"Kıyamet günü her Müslümana bir Yahudi veya Nasrani verilir." hadisini açıklar mısınız?

Tarih: 18.05.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

 "Kıyamet günü olduğu zaman her Müslümana bir Yahudi veya Nasrani verilir ve 'Bu senin yerine atılacak kurtuluş fidyen olacaktır.' denilir."
- Bu hadis-i şerifi açıklar mısınız?
 

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Taberanî’nin Ebu Musa (el-Eşarî) den yaptığı rivayete göre, Peygamberimiz (a.s.m) şunları söylemiştir:

"Allah, kıyamet günü mahlukatı topladığında, Ümmet-i Muhammed'e secde etmeleri için izin verir. Onlar Allah'a uzun bir secde yaparlar. Sonra onlara, 'Başlarınızı (secdeden) kaldırın. Biz sayınız kadar (kâfirleri), ateşten kurtuluşunuz için fidyeleriniz yaptık.' denilir." (bk. Mecamu’z-Zevaid, 10/70).

İbn Mace de Ebu Bürde tarikiyle Ebu Musa’dan aynı hadisi rivayet etmiştir.

Hadisin manası şu olabilir:

Allah -adaletinin bir gereği olarak- her insan için hem cennette hem de cehennemde bir yer hazırlamıştır. Cehennemliklerin cennetteki yerleri ehl-i cennet olanlara verilir. Aksi de söz konusudur. Bu hadiste “fidye” olarak ifade edilen husus, bu gerçeğe işaret etmektedir.

Nitekim Müslim’de de Ebu Musa’dan aktarıldığına göre Hz. Peygamber (a.s.m) şöyle buyurmuştur:

“Kıyamet günü geldiğinde, Aziz ve Celil olan Allah her Müslüman’a bir Yahudî veya bir Hristiyan’ı teslim eder ve ‘işte bu, senin ateşten kurtuluş fidyendir.’ buyurur.” (Müslim, Tevbe, 49).

Kâfirin mü'min için cehenneme fidye olması:

Sen cehenneme girmeyi gerektiren işler yapmıştın, işte senin fidyen budur, manasınadır. Çünkü Allah Teâlâ cehennemi dolduracak belli bir sayı takdir buyurmuştur. Kâfirler küfürleri sebebiyle cehenneme girince, Müslümanların fidyesi mânâsına gelirler. Müslümanların günahlarını bağışlayıp, o günahları Yahudilerin ve Hristiyanların üzerine yükleme konusuna gelince; buradaki yüklemek tâbiri mecazdır. Yahudilerle Hristiyanların üzerine yüklenecek günahlar Müslümanların değil, küfür ve isyan sebebiyle kazandıkları kendi günahlarıdır. Allah Müslümanların günahlarını affedince, kâfirlerin günahları kalacak ve onlar sanki iki fırkanın günahlarını yüklenmiş gibi olacaklardır.

Ayrıca şu ihtimal de olabilir: Kâfirlerin açtığı kötü bir çığırdan bazı Müslümanlar da gidecek, fakat Allah'ın affına mazhar olacaklar; çığırı açan kâfirlere ise o günahların misli yüklenecektir.

Özetlersek; herkes için iki yurtta da yerler vardır. Kâfirler cehennemdeki yerlerini aldıkları zaman, âdeta Müminlerin oradan kurtulmaları için birer kurtuluş fidyesi olmuş olurlar.(bk. Nevevî, ilgili hadisin şerhi). Yani, mesele Allah’ın affına bağlıdır. Allah’ın ilk başta affettiği kimselerin fidyesi hemen belli olduğu gibi, cehenneme girdikten sonra affedilenlerin fidyesi de o zaman belli olur. Ayrıca, “kurtuluş fidyesi” kavramı -yalnız bu ümmet için değil- bütün cennetlikler için geçerlidir. Nitekim, bazı rivayetlerde “bu ümmet” yerine, “Ehl-i tevhid” ifadesi kullanılmıştır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun