları ve isimleri mükemmeldir, noksanlıktan uzaktır. Allah’ın Kuddüs ismi, onun bütün isim ve sıfatlarıyla noksanlıktan uzak ve sonsuz kemalde olduğunu göstermektedir.

2. Allah’ın isim ve sıfatları gibi fiilleri de sonsuz kemalde/mükemmelliktedir.

“Yedi göğü birbiri üstünde (bir ahenk ve nizam içinde) yaratan O’dur. Sen, Rahman (olan Allah)’ın yaratmasında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Gözünü (varlıklara) bir çevir de bak! Bir uygunsuzluk görebiliyor musun? Sonra gözü iki defa daha çevir, bak! Göz, umduğunu bulmadan bitkin ve perişan bir halde sana dönecektir.” (Mülk, 67/3-4)

mealindeki ayette, Allah’ın fiillerinin de mükemmel olduğunu göstermektedir.

- Şunu unutmamak gerekir ki, her fiilin kemali o fiilin ilgili olduğu konuyla alakalıdır.

Buna göre, bir fil, bir karıncadan daha mükemmel değildir. Yani Allah’ın fiilleri olan varlıklardaki kemal ve mükemmellik, insanın aklına veya gözüne hitap eden yönü itibariyle değil, Allah’ın sonsuz ilim, hikmet ve kudretini yansıtan bir sanat eseri olması yönüyledir.

3. Sıfat, Allah’ın zatına nisbet edilen bir kavramdır. Kainatın yaratıcısı ve yöneticisi, şüphe yok ki zihni bir varlıktan ibaret olmayıp “Hak” isminden de anlaşılacağı üzere zihnin dışında fiilen de vardır. Fakat insanı sınırlandıran fizyolojik şartlar, O’nu dünya hayatında görme imkanını vermemektedir.

Bazı felsefi doktrinlerden farklı olarak dinler, kişiye telkin ettikleri tanrının zihinle benimsenmesinin yanında ona gönülden bağlanılmasını da isterler.

Her şeyden önce, inanan ve inandığına ibadet etmek isteyen insan için Allah’ın bazı sıfatlarla nitelendirilmesi kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.

Bilinmeyene tapınmak mümkün değildir. Zat-ı ilahiyye etrafında ilk defa ortaya çıkan fikri hareketler iki noktada yoğunlaşıyordu: Zatın nitelendirilmesi ve tevhidin korunması.

Şüphe yok ki kendimize ve etrafımızı saran kainata hakim olan ve tapınılmaya müstahak bulunan yaratıcının bilinmesi, bunun için de bazı sıfatlarla nitelendirilmesi gerekir.

O, zatına nisbet edilecek bu sıfatları sonradan kazanmış olamaz; çünkü bu takdirde yetkinlik ifade eden sıfatlara sahip olmadan önce onlardan yoksun olmak gibi bir eksikliğe, ayrıca sonradan bazı özelliklere kavuşmak suretiyle de değişikliğe maruz kalmış olur.

Şu halde söz konusu sıfatların da zat gibi kadim olması gerekir.

Sıfat konusunda bu genel bilgilerden sonra şunu ifade etmeliyiz ki, Allah’ın sıfatlarını ele alan ilim dalı olan kelamda sıfatlar, zati, subuti ve fiili sıfatlar şeklinde tasnif edilmiştir. Vacip ve caiz şeklinde herhangi bir sıfat tasnifi bulunmamaktadır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun