Teşehhüdde (tahiyyatta) parmaklar nasıl tutulmalıdır?

Tarih: 02.06.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

-  İşaret / şehadet parmağını ne zaman kaldırmak gerekir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hanefilere göre:(1) Namaz kılan kişi teşehhütte sağ elini sağ uyluğu üzerine, sol elini sol uyluğu üzerine koyar ve parmaklarını açar. Bu durum aynen iki secde arasındaki oturuş gibidir. Parmakların arası az açılır, uçlan dizlerin üzerine konur, fakat en sahih olan görüşe göre, ellerle diz kapakları tutulmaz. Mutemed olan görüşe göre, kelime-i şehadet getirirken sağ elin işaret parmağı, "Lâ ilâhe"nin "Lâ"sında kaldırılıp uluhiyetin ispatı sırasında yani "İllallah" derken indirilir ki, bu kaldırma ve indirme işaretleri ile Allah'ın eşinin bulunmadığını teyit edilmiş olsun. Oturuşta parmakların hiç biri yumulmaz.

Bunlann dayandıklan delil, Sahih-i Müslim'de İbni Zübeyr'den rivayet edilen ve buna delâlet eden bir hadistir. Çünkü Müslim'deki rivayette sadece işaret parmağının kaldınlıp indirilmesi ile yetinildiği zikredilmiştir.

Malikilere göre:(2) Teşehhüt durumunda sol el serbest bırakılır ve işaret parmağı ile baş parmak dışında sağ el yumulur. Bu parmaklar da küçük parmak, onu takip eden parmak ve orta parmaktır. Bu parmakların baş kısmı baş parmağın dibindeki etli kısma bitiştirilip işaret parmağı ile onunla işaret ediliyormuşçasına uzatılır.

Teşehhüdün başından sonuna kadar işaret parmağının vasat bir şekilde sağa sola hareket ettirilmesi menduptur. Aşağı yukan tarzında değil. Bunun dayandığı delil Vail b. Hucr'un rivayet ettiği hadistir. Vail, Hz. Peygamber (asm)'in namaz kılma şeklini anlatırken şöyle diyor:

"Sonra oturup sol ayağını yere yatırdı ve sol elinin avuç kısmını uyluğu üzerine ve sol dizi üzerine koydu ve sağ dirseğini sağ uyluğunun hizasına getirdi. Sonra parmaklarından ikisini yumarak halka şeklinde yaptı, sonra parmağını kaldırdı ve bu parmağını hareket ettirdiğini gördüm, dua ediyordu."(3-4)

Şafiî ve Hanbelîlere göre:(5) Birinci ve ikinci teşehhütte otururken ellerin iki uyluk üzerine konulması sünnettir. Şâfiilere göre, kişi sol elini açıp parmaklarını birbirine bitiştirir. Öyle ki, parmakların uçları diz kapakları ile eşit bir duruma gelmelidir, yine parmakların uç kısmı bütünü ile kıbleye karşı yöneltilmiş ve parmaklann arası açık olmamalıdır. Çünkü parmakların arasını açık tutmak baş parmağın kıbleden çevrilmesine yol açar.

Şâfiilere göre teşehhütte oturan kişi sağ elini sağ uyluğu üzerine kor ve elin küçük parmağı ile onun yanındakini ve orta parmağını yumar. Hanbebîlere göre ise, baş parmağını orta parmağı ile birlikte halka yapar.

Sonra işaret parmağı ile işaret ederek "İllallah" sözünde parmağı kaldırır, fakat sağa sola hareket ettirmez. Hz. Peygamber (asm) böyle yapmıştır. Devamlı olarak da yukarıda İbni Zübeyr'in rivayetinde geçtiği üzere parmağına bakar.

Şafii ve Hanbelilerde azhar olan görüşe göre oturan kişi teşehhütte baş parmağını işaret parmağına bitiştirir. Bunun şekli 53 rakamı gibi olur. Baş parmağı elinin altına avuç içine almak suretiyle bu rakam görünümü temin edilir. Eğer baş parmak ile işaret parmağını birlikte salıverirse yahut orta parmağın üzerinde ikisini yumarsa yahut başları ile ikisi arasında halka yaparsa yahut orta parmakların ucunu baş parmağına bağlarsa sünneti yerine getirmiş olur. Çünkü bütün bunlarla ilgili hadisler gelmiştir. Fakat birincisi daha faziletlidir. Nitekim Şâfiflerde bu görüşü benimsemişlerdir. Çünkü ravileri daha fakih kimselerdir.

Şâfiiler ve Hanbelilerin bu meselede dayandıklan delil İbni Ömer'in rivayet ettiği hadistir:

"Hz. Peygamber (asm) sağ elini sağ dizi üzerine koyup elli üç sayısı şeklinde parmaklarını yumdu ve işaret parmağı ile işarette bulundu."(6)

Parmakları hareket ettirmemesi gerektiğinin delili Abdullah b. Zübeyr'in rivayet ettiği şu hadistir:

"Hz. Peygamber (asm) dua ettiği zaman parmağı ile işaret eder ve parmağını hareket ettirmezdi."(7)

Sa'd b. Ebu Vakkas'ın rivayetinde ise şöyle buyurulmaktadır:

"Ben parmaklarımla dua ederken Hz. Peygamber (asm) bana uğradı ve 'ehad, ehad' diyerek işaret parmağı ile işarette bulundu." (8)

Dipnotlar:

1. ed-Dürrü'l-Muhtâr, I,474,231 - Neylü'l-Evtâr, II, 283.
2. eş-Şerhu's-Sağır, I, 330.
3. Beyhaki şöyle dedi: Hareket ettirmekten maksadının onunla işaret etmek olması muhtemeldir. Hareketinin tekrarlanması değil. Dolayısıyla bu şekilde İbni Zübeyr'in rivayeti ve Ahmed, Ebu Dâvud, Neseî ve İbni Hıbban nezdindeki şu sözler arasında çelişki meydana gelmemektedir "Hz. Peygamber (a.s) işaret parmağı ile işaret eder, onu hareket ettirmez, gözü bu parmağından öteye geçmezdi." Neylü'l-Evtâr, II, 283.
4. Bu hadisi Ahmed, Neseî, Ebu Dâvud, İbni Mace, İbni Huzeyme ve Beyhaki rivayet etmişlerdir. (Neylü'l-Evtâr, II, 283.) Beyhaki İbni Ömer'den zayıf bir hadis rivayet etmiştir: "Namazda parmakları hareket ettirmek, şeytana korku vermektir."
5. Muğnİ'l-Muhtâc, 1.172 vd.; Haşiyetü'l-Bacuri, 1,177; el-Muğnî, I, 534.
6. Bu hadisi Muslim rivayet etmiştir. Bu keyfiyetin elli üç olması bazı hesapçılara göredir. Çokları bu şekle 59 adını vermektedirler. Fakihler haberin lafzına dayanarak elli üç manasını tercih etmişler­dir.
7. Ahmed, Ebu Dâvud, Nesei ve İbni Mace rivayet etmişlerdir.
8. Bu hadisi Nesei rivayet etmiştir.

(bk. İslam Fıkhı, Vehbe Zuhayli, II, 39-40)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 100.000+

Yorumlar

cevahir_g

Alıntı:
"Yeter ki, doğruların sağlamasını Kur?an ve Hadis endeksli sağlam bilgi ölçütleriyle yapalım."
Bunu herkesin yapabileceğini sanmıyorum

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun