Hz. İsa, 12-30 yaşları arasında nerede yaşadı ve neyle meşgul oldu?

Tarih: 14.09.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hz. Meryem'le İsâ Aleyhisselâmın Mısır'a Gidişi:

Yüce Allah; Hz.Meryem'e, kavmi olan İsrail oğullarının,(1) kendisini de, oğlunu da,(2) öldürmeğe kalkacaklarını,(3) kavminin yurdundan,(4) hemen çıkıp gitmesini vahy ve ilham etmişti.

Bunun üzerine, Hz.Meryem'le İsâ Aleyhisselâmı, amcasının oğlu Yûsuf Neccar, merkebe bindirip acele Mısır'a kadar götürüp bıraktı.(5)

Anne oğul, Mısır'da bir tepeye yerleştiler.(6)

Bu hususta Kur'ân-ı Kerim'de şöyle buyrulur:

"Meryem'in oğlunu ve 0nun anasını (kudretimize) bir âyet kıldık. Onları, düz ve akar suya mâlik bir tepede barındırdık."(7)

Mısır Hayatı ve Halkın İsâ Aleyhisselâm'dan Gördükleri Şaşılacak Haller:

Hz.Meryem, Mısır'da, on iki yıl kaldı. İsâ Aleyhisselâmı, halktan, gizledi.(8) Hiç kimse, İsâ Aleyhisselâmın, onun oğlu olduğunun farkına varmadı.

Hz.Meryem'in, ne oğlunun hayatı hakkında, ne de, geçimi hakkında, hiç kimseye güvenci yoktu.

Bir tarladan ekin biçildiğini işitti mi?(9) hemen, oğlunun beşiğini, bir omuzuna alır, toplayacağı başakları koyacağı kabı da, o bir omuzuna yüklenerek tarlaya gidip başak toplardı.

Hz.Meryem; İsâ Aleyhisselâm, on iki yaşını tamamlayıncaya kadar, böyle yapmağa devam etti.(10)

Hz.Meryem; Mısır halkından, bir çiftlik ağasının evine konuk olmuştu. Çiftlik ağasının evinde yalnız fakirler ve yoksullar, otururdu. O sırada, çiftlik ağasına âid bir mal, saklandığı yerden, çalınmıştı. Fakat, Ağa, evinde barınan fakir ve yoksulları, suçlamıyordu. Hz. Meryem ise, ağanın uğradığı bu musîbetten dolayı, üzgündü.

İsâ Aleyhisselâm; annesinin, ev sahibinin musibetine, üzüldüğünü görünce, ona:

"Ey anneciğim! Çalınan malını, ona, göstermemi istermisin?" diye sordu.

Hz. Meryem:

"Evet! İsterim ey oğulcuğum!" dedi.

İsâ Aleyhisselâm:

"Öyle ise, ona, söyle; benim için, yoksulları, evine toplasın!" dedi.

Hz. Meryem, ev sahibine, yoksulları, evinde toplamasını, söyledi. Yoksullar, toplanınca, İsâ Aleyhisselâm, iki kişiyi suçlu buldu.

Onlardan, birisi âmâ, diğeri kötürümdü!

İsâ Aleyhisselâm, kötürümü, kör'ün omuzuna bindirdikten sonra:

"Onunla birlikte ayağa kalk!" dedi.

Âmâ:

"Ben, bunu, yapmaktan âcizim!" dedi.

İsâ Aleyhisselâm:

"Peki! Dün gece, buna, ayağa kalkmağa, nasıl güc yetirdin?!" diye sordu.

İsâ Aleyhisselâmın, bu sözünü, işittikleri zaman, âmâyı, ayağa kaldırdılar.

Körün, ensesine binen kötürüm, oradan, deponun penceresine kadar uzandı.

İsâ Aleyhisselâm:

"İşte, dün gece, senin malını, âmâ olan, gücü ile kötürüm olan da gözü ile birbirine yardım ederek böyle, çalmışlardır!" dedi.

Kötürüm ve âmâ, İsâ Aleyhisselâmın sözünü, doğruladılar, Çiftlik Ağasına, malını, geri verdiler. O da onu, mal deposuna koydu ve:

"Ey Meryem! Bu malın, yarısını, sen al!" dedi.

Hz. Meryem:

"Ben, bunun için, yaratılmadım!" dedi.

Çiftlik ağası:

"Öyle ise, onu, alıp oğluna, ver!" dedi.

Hz. Meryem:

"O, hâl ve şan yönünden, benden daha büyüktür!" dedi.

O zaman, İsâ Aleyhisselâm, on iki yaşındaydı.(11)

Hz. Meryem'le İsâ Aleyhisselâmın Mısır'dan Şam'a Gidişleri:  

Mısır halkı, İsâ Aleyhisselâmın yaptığı ve Allah'ın, ona verdiği şeylerden korkmağa başlayınca, Yüce Allah, İsâ Aleyhisselâmın annesi Hz. Meryem'e oğlunu, Şam'a götürmesini, Vahy ve ilham etti. O da emrolunan şeyi, yerine getirdi.(12)

Sâm'ın Nasıra kariyesinde,(13) Cebel-i'Halîl'de(14) yerleştiler. Nasârâ adı da bu kariyeden dolayı, verilmişti(15) İsâ Aleyhisselâm, otuz yaşına kadar, oradan ayrılmadı. 

İsâ Aleyhisselâma Vahy Gelişi ve İncil'in Nazil Oluşu:   

Otuz yaşında iken, İsâ Aleyhisselâma Vahy geldi,(16) İncil, nazil oldu.(17) Yüce Allah, ona:

Halkı, Allah'a iman ve ibâdete davet etmeğe başlamasını, hastaları, körümleri,(18) anadan doğma(19) körleri,(20) delileri,(21) alacalıları ve diğer her türlü hastalığa tutulmuş olanları, iyileştirmesini, emretti.

İsâ Aleyhisselâm da, kendisine emrolunanı, yaptı.(22)

Halk, onu, sevdi.(23) Ona, meyi etti ve alıştı.(24) Kendisine, uyanlar, çoğaldı. Anısı, yükseldi, ünlendi.(25)

Bâzan, hastalardan,(26) kötürümlerden...(27) binlercesi gelip, İsâ Aleyhisselâmın kapısında toplanırdı.

Hastalardan, İsâ Aleyhisselâmın yanına, yürüyerek gelmeğe gücü yetenler, yürüyerek gelir, onlardan, gelecek güçte olmayanların yanında ise, kendisi,

ürüyerek gider, onları,(28) ancak, Allâh'a imân şartiyle,(29) dua edip iyileştirirdi.(30)

Dipnotlar:

1. Taberî-Tarih c.2,s.19, Sâlebî-Arais s.383, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.312.
2. Sâlebî-Arais s.383, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.3l2.
3. Taberî-Tarih c.2,s.19, Sâlebî-Arais s.383, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.312.
4. Taberî-Tarih c.2,s.19, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.312.
5. Taberî-Tarih c.2,s.20, Sâlebî-Arais s.383, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.312.
6. Taberî-Tarih c.2,s.19, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.312.
7. Mü'minûn: 50.
8. Taberî-Tarih c.2,s.20, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.312.
9. Taberî-Tarih c.2,s.20.
10. Taberi-Tarih C.2.S.20. Sâlebî-Arais s.386.
11. Taberî-Tarih c.2,s.20-21, Sâlebî-Arais s.387-388.
12. Taberî-Tarih c.2,s.21.
13. İbn.Kuteybe-Maarif s.25, Yâkubî-Tarih c.1,s.69, Sâlebî-Arais s.390. İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.314.
14. İbn.Kuteybe-Maarif s.25, Sâlebî-Arais s.390.
15. İbn.Kuteybe-Maarif s.25, Mes'ûdî-Murucuzzeheb c.1,s.63, Sâlebî-Arais s.390, ibn.Esîr-Kâmil c.1,s.314.
16. Taberî-Tarih c.2,s.21, Sâlebî-Arais s.390, Ebülferec İbn.Cevzî-Tabsıra c.1,s.355, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.314.
17. Ebülferec İbn.Cevzî-Tabsıra c.1,s.355.
18. Sâlebî-Arais s.390, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.314.
19. İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.314.
20. Sâlebî-Arais s.390, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.314.
21. Sâlebî-Arais s.390.
22. Sâlebî-Arais s.390, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.314.
23. Sâlebî-Arais s.390, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.314.
24. Sâlebî-Arais s.390.
25. Sâlebî-Arais s.390, İbn.Esîr-Kâmil c.1,s.314.
26. Taberî-Tarih c.2,s.21, Sâlebî-Arais s.390.
27. Sâlebî-Arais s.390.
28. Taberî-Tarih c.2,s.21, Sâlebî-Arais s.390.
29. Sâlebî-Arais s.390.
30. Taberî-Tarih c.2,s.21, Sâlebî-Arais s.390.

(bk. M. Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 2/312-315.)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun