Teyemmümle namaz kılan kimse, vakit çıkmadan önce suyu bulacak olursa, namazını yeniden kılması gerekir mi?

Tarih: 12.06.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Ebû Said (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir:

“İki kişi teyemmüm ederek namazlarını kılmışlardı. O namaz vakti çıkmadan da su bulmuşlardı. Onlardan biri su ile abdest alıp namazını tekrar kıldı. Diğeri ise namazını tekrar kılmadı. İkisi birden durumu Rasûlullah (s.a.v)’e sordular. Rasûlullah (s.a.v), namazı tekrar etmeyen kimseye şöyle buyurdu:

“Sünnete uyup doğruyu yapmışsın, namazın tamamdır.” Diğer kimseye de: “Sana da kıldığın namaz kadar sevap vardır.” buyurdular. (Ebû Davud, Tahara: 128; Dârimi, Tahara: 65)

Hattabi bu hadis hakkında şunları söylemektedir:

"Bu hadisten anlaşıldığına göre, su ile abdest alan hakkında olduğu gibi, teyemmüm eden için de namazı vaktin başında kılmak sünnettir. Ancak bu meselede ulema ihtilaf etmişlerdir. İbn Ömer'in, vakit içerisinde istediği anda teyemmüm eder, dediği rivayet edilmiştir. Atâ, Süfyân, Ebû Hanife ve Ahmed b. Hanbel de aynı şeyi söylemişlerdir. İmam Mâlik'in görüşü de buna benzemektedir. Ancak İmam Mâlik, kişi suyun bulunması umulmayan bir yerde ise, vaktin başında teyemmüm eder ve namazını kılar demiştir.

İmam Zuhrî'nin, "Vaktin çıkmasından korktuğu bir zamana kadar teyemmüm edemez." dediği rivayet edilmiştir.

Aynı şekilde teyemmüm edip namazını kıldıktan sonra, daha vakit çıkmadan suyu bulan kişinin ne yapması gerektiği de ihtilaflıdır. Atâ, Tâvûs, Mekhûl ve Zührî'ye göre namazını iade etmelidir. Evzâî ise, bunu müstehab görmüş 'vâcib' dememiştir.

Cumhur diye ifade edilen, alimlerin çoğunluğuna göre ise, namazı iadeye lüzum yoktur. Bu, İbn Ömer'den de rivayet edilmiştir. Şafiî, Mâlikî, Hanbelî ve Hanefî mezheplerinin görüşleri de bu şekildedir."

Hattâbî'nin özet olarak verdiği bu bilgiler, namazı kıldıktan sonra suyu gören kimseye ait hükümler ile namaz vakti girince hemen teyemmüm edilip namazın kılınıp kılınmayacağı konusundaki ihtilaflara işaret etmektedir. Teyemmümle namaza duran veya henüz namaza durmadan suyu gören kimsenin ne yapması gerektiği de aynı şekilde ihtilaflıdır.

Cumhura göre, namaza durduktan sonra suyu bulan kimse namazını kesmez. Ebû Hanîfe ve bir rivayetinde Ahmed b. Hanbel teyemmümün bozulduğu görüşündedirler. Ancak Muğnî'nin ifâdesine göre, Ahmed b. Hanbel cumhurun görüşünden dönmüştür. Hanefî mezhebinde namaz içinde su bulunsa teyemmüm bozulacağından namaz da bozulmuş olur, yeniden namazın kılınması gerekir. Muzenî, Sevrî, Evzâî ve İbn Şureyh'de bu görüştedir.

Teyemmüm edip de henüz namaza durulmadan su bulunacak olursa, ittifakla teyemmüm bozulur.

Her ne kadar yukarıda Hattâbî'nin sözleri nakledilirken, namazını teyemmüm ile kılıp vakit çıkmadan suyu gören kimsenin namazını iadeye gerek olmadığı dört mezhebin görüşü olarak verilmişse de bu konuda Şâfiiî mezhebinde bazı ayrılıklar vardır. Bunları İmam Nevevî şu şekilde ifâde etmektedir:

"Teyemmümle kılınan namazın iadesi meselesine gelince, bizim mezhebimize (Şafilere) göre hastalık, yara ve buna benzer bir sebepten dolayı teyemmüm etmişse, iade gerekmez. Suyu kullanmaktan âciz olduğu için teyemmüm etmişse -ki, yolculukta olduğu gibi- suyun olmadığı bir yerde ise yine iade gerekmez. Ama suyun bulunmaması nâdir olan bir yerde teyemmüm etmişse iadesi gerekir. Sahih olan görüş budur."

Bazı Hükümler

1. Suyun bulunmadığı yerde teyemmüm yapılabilir.
2. Önemli meselelerin merciine götürülmesi gerekir.
3. Teyemmüm eden kimsenin namazını kıldıktan sonra vakit çıkmadan suyu bulması halinde namazını iade etmesine gerek yoktur.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 2/47-49.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun