Bakara 177. ayette ...infak, namaz ve zekat sıralamasının hikmeti nedir?

Tarih: 29.06.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İnfak neden namazdan ve zekattan önce zikredilmiştir?
- Ayetlerde, namaz neden zekattan önce gelir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kur'an'da emirlerin sıralanışındaki hikmetler hakkında özel yazılmış bir kaynağı hatırlamıyoruz. Gerek ayetlerin, gerek kelimelerin, gerek bazı hükümlerin diziliş hikmeti hakkındaki bilgiler seyrek de olsa, çeşitli tefsirlerin dağınık yerlerinde serpiştirilmiş olarak görmek mümkündür.

Hükümlerle alakalı mevcut sıralama, Kur’an’ın her yerinde aynı olmadığı için, belli bir kural dahilinde bir hikmetin tespit edilmesi kolay olmamaktadır. “Her makamın ayrı bir sözü vardır” anlamına gelen  kaide gereğince farklı ayetlerin dizilişindeki farklı sıralamanın  hikmetini ilgili ayetin bulunduğu makama/konuma göre değerlendirmek gerekir. Bu hikmetlerin değişik yönleri olduğu için farklı yansımalarına göre farklı değerlendirilmesi de normaldir. Bu pencereden bakınca, şunu diyebiliriz ki;

Soruda geçen Bakara suresinin 177. ayetinde merkeze oturan ana tema namaz kılanın yönünü tayin eden “kıble” ve “iyilik”tir.

Ayetin başında öncelikle “iyilik”ten bahsedildiği için, -zekât olsun, olmasın- “infak” konusunun birinci sıraya yerleşmesi “iyilik” temasına pek uygun düşmektedir. Ayetin asıl teması namaz/kıble konusu olduğuna göre, ikinci sırada namaza yer verilmesi bu hikmete uyum sağlamaktadır. Zekât konusunun üçüncü sırada yer alması ise, ona verilen önemden kaynaklanmaktadır. Çünkü, ilk başta zikredilen “infak/iyilik” kavramında zekât da vardır, belki de en başta anlaşılması gereken odur. Fakat, adının  namazdan sonra yeniden tasrih edilmesi, hem ona verilen değeri, hem de genellikle Kur’an’da bedenî bir ibadet olan namazdan sonra, malî bir ibadet olarak ona yer verilmesiyle ilgili sırlamaya da uygundur.

Bu açıklamalar ışığında ilgili ayetin mealini hep birlikte okuyalım:

İyilik (ve hayır), yüzlerinizi doğuya ya da batıya doğru çevirme değildir. Asıl iyilik; Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara ve peygamberlere iman eden, sevdiği malını Allah’ı hoşnut etmek için yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalan gariplere, isteyenlere ve boyunduruk altında bulunup hürriyetine kavuşmak isteyen köle ve esirlere veren, Namazı hakkıyla ifa edip zekâtı veren, sözleştiği zaman sözlerinde duran, hele hele sıkıntı ve hastalık hallerinde, savaşın şiddetleri esnasında sabreden kimselerin davranışlarıdır. İşte onlardır imanlarında samimi olanlar  ve işte onlardır Allah’ı sayıp günahlardan korunan takvalılar!” (Bakara, 2/177).

Nitekim aşağıdaki ayette de önce namaz, sonra zekâta yer verilmiştir:

“O müttakiler ki görünmeyen âleme inanırlar. Namazlarını tam dikkatle ifa ederler. Kendilerine ihsan ettiğimiz nimetlerden hayır yolunda harcarlar.” (Bakara, 2/3).

Kur’an’da genel olarak namaz, zekattan daha önceliklidir. Bu her iki ilahî vecibenin yan yana yer aldığı yirmi altı ayette, birinci sıra namaza ikinci sıra zekâta verilmiştir. Bunun hikmetlerini birkaç madde halinde arz etmekte fayda mülahaza etmekteyiz:

a. Namaz, Mekke’de, zekât ise Medine’de farz kılınmıştır. Önce yürürlüğe konan hükme öncelik verilmesi güzel bir tevafuktur.

b. İslam’da namaz imandan sonra en büyük vecibedir. Bakara, 3. ayette olduğu gibi, birçok ayette, iman’dan sonra namaza yer verilmiş olması bu fazilet sıralamasına uygundur.

c. Namaz her gün beş defa kılınması gereken bir vecibedir. Zekât ise yılda bir defaya mahsus olarak var olan bir vecibedir. Bu açıdan da birinci sırada namazın olması daha uygundur.

d. Namaz fakir-zengin erginlik çağına gelmiş herkse farzdır. Zekat ise sadece zenginlere mahsus bir vecibedir. Bu açıdan da birinci sırada namazın olması gerekmektedir.

e. Namaz bütün ibadetlerin bir fihristidir. Ayakta, rükuda, secdede olan melek, hayvan ve bitkilerin ibadet şekillerini içine aldığı gibi, hac, oruç ve zekâtın bazı yönlerini de yansıtmaktadır. Böyle bir ibadetin imandan sonra birinci sırada yer alması konumuna uygun düşmektedir.

f. Namaz şahsi kemalatın zirvesi olan kulluk zirvesinin manevi miracıdır. Bu bakımdan da birinci sıraya oturması pek uygun düşmektedir.

g. Namaz bedeni, zekât ise, mali bir yükümlülüktür. İnsanın kendi bedeni malından daha değerli olduğuna göre, bedenin zekâtı olan namaz vecibesinin, malî bir vecibe olan zekâttan daha öncelikli olması, adalet ve muvazene hikmetinin bir yansımasıdır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun