Bir ayette kıyamet günü, "dillerin, ellerin ve ayakların şahitlik edeceği" (Nur 24/24) diğer bir ayette "ağızların mühürleneceği, ellerin ve ayakların şahitlik edeceği" (Yasin 36/65) bildiriliyor. Bu iki ayet beraber nasıl anlaşılır?

Tarih: 14.02.2011 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili ayetlerin mealleri aşağıdadır:

"Gün gelecek, dilleri, elleri ve ayakları yapmış oldukları bütün kötülükleri tek tek bildirerek, aleyhlerinde şahitlik edecektir." (Nur, 24/24)

"O gün mühür vuracağız ağızlarına, elleri bize söyler, ayakları şahitlik eder, kendi yaptıklarına.” (Yasin, 36/65)

Alimlerin bildirdiğine göre, bu farklı hükümler farklı kesimler için uygulanacaktır. Yasin suresindeki ayet Mekke’de  müşrikler hakkında inmiştir. Nur suresindeki ayet ise, Medine’de münafıklar hakkında inmiştir. Bu sebeple, ikisi arasında bir çelişki söz konusu değildir.(bk. İbn Aşur, Yasin 65. ayetin tefsiri).

Ayrıca Nur suresinde geçen “dillerinin aleyhlerindeki şehadet”ten maksat, dillerin normal konuşarak değil, onların iradesi dışında bir et parçası olarak dilin de el-ayak gibi şahitlik yapmasıdır. Bu yorum biçimi de çelişkiyi ortadan kaldırmaktadır. Çünkü buna göre, Nur suresindeki ayette de -zımnen- ağızlarına mühür vurulur, konuşamazlar, ancak el-ayak gibi diller de bir et parçası olarak sahiplerinin iradeleri dışında konuşturulurlar, demektir. (bk. Maverdî, Alusî, Yasin 65. ayetin tefsiri).

Demek ki, "ağızların kapatılması" ile onların kendiliğinden konuşma haklarının ellerinden alınacağı kasdediliyor. Yani, bundan sonra dilleri onların iradeleriyle konuşamayacaktır.

"Dillerin şahitlik etmesi" ise, dillerin kendiliğinden; "Bu zalim beni şöyle kullandı, şu küfürleri ettirdi, şu fitnelere aracı etti, şurada ve şu şekilde beni, senin kullarına karşı konuşturdu..." şeklinde konuşmasıdır.

İlâhî adaletin kusursuz tecelli ettiğini mahşerdekilere bildirmek; suçlu günahkârların yersiz itirazlarına kapı açmamak, onları kendi aleyhlerine konuşturup meleklerin yazıp tespit ettiklerinin doğruluğunu belgelendirmek de ilâhî adaletin gereğidir.

“Ol emri” neye yönelirse derhal istenilen, irâde edilen gerçekleşir. Suçlu günahkârların organlarını konuşturmak da bu emre bağlıdır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun