"Ahirette en çok huzur içinde olan, çok düşünendir." sözünü nasıl anlamak gerekir?

Değerli kardeşimiz,

Kur’an’da insanlar sık sık tefekkür etmeye teşvik edilmiştir. 

Tefekkür, bir çok konuda önem arz eder. Bunlardan iki-üç çeşidine işaret etmekle yetineceğiz:

Birincisi: Allah’ın varlığı ve birliğini gösteren afakî ve enfüsî (dış dünyada ve insanın kendi iç dünyasındaki) deliller üzerinde düşünmek... Rahman ve Rahim olarak kendini insanlara takdim eden Allah’ın celal ve cemal sıfatlarını, sonsuz rahmetini, iyiliklerini, ihsan ve ikramlarını düşünüp ona olan saygı ve sevgisini arttırmak... Bu tarz tefekkür, tefekkürlerin en faziletlisidir. Bu tefekkürün iki önemli kaynağı vardır. Kainat kitabı ve Kur’an-ı Hakim.

İkincisi: Hz.  Muhammed (a.s.m)’in eşsiz ahlakını, ümmetine karşı gösterdiği benzersiz şefkatini, kulluğun zirvesini gösteren mükemmel hayatını düşünüp onu sevmek, onun imanından feyiz almak, bize hidayet nurunu hediye getirdiğini düşünüp ona karşı sevgi ve saygısını her an arttırmaya çalışmak...

Üçüncüsü: Allah’ın bize yaptığı sonsuz iyiliklerine rağmen, bizim ona karşı yaptığımız isyanları düşünmek; günahlarımızı anmak ve bunu telafi etmek için tövbe istiğfar etmek ve bundan böyle kendimizi nasıl affettirebileceğimizi düşüp her fırsatı değerlendirmeye çalışmak. Bu tefekkür içerisinde, cennet arzusu ve cehennem korkusundan tutun, ta Allah’ın rahmetini incitmeğe kadar derece ve mertebeler vardır.

Herkes kendi imanının şuuru ve amelindeki samimiyeti nispetinde bu tefekkür çeşitlerinden birisine yoğunlaşır.

İlave bilgi için tıklayınız:

- "Bir saat tefekkür, bir yıllık nafile ibadetten daha hayırlıdır." hadisini nasıl anlamalıyız?

- TEFEKKÜR.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet