Peygamberimizin ölüleri diriltmekle ilgili mucizesi var mıdır?

Tarih: 05.09.2011 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı
Peygamberimizin ölüleri diriltmekle ilgili mucizesi var mıdır? Bu rivayetlerin kaynakları ve sıhhat durumu hakkında bilgi verir misiniz?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Cevap 1:

Ölülerin dirilmesine dair Peygamberimizin (asm) mucizeleri:

"Birincisi şudur ki: Ulema-i zâhir ve bâtının Tâbiîn zamanında en büyük reisi ve İmam-ı Ali'nin mühim ve sadık bir şakirdi olan Hasan Basrî haber veriyor ki: Bir adam, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın yanına gelerek ağlayıp sızladı. Dedi: "Benim küçük bir kızım vardı. Şu yakın derede öldü, oraya attım." Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ona acıdı. Ona dedi: "Gel, oraya gideceğiz." Gittiler. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm o ölmüş kızı çağırdı, "Yâ fülâne!" dedi. Birden, o ölmüş kız "Lebbeyk ve sa'deyk!" dedi. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etti: "Tekrar peder ve validenin yanına gelmeyi arzu eder misin?" O dedi: "Yok, ben onlardan daha hayırlısını buldum." (Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:320; Hafâcî, Şerhu'ş-Şifâ, 3:106)

İkincisi: İmam-ı Beyhakî ve İmam-ı İbni Adiyy gibi bazı mühim imamlar, Hazret-i Enes ibni Mâlik'ten haber veriyorlar ki, Enes demiş: Bir ihtiyare kadının birtek oğlu vardı, birden vefat etti. O saliha kadın çok müteessir oldu. Dedi: "Yâ Rab! Senin rızan için, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın biatı ve hizmeti için hicret edip buraya geldim. Benim hayatımda istirahatimi temin edecek tek evlâtçığımı, o Resulün hürmetine bağışla." Enes der: O ölmüş adam kalktı, bizimle yemek yedi." (Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:320; İbni Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 6:292)

İşte, şu hadise-i acibeye işaret ve ifade eden, İmam-ı Busirî'nin Kaside-i Bürdede şu fıkrasıdır:

"Eğer alâmetleri, onun kadrine muvafık derecesinde azametini ve makbuliyetini gösterseydiler, değil yeni ölmüşler, belki onun ismiyle çürümüş kemikler de ihyâ edilebilirdi."

Üçüncü hadise: Başta İmam-ı Beyhakî gibi râviler, Abdullah ibni Ubeydullahi'l-Ensârî'den haber veriyorlar ki, Abdullah demiş: Sâbit ibni Kays ibni Şemmas'ın Yemâme harbinde şehid düştüğü ve kabre koyduğumuz vakit ben hazırdım. Kabre konulurken, birden ondan bir ses geldi: "Muhammed Allah'ın Resulüdür. Ebû Bekir Sıddıktır. Ömer şehiddir. Osman ise, şefkatli ve iyilikseverdir." dedi.  Sonra açtık, baktık; ölü, cansız! İşte, o vakit, daha Hazret-i Ömer hilâfete geçmeden, şehadetini haber veriyor. (bk. Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:320; Ali el-Kari, Şerhu'ş-Şifâ, 1:649; İbni Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 6:157-158)

Dördüncü hadise: İmam-ı Taberanî ve Ebu Nuaym, Delâil-i Nübüvvet'te, Numan ibni Beşir'den haber veriyorlar ki: Zeyd ibni Hârice, çarşı içinde birden düşüp vefat etti. Eve getirdik. Akşam ve yatsı arasında, etrafında kadınlar ağlarken, birden "Ensıtû, ensıtû-Susunuz" dedi. Sonra, fasih bir lisanla, "Muhammedün Resulullah; esselâmü aleyke yâ Resulallah" diyerek bir miktar konuştu. Sonra baktık ki, cansız, vefat etmiş. (İbni Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 8:291 (muhtelif tariklerle); el-Heysemî, Mecmeu'z-Zevâid, 5:179-180, iki ayrı tarikle)

İşte, cansız cenazeler onun risaletini tasdik etse, canlı olanlar tasdik etmese, elbette o câni canlılar, cansızlardan daha cansız ve ölülerden daha ölüdürler! (bk Said Nursi, Mektubat, On Dokuzuncu Mektub)

Cevap 2:

Birinci hadise:

Bu konuda Aliyyu’l-Kari’nin mütalaası şöyledir:

“Hasan-ı Basri’nin bu rivayetinin asıl ravisi bilinmemektedir. Fakat Ben (Kari), bunun bir benzerini Beyhaki’nin Delailinde gördüm. Şöyle ki: Hz. Peygamber bir adamı İslam’a davet etti. Adam: “kızımı diriltmeden sana iman etmem, dedi.” Hz. Peygamber, “kabrini bana göster” dedi. O da gösterdi. Hz. Peygamber (o kızın kabrinin başına gidip): “Ya fülane/Ey Falanca!” diye (ismiyle) çağırdı. Ölü kız: “Lebbeyke ve saadeyke!” diye cevap verdi. Resulullah: “Dünyaya geri gelmek ister misin?” diye sordu. Kız: “Ya resulellah!  Vallahi istemiyorum. Çünkü ben Allah’ın komşuluğunu/yakınlığını/himayesini anne-babamınkinden daha hayırlı olduğunu gördüm. Ahiretin de benim için dünyadan daha hayırlı olduğunu gördüm” dedi.” (bk. Aliyyu’l-Kari, Şerhu’ş-Şifa, Beyrut, 1421, 1/650-651)

- Aynı mucizevi hadise başka kaynaklarda da zikredilmiştir. (bk. el-Kastalani, el-Mevahibu’l-Ledüniye, kahire, ts., 2/296)

Aliyyu’l-Kari, bu münasebetle, Hz. Peygamberin, -Cabir’in evinde- ashabıyla birlikte yediği koyunun kemiklerini bir araya getirip -Allah’ın izniyle- dirilttiğini de zikretmiştir. (bk. a.g.y)

İkinci Hadise

- İbni Kesîr, bu konuyla ilgili olarak üç yolla gelen rivayetlere yer vermiştir. (el-Bidâye ve'n-Nihâye, 6/171, 291, 323)

- Bu rivayetin ilk kaynağı sayılan İbn Ebiddünya’nın “Men Aşe Bade’l-Mevt/öldükten sonra tekrar yaşayanlar” (Beyrut, 1413, 1/12) adlı eserinde  bu olay -biri Hz. Enes’ten biri de başka raviden naklen- tam senetli olarak verilmiştir. Yukarıdaki alimler de ona itimat etmişlerdir ki bunu eserlerine almışlardır.

- Beyhaki de -hepsi Hz. Enes’ten naklen- senetli üç rivayete yer vermiştir. (bk. Beyhaki, Delailu’n-Nübüvve, 6/50, 51,52)

Bu rivayeti tashih edenlere rastlayamadığımız gibi, onu eleştiriye tabi tutanlara da rastlayamadık.

Üçüncü hadise:

İbn Kesir, Beyhaki’den (Delail, 6/58) naklen öldükten sonra konuşanlarla ilgili sahih rivayetlerin olduğunu bildirmiştir. (bk. İbn Kesir, İbni Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 6/174-175)

Bu kaynaklardan bazılarında bu olayın Yemame harbinde, bazıları da Cemel veya Sıffin’de vuku bulduğu yazılmıştır. Nitekim, Beyhaki bu her iki yeri gösteren farklı iki rivayete yer vermiştir. (a.g.y)

Dördüncü hadise:

Beyhaki, bu konuda yaptığı rivayetin “sahih “olduğunu bildirmiştir. Ve bunu destekleyen diğer bazı rivayetlere de yer vermiştir. (bk.Delail, 6/55-56)

- Buhari  de “Zeyd b. Harivce’nin Hz. Osman döneminde vefat eden ve öldükten sonra konuşanlardandır” diyerek kısaca bu olayı doğrulamış ve tarihinde yer vermiştir. (et-Tarihu’l-Kebir, 3/383)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun