Bir kimsenin, haksız yere, geçerli bir sebep olmadan, karısını boşaması hakkındaki hüküm nedir?

Tarih: 10.07.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Şurasını unutmamak gerekir ki İslâmiyet, boşanmaya giden yolu uzatmış, eşlerin prensip olarak ilk defa birbirleriyle anlaşma ve uzlaşma zemini aramalarını teşvik etmiştir. Bu bakımdan Kur'ân-ı Kerim'de erkeklerle kadınların iyi geçinmeleri emrolunmuştur. Saadet ve sevgi karşılıklı fedâkârlıklarla olur. Ve karşılıklı teslimiyetle devam eder. Erkek kadının bazı özelliklerini beğenmeyebilir. Fakat bunları asla bir geçimsizlik vesilesi yapmamalıdır. Zira kadında, kendisinin hiçbir zaman sahip olamayacağı ve de hoşuna giden huylar da bulunabilir. (bk. Nisa, 4/19)

Allah Teâlâ´nın boşanmayı helal kılması, Müslümanların, aşırı geçimsizlik sonucunda doğan büyük sıkıntılardan kurtulmalarını mümkün kılmak içindir. Talâka izin verilmiş olması, isteyenin keyfine göre istediği zaman karısını boşayabileceği anlamına gelmez. Evlilik ilişkilerinde doğan problemlere karşı Allah´a tevekkül edilerek sabredilmesi tavsiye edilmektedir.

Eşler arasında geçimsizlik türlü sebeplerden çıkabilir. Karı-koca bu geçimsizliği önce kendi aralarında gidermeye çalışmalıdırlar. Eğer başarıya ulaşılamazsa iki tarafın ailelerinden birer hakeme baş vururlar. Âlimlerin çoğunluğuna göre karı-koca, anlaşmazlık büyüdüğünde hâkime başvururlar. Hâkim de onların aralarını bulması için bu işe layık iki hakem tayin eder. Âyet-i Kerime'de;

"Hakemler eğer barıştırmak isterlerse, Allah eşlerin aralarını bulur, düzeltir." (bk. Nisa, 4/35.)

buyurulmaktadır. Hakemler bütün gayretlerine rağmen barışmayı sağlayamazlarsa, talak yani boşanma safhaları başlar.

Görülüyor ki, boşanma bir zaruretin, kaçınılmaz bir durumun neticesinde mubah kılınmış, Kur'ân-ı Kerim'de,

"Kadınlar size itaat ederlerse, aleyhlerine bir yol aramayın."(Nisa, 4/34.)

buyurularak zarûretsiz boşama yasaklanmıştır. Hz. Peygamber (asm) de şöyle buyurmuştur:

"Evleniniz, fakat boşamayınız. Çünkü Allah zevke düşkün erkeklerle zevkine düşkün kadınları sevmez." (Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, I/304)

"Allah Teâlâ'ya, helal kıldığı şeylerin en sevimsizi talaktır." (İbn Mâce, nikâh 1; beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, VII/322; Hakim, Müstedrek, II/196)

Boşama zaruret haline gelince de işi uzatmak anlamsız ve tehlikelidir. Çünkü eşler arasındaki karşılıklı sevgi ve saygı kalkıp aralarını düzeltme imkânı ve ihtimali kalmayınca karşımıza üç yol çıkar.

a) Nefret ve geçimsizliğe rağmen evliliğin devamında ısrar.

b) Evlilik hukuken mevcut olduğu halde, eşleri muvakkaten ayırmak.

c) Boşanma yoluna gidilmesi.

Bu yolların ilk ikisi aile saadetini sağlamaktan uzak olduğu gibi, aynı zamanda eşlerin hayatını zindana çevirecek yollardır.

Neticeyi şu şekilde özetlemek mümkündür:

1. Eşler birbirleri için çekilmez bir yük haline geldikleri zaman talaka baş vurmak mübahtır.

2. Eğer kadın, sözleri ve fiilleriyle kocasını ve başkalarını incitmeyi, âdet haline getirmişse veya namazını kılmıyorsa, kocasının onu boşaması müstehabdır. Nitekim İbn Mesud (r.a.) "Kadının mehri üzerimde bir borç olarak Allah'ın huzuruna varmam, benim için namaz kılmayan bir kadınla birlikte yaşamamdan daha hayırlıdır." der.

3. Erkeğin erkeklik organını kaybetmek veya cinsi kudretini yitirmek gibi evlilik hayatını devam ettirme imkânından mahrum kalması halinde, karısı boşanmak isterse, karısını boşaması üzerine vâcib olur.

4. Sebepsiz olarak boşamak ise, mekruhtur. Nitekim yukarıda geçen "Allah Teâlâ'ya helâl kıldığı şeylerin en sevimsiz olanı talaktır." Hadis-i şerifi de bunu ifade etmektedir. Çünkü bir şeyi Allah’ın sevmeyip, ona buğz ettiği halde haram olmayışı, o fiilin mekruh olduğunu ortaya koyar.

"Helal"  kelimesi  haramın  zıddıdır  ve  vâcib,  mendup, mekruh,  farz terimleri  de bu kelimenin kapsamı içerisine girmektedir. Bu kelime, bu hadis-i şerifte mekruh anlamında kullanılmıştır. Çünkü Allah'ın sevmediği bir şeyin helal olması, onun mekruh olduğunu gösterir. Cevaz sınırından farza kadar çıkan, yasak sınırları içerisinden de harama kadar inen talak'ın vâcib, mendup, caiz, ve haram çeşitleri yanında bir de mekruh olanı vardır.

Kadı Iyaz'a göre ise, talak sebepsiz yere eşlerin menfaatini ortadan kaldırmaktan başka bir şey olmadığından haramdır.

Hanefi ulemasından Kemalüddin b. Hûmâm'a göre, bu hadis-i şerif talakın haram değil, helal olduğuna delâlet etmektedir. Ancak bu cevazın dayanağı ihtiyaç ve zarurettir. Böyle bir durum olmadan boşamanın yasak oluşu, "Mubah ve helalin Allah nezdinde en sevimsiz olanı boşamadır.” ve "Allah, zevkine düşkün ve çok boşayan kişilere lanet eder." hadisleri ile sabittir. (bk. İbnu'l-Hümâm, Fethü'l-Kâdir, III/22)

5. Haram olan talak. Bu da “Bid'i talâk" ismi verilen ve sünnî talaka aykırı olarak yapılan boşama şeklidir. Yani kendisiyle daha önce zifâfâ girilmiş bir kadına, hayız hâlinde iken veya temizlenip de cinsî münâsebette bulunduktan sonra veya bir temizlik süresi içinde birden fazla uygulanan talaktır. (bk. Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 8/333-336.)

Anlaşıldığı gibi koca karısını dilediği gibi boşayamamaktadır. Bunun belirli bir vakitte olması gerekmektedir. Boşanmaya karar veren kimse, karısının hayızdan temizlenmiş olmasına ve temizlik döneminde onunla bir ilişkiye girmemiş bulunmasına dikkat etmek zorundadır.

Boşamanın ikinci merhalesi ise, boşanmadan sonra başlayan iddet müddetidir. İddet süresi içerisinde ve bitiminde nasıl davranılması gerektiği şu şekilde bildirilmektedir:

"Boşanan kadınlar iddetlerinin sonuna varınca onları, güzelce nikâhınız altında tutun veya onlardan güzellikle ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi yaptıklarınıza şahit tutun. Şahitliği de Allah için yapın. Allah'a ve ahiret gününe iman edenlere bununla öğüt verilir. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir kurtuluş yolu gösterir.” (Talak, 65/2)

Uyulması emredilen hükümleri Allah´tan korkarak tam bir samimiyetle uygulayan kimselere, bir kurtuluş bir çıkış yolu gösterileceği ve ummadıkları yerden rızıklandırılacağı haber verilmekte ve böylece diğer işlerde ve sıkıntılarda olduğu gibi, evlilik ilişkileri ve boşanma halinde Müslümanlardan, Allah Teâlâ´ya tevekkül ederek hileli yollara yönelmekten kaçınmaları gerektiği anlatılmaktadır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun