Peygamberimizin doğduğu sosyal çevre ile kendi yaşadığımız sosyal çevre arasında ne gibi fark ve benzerlikler vardır?

Tarih: 24.05.2011 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Cahiliyye, kelime olarak "cehl" kökünden türetilmiş olup "bilgisizlik" anlamına gelen bu kavram, İslam Tarihinde özel bir anlam ifade etmekte, genellikle Mekke’de İslam öncesi yaşanan her yönüyle karanlık dönem için kullanılmaktadır.

Cahiliyye dönemi, şirk ve putperestliğin hakim olduğu, ilahî hükümranlığın reddedildiği, insan haklarının fütursuzca ihlal edildiği, ahlakî seviyenin alçaldığı, kadınların değersiz bir meta’ olarak telakki edildiği, kız çocuk sahibi olmanın utanç vesilesi kabul edildiği, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, suç işleme oranının yükseldiği, içkinin su gibi içildiği, yüksek oranlarda faizciliğin ve tefeceliğin yaygınlaştığı, ilmin ve ilim adamlarının kaybolduğu, bilgisizliğin ve barbarlığın hakim olduğu, ilim yerine falcılık, büyücülük ve benzeri mesleklerin geçerli olduğu bir dönem...

Cahiliyye dönemi şirk, küfür ve putperestlik dönemidir. Cahiliyye dönemi taassub, şiddet, zulüm ve barbarlık dönemidir. Cahiliyye yönetimi, insanlar arasında zengin, itibarlı, güçlü ve asil olanlara üstünlük tanıyan, adaletten ve eşitlikten uzak farklı uygulamalar sergileyen haksız ve zalim yönetimdir.

Cahilî düşünce, İslâmî düşünce ile taban tabana zıttır. Cahilî düşünce beşerî kaynaklıdır. İslâmî düşünce ise ilahî kaynaklıdır. Cahilî düşünce yeryüzünde beşerî hakimiyeti iddia eder. İslâmî düşünce yeryüzünde, gökyüzünde bütün kâinatta tek hakim güç ve tek nizam koyucu olarak Allah’ı tanır. Cahilî düşüncenin temelinde sadece madde, İslâmî düşüncenin temelinde ise madde ve mana birlikteliği vardır.

Cahilî düşünce, fanî varlıkları putlaştırır. İslâmî düşünce üstün şahsiyetleri gönüllerde ebedîleştirir. Cahilî düşünce görünüşte manevi değerlere saygılı görünse bile, bu değerlerin maddi çıkarları engellemesi, maddî menfaatleri zedelemesi durumunda bütün insanî, ulvî, manevî değerleri bir anda yok sayabilir. İslâmî düşünce ise insanî, ulvî, manevî değerlerden asla vazgeçmez. Cahilî anlayış riyakârdır, bencildir, acımasız ve zalimdir. İslâmî anlayış samimî, iyiliksever, şefkatli ve adildir.

Özellikle Ahzab suresinin 33. ayetinde geçen "ilk cahiliyye" ifadesi, cahiliyyenin belirli bir tarihte başlayıp belirli bir tarihte sona eren tarihi bir dönem olmakla kalmayıp, bu dönemin özelliklerini taşıyan her dönem için kullanılabilecek bir kavram olduğuna işaret etmektedir.

İnsanların nefsanî ve keyfî arzularının kölesi oldukları, ilahî kitaba uymayı reddettikleri zulüm, sömürü ve ırkçılık gibi yaygın kötülüklerle beslenip ayakta duran sistem ve rejimlerin hakim olduğu her zaman ve mekânda cahiliyye düşüncesi varlığını sürdürmektedir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Hz. Muhammed'in doğduğu Arabistanda inanç, ahlak, kültürel, ekonomik ve sosyal durumları açıklar mısınız?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun