Kadın çocuk yapmama hakkına sahip midir?

Tarih: 31.05.2011 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bir bayan, evlendiğinde eğer ki istemiyorsa  eşinden çocuk yapmama hakkına ve özgürlüğüne sahip midir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kadın, kocası istemesi hâlinde, eğer tıbbi bir sakınca yoksa, çocuk doğurmayı istememe hakkına sahip değildir. Aynı şekilde kadın istediği halde koca da çocuk olmamasını isteyemez.

“Evleniniz, çoğalınız, çünkü ben kıyamet gününde sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim.” (Beyhakî, VII, 81)

“Sevimli, doğuma müsait kadınlarla evlenin.” (Ebu Davud, Nikah 2)

hadisi şeriflerinden, evlilikte esas alınan önemli bir noktayı öğreniyoruz, o da neslin devamını sağlamaktır. Bu meselede dikkat edilmesi gereken husus, neslin üremesini engelleyici tedbirleri baştan almaktır. Yani doğurabilen hanımlarla evlenmektir.

Her meselede olduğu gibi, bu meselenin de şüphesiz birtakım istisnaları vardır. Bazı şartlarda hadis-i şeriflerde de müsaade edildiği “azl”e, bugünkü tabirle doğum kontrolüne ruhsat verilmektedir.

Azli caiz gören âlimlerin görüşlerini üç gurupta toplamak mümkündür: "Mutlak caiz görenler, şartlı caiz görenler, caiz olmakla beraber mekruhtur, yapılmaması tercih edilmelidir" diyenler.

1. Gazzâlî, Nevevî gibi Şâfiî mezhebi âlimlerinin açık ifadelerine göre bu mezhepte azil caizdir; ancak tenzihen mekruhtur, yapılmaması tercih edilmelidir; dînin gayesi (neslin korunması ve çoğaltılması) ve azlin yapılmamasını tavsiye eden hadisler bu hükmün delîli ve dayanağıdır. (Gazzâlî, İhyâ, II, 47-48; Nevevî, el-Mecmû', XV, 577).

2. Hanbelî mezhebine göre kadının izin vermesi hâlinde azil caizdir, kadın izin vermezse kocanın tek taraflı iradesiyle azil yapması mekruh, hatta bazı Hanbelîlere göre haramdır. (Keşâfu'l- kınâ', III, 112; el-Muğnî, VII, 23-24).

3. Malikî mezhebine göre de kocanın azil yapmasının caiz olması karısının iznine ve rızasına bağlıdır. (eş-Şerhu'l-Kebîr, II, 266).

4. Hanefîlere göre karısının rızâsı bulunmadan kocanın azil yapması mekruhtur; ancak düşman ülkesinde bulunmak veya toplum ahlâkının bozulmuş olması sebebiyle doğacak çocuğun İslâmî kimlik ve kişilikten uzak yetişmesi ihtimâli gibi sebepler bulunursa koca, karısına rağmen azil yapabilir ve bu azil mekruh olmaz. (Kâsânî, Bedâi', II, 334; İbn Âbidin, Radd, III, 176).

Mazeretli Azil:

Bazı hâllerde kadının izni bulunmasa bile azli caiz kılan sebepler (mazeretler) fıkıhçılar tarafından şöyle açıklanmıştır:

a) Düşman ülkesinde bulunmak ve çocuk doğduğu takdirde düşmanın eline düşerek esir veya köle olması ihtimâlinden korkmak.

b) Toplum ahlakının ve eğitiminin bozuk olması sebebiyle çocuğun iyi bir Müslüman olarak yetiştirilmesinin güç hâle gelmiş olması.

c) Câriyelerin bulunduğu dönemlerde bunların hamile kalıp çocuk yapmalarının istenmemesi. Çünkü çocuk yapan cariyenin statüsünün değişmesi, artık çocuk anası (ummu'l-veled) olan cariyenin alınır satılır olmaktan çıkması söz konsudur.

d) Kadının zayıf, emzikli veya hasta olması gibi sebeplerle hâmile kalması halinde zarar görmesi ihtimâlinin bulunması.

e) Kocanın gelirinin az olması veya ibadet gibi başka faâliyetlere de zaman ayırmak istemesi sebebiyle fazla çocuk yapmayı istememesi.

Hanefîlere göre ilk iki sebep bulunduğunda karının izni şart değildir. Diğer sebepler bulunduğunda azlin caiz olabilimesi için zevcenin izni şarttır; çünkü Hz. Peygamber'in (s.a.v.) "zevcenin izni olmadıkça azil yapılmasını yasakladığı" rivâyet edilmiştir (İbn Mâce, I, 625).

Mazeretsiz Azil:

Yukarıda sıralanan veya bunlara benzeyen mazeretler ve sebepler bulunmadığı hâlde, yalnızca çocuk yapma, eğitme ve büyütme külfetinden kaçmak için azil yapılacaksa buna zevcenin izin vermesi, razı olması azli caiz kılar mı?

Bu soruya müsbet cevap verenler, "evet, caiz olur" diyenler bulunmuş ve bunlar, "cinsî temasın tamam olması ve çocuk doğurma hakları kadına aittir, kadın bunlardan vazgeçer de azle izin verirse sakınca kalmaz" şeklinde bir delîle dayanmışlardır.

Soruya olumsuz cevap verenler, "Meşru bir mazeret bulunmazsa azil, kadın izin verse de tenzihen mekruhtur, daha iyi olanı terk etmektir." diyenler ise, burada bir de dînin ve ümmetin hakkı bulunduğu, çocuğun olmasında dînin ve ümmetin menfaatinin söz konusu olduğu fikrinden hareket etmişlerdir. (Zeydân, el-Mufassal, VII, 257 vd.)

Bütün bu hükümlerden sonra denilebilir ki şartlar müsaitse, erkeğin, kadının rızası olmadan korunması dinen uygun değildir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 50.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun