İçki ya da haram olan şey yenilip içilince kırk gün dinimiz gidiyor mu?

İçki ya da haram olan şey yenilip içilince kırk gün dinimiz gidiyor mu?
Tarih: 04.06.2011 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İçki ya da haram olan şey yenilince / içilince gerçekten kırk gün dini gidiyor mu ve kırk gün içinde kıldığı namaz, abdest ve ibadetleri kabul olmuyor mu?
- Büyük günah işleyenin namazı kabul olur mu?
- İçkili iken namaz kılınır mı?
- İçki içen kimse oruç tutabilir mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İçkili iken namaz kılınmaz. Ancak içki içenin kırk gün namaz kılmayacağına dair bir ayet yokur. Ancak bazı hadis-i şeriflerde içki içen ya da diğer günahları işleyen müminlerin, namaz gibi ibadetlerinin sevabının azalacağı anlamında ifadeler vardır. Peygamber Efendimiz (asm) insanları içki gibi büyük günahlardan sakındırmak için buna benzer tehditler buyurarak, onları daha dikkatli olma konusunda uyarmıştır. (Tirmizi, Eşribe, 1; İbn Mace, Eşribe, 9; Nesai, Eşribe, 45,49)

İbadetin birkaç yönü vardır:

- Kul, ibadetle cennete ehil hale gelir. Yani, bakırken altın, gümüş olur.

- Allah'a karşı mükellefiyetlerini yerine getirir.

- Hayrın hayır doğurması şeklinde bir salih daire teşekkül eder ve bu salih daire insanda ibadet, itaat aşkını uyarır; sonra da böyle devam eder gider.

İçki içenlerin ya da günah işleyenlerin ibadetlerden alacakları sevabın az olacağı şeklinde rivayetler olmakla beraber, içki içtikten sonra kıldığı namazları kaza edecek diye sarih ve sahih bir nas olmadığı gibi, mürsel, merfû, zayıf, metruk bir rivayet de yoktur.

- Nasıl insan jimnastik yaptığında sağlık ve sıhhat kazanır, insan da namazda yatıp kalkmakla ibadet aşkı kazanır. Ama içki içen insan daha sonra ibadet edince hiç içmeyen gibi olamaz, aynı derecede zevk ve lezzet alamaz. Dolayısıyla, "İçki içmiş kişi, kırk gün namaz kılamaz." demenin şerî hiçbir hükmü yoktur ama, yukarıdaki tesiri de düşünmek gerektir.

Bu şuna benzer. Bir insan bina için temel atar, duvar örer de bu eve tavan yapmazsa eksik kalır. Aynen öyle de, içkili veya haram lokma yiyen kimse abdest alır, namaz kılarsa, vazifesini yerine getirir ve ona terettüp eden sevabı kazanır ama, binanın çatısı bir ölçüde açık demektir. O, tamamlanınca teveccüh-ü İlâhî de gerçekleşir.

Ayrıca içki içti ya da başka bir günah işledi diye kırk gün namaz kılmamak olmaz. Olsa olsa içki içen bir insanın kıldığı namazın sevabı azalır. Diğer taraftan içki içen ya da başka bir günah işleyen kafir olmaz, günahkar olur. Zaten her gün beş vaktini kılan bir Müslüman içki gibi büyük günahları işlemez.

Sarhoşken namaz kılmak ise haramdır. Ancak sarhoşluk hali geçince namazlarını kılması gerekir.

İçki Nasıl Kaldırıldı:

İslamiyet gelir gelmez, Arap Yarımadası'ndaki insanlardan, uzun senelerden beri dem ve damarlarına yerleşmiş olan alışkanlıklarını birden bire söküp atmak, elbette zor olacaktı. Hele alkollü içkiler gibi, kullanıldıkça adeta insanı kendine esir eden maddelerden vazgeçmek, daha da zordur. Fakat İslamiyet’in getirdiği nur, bütün kötü adetler gibi, alkollü içkileri de o cemiyetten kaldırdı.

Allah’ın bir ismi de Hakîm’dir. Yani yaptığı her işi, hikmet ve faydalara göre yaratır. Nitekim insanın büyüyüp kemale ermesi, çekirdeğin yeşerip ağaç olması, bir yumurtanın açılıp kuş olması belli bir süreçle gerçekleşmektedir. Allah’ın kâinatta geçerli olan bu kanununu, dinin bazı emirlerinde de görmek mümkündür. İşte yüce Rabbimiz, Hakîm isminin gereği olarak, alkollü içki alışkanlığını o cemiyetten söküp atmak için, tedriç yani yavaş yavaş men etme metodunu irade etmiştir.

Diğer taraftan, içki birdenbire haram edilseydi, içkiye müptela olmuş o asrın insanları İslamiyet'i kabulde nazlanabilirlerdi. Alışkanlıklarını bırakmak istemeyebilirlerdi. Bu bakımdan Kur'an-ı Kerim'de içki ile ilgili ayetler, kademe kademe şu sıraya göre nazil olmuştur:

1. “Hurma ağaçlarının meyvesinden ve üzümlerden hem bir içki yapıyor, hem de güzel rızk ediniyorsunuz. Bunda aklı eren kavim için elbette ibret vardır.” (Nahl, 16/67)

Bu ayette içkinin güzel rızk olmadığı açıklanmıştır. Bu ayetin nüzulü ile, içkinin dinen tasvip edilmeyen bir madde olduğu anlaşıldığından, bazı sahabeler içkiyi terk etmişlerdi. Aslında bu ayetin inzali ile, içkinin ileride haram olacağı da anlaşılmıştı.

2. “Sana içkiyi ve kumarı soruyorlar. De ki: Onlarda hem günah, hem insanlar için faydalar vardır. Günahları ise faydalarından daha büyüktür.” (Bakara, 2/219)

3. “Ey iman edenler! Siz sarhoşken, ne söyleyeceğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın.” (Nisa, 4/43)

Bu ayet-i kerime, sarhoşken namaz kılmayı men etmiştir. Bu durumda, beş vakit namazını hiç geçirmeksizin kılan bir sahabenin, gündüz iki namaz arasında içki içmemesi gerekiyordu. Aksi takdirde, yani gündüz iki namaz arasında içki içecek olsa, alkollü içkinin sarhoşluk edici tesiri geçmeyeceği için namazı kılamayacaktı. Belki yatsı namazından sonra içki içebilecekti. Bu durumda büyük bir sahabe kitlesi daha içkiden tamamen vazgeçmişlerdi. Çünkü alkole alışmış olan vücutlar, artık yavaş yavaş ondan uzaklaşıyordu.

4. “Ey iman edenler! İçki, kumar, tapmaya mahsus dikili taşlar, fal okları ancak şeytanın amelinden birer murdardır. Onun için bunlardan kaçının ki, murada eresiniz.” (Maide, 5/90)

5. “Şeytan, içkide ve kumarda aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah'ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık siz hepiniz vazgeçtiniz değil mi?” (Maide, 5/91)

Bu son ayet ile alkollü içkiler kesin olarak haram edilmiştir. Sahabelerden Hz. Enes (r.a.) anlatıyor:

"Biz içki alemindeydik. Ben dağıtıyordum. Bir adam geldi 'İçki haram edildi.' dedi. Arkadaşlar derhal 'Şu içki kaplarını dök, temizle.' emrini verdiler. O haberden sonra kimse ağzına içki almadı."

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun