İslam'da hamam adabı nasıldır?

Hamam gusül yapmak veya bedendeki kir ve tozları iyice temizleyebilmek için, hamama gitmekte, bâzı hususlara riayet ettikten sonra dinî yönden hiçbir mahzur yoktur. Sahâbe-i Kirâm Şam hamamlarına girip yıkanmışlar; hattâ bâzıları "Hamam ne güzeldir. İnsan bedenini kirlerden temizlediği gibi sıcağıyla da cehennem ateşini hatırlatır" demişlerdir. Bâzıları da "Hamam ne fena yerdir ki mahrem yerlerin açılmasına ve hayâ hissinin zedelenmesine sebebiyet verir" buyurmuşlardır. Birinci ifade, hamamın faydalarını, ikincisi de mahzurlarını belirtir. Mahzurlarından kaçınmak ve âdâbına riayet etmek şartıyla hamama gitmekte bir beis yoktur. Hamama giren kimseye vâcib olan, dikkat etmesi gerekli olan hususlar şunlardır:

1- Avret yerini açmamak ve kimseye göstermemek.

2- Göbekten dizkapağı altına kadar olan bu mahrem kısma, hiçbir yabancının elini değdirtmemek. Yani bu kısımları tellâğa oğdurmamak. Diğer kısımları oğdurabilir. Hamamda vücudunu tellâka oğdurmanın, masaj yaptırmanın câiz olduğu şu rivâyetten çıkarılmaktadır. Peygamber Efendimiz bir yolculuğunda bir yere inmiş ve yüzü koyun yatarak siyah kölelerinden bir tanesine sırtını oğdurmuştur. Kendisine ne olduğu sorulunca da "Deve düşürdü beni de, onun için oğduruyorum" demiştir.

3- Hamamda kendi avret yerini göstermediği gibi, başkalarının avret yerlerine bakmamak da vâcibdir. Yıkanırken avret yeri açılmış olan mümkünse îkaz etmeli, yoksa o tarafa hiç bakmamalıdır. Bu hususta lâtif bir kıssa anlatılır: Bir gün Ebu Hanîfe Hz.leri hamama gitmiş, cuma namazı için gusül almak istemişti. Ne var ki yakınında biri vardı. Peştemalını tam örtmüyor, diz kapağı altı ile göbek arası tesettürünü tam yerine getirmiyordu. Hz İmam, adamı görmemek için gözünü yumdu, bakmamaya gayret etti. Bu arada da su tasını kaybetti. El yordamıyla onu arıyordu. Tesettürsüz adam tası bulup verdi ve kendisine şöyle sordu:

"Ya İmam, sizin gözünüz ne zaman âmâ oldu?" İmam cevab verdi:

"Senin tesettürsüzlüğünü gördüğüm andan itibaren geldi bu âmâlık bana. Sen hayâ edip örtünsen, ümid ederim gözüm açılır. Tası tarağı da aramaktan kurtulurum." Adam hatâsını anladı ve peştemalını iyice örterek avret yerlerini kapadı... İmam-ı A’zam da gözü kapalı yıkanmaktan kurtuldu. İşte yukarda saydığımız üç şarta riayet edilecekse hamama gidilebilir. Yoksa hamama gitmemek, kendi evindeki hususî banyosunda temizlenmek çok daha  uygundur. Tek kişilik müstakil odaları olan hamamlara gitmekte hiçbir mahzur olmadığı gibi, bil’akis umumî hamamlardan ziyade bu gibi yerler tercih edilmelidir. Çünkü bu gibi yerlerde tesettürün te’mini daha kolaydır. Bundan başka hamama girmenin başlıca edebleri şunlardır:

1- Güzel niyet, yani, hamama girerken, sadece temizlenip parlamak ve güzelleşmek gibi dünyevî bir maksad değil; belki tertemiz olarak namaz kılmak, Allah huzuruna temiz çıkmak gibi uhrevî bir gayeyi taşımak.

2- Hamama sol ayağıyla girmek.

3- Hamama girerken, "Allahümme innî eûzü bike mine’l-hubsi ve’l-habâis" demek.

4- Hamamın tenha zamanını seçmek de âdâbdandır. Çünkü hamamdakilerin hepsi pek dindar, anlayışlı, görgülü kimseler olmayabilir. Hayâ hissi duymadan avret yerini açabilir. Bu mahzurdan kurtulmak için en tenha zamanları seçmek ihtiyata daha uygundur.

5-Suyu lüzumundan fazla israf etmemek.

6- Hamamdaki sıcaklık ile Cehennem harareti arasında irtibat kurup, ders ve ibret almağa çalışmaktır. 7 -Hamama girerken selâm vermemek lâzımdır. Şayet bir veren olmuşsa, kendi cevab vermeyip başkasının cevab vermesini tercih etmek gerekir. Ancak "sıhhatler olsun" denebilir. Musâfaha da yapılabilir. Fazla konuşmamak da hamamın âdâbındandır. Âşikâre Kur’an okunmaz. Gizlice Besmele çekilebilir. Akşama yakın ve akşam ile yatsı arası hamama girmemek tavsiye edilmiştir.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun