CAMİ ve CEMAAT ÂDÂBI

Camiler ve mescidler, Müslümanların cemaatla toplu olarak namazlarını edâ ettikleri binalardır. Bu binalara, içlerinde Allah`a secde edildiği, ibâdet yapıldığı, namaz kılındığı için mecaz yoluyla Allah`ın evi de denmiştir. Bir hadîs-i kudsî`de şöyle buyurulmuştur:

"Yeryüzünde benim evlerim (mesabesinde olan yerler) mescidlerdir. Orada beni ziyaret edenler, o mescidleri imar ve ihyâ edenlerdir."

"Mü`minler, mescidlerin binasına, tefrişine, tamirine, ihtiyaçlarına, temizliğine îtina göstermeli; onları namaz, niyaz, Kur`an-ı Kerîm tilâveti, tesbihler vesair ibâdetler ile ihyâ etmelidir."

"Allah`ın mescidlerini, ancak Allah`a ve âhiret gününe îman edenler îmar ve ihyâ ederler." (Tevbe, 9/17)

âyetindeki îmarın bir manası da ibâdetle ihyadır. Şu hâle göre, mescidlere alâka göstermek, onları maddeten onarmak ve ibâdetle ihya etmek, mü`minlere düşen mühim bir vazifedir. Cami ve cemaat için birtakım âdâb beyan olunmuştur:

1. Mescidleri Allah`ın evi mesabesinde kabul edip içlerine girildiğinde İlâhî huzurda olduğunu hatırdan çıkarmadan edeb ve huşû` içinde bulunmak.

2. Mescidleri -temizliğine îtina gösterip- kirletmemeye çalışmak.

3. Mescidlere devamı îtiyad hâline getirmek, cemaatin faziletine inanmak. Bir hadîs-i şerîfte mescidlerin fazileti şu şekilde ifade buyrulmaktadır:

"Bir kimse evinde güzelce temizlenir ve farz namazını kılmak üzere mescidlerden birine giderse, adımlarından biri, günahlarını siler, diğeri de derecesini yükseltir."

4. Mescide giderken temiz ve yeni elbiseler giymeli, güzel kokular sürünmelidir. Bu hususta Kur`ân-ı Kerîm`de şöyle buyrulur:

"Ey âdemoğulları, her mescide gittiğinizde ziynetinizi, en güzel elbisenizi giyin. Yeyin, için (fakat) isrâf etmeyin. Çünkü Allah, isrâf edenleri sevmez." (A`râf, 7/31).

5. Evde abdest alıp kapıdan sağ ayağını atarak çıkmak, mescide ağır, fakat sık adımlarla, sakin ve vekarlı bir şekilde yürümek. Koşup acele etmemek. Peygamberimiz bir gün namaz kılarken ayak patırdıları duydu. Namaz bitince:

- Gürültünüz neydi, diye sordu.

 - Namaza yetişmek için acele ettik, dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz:

- Bir daha böyle yapmayın. Namaza yavaş ve vekarlı geliniz. Yetiştiğinizi kılar, yetişemediğinizi tamamlarsınız, buyurdu.

6. Mescide eğer mümkünse namaz vaktinden evvel gitmek. Mescide erken gidip namazı bekleyen kimse, namazda imiş gibi sevab kazanır. Bu hususta sevgili Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmuşlardır:

"Kul abdestli olarak mescidde namazı beklediği müddetçe namazda gibi olur."

"Ashabım! Siz namazı kılmak için beklediğiniz müddetçe namazda gibisiniz. Elbette bir kavim hayırlı bir işi beklediği müddetçe hayırdadır."

7. Mescide sağ ayağını atarak girmek ve girerken de şu duayı okumak:

Allahümme`ftah aleynâ ebvâbe rahmetike ve`ğfir zünübenâ bifadlike ve keremike yâ ekreme`l-ekremîne ve yâ erhame`r-râhimîn (*).

8. Mescide girince ezan okunmamış ve mekruh vakit de girmemiş ise, iki rek`at Tehıyyetü`l-Mescid namazı kılmak.

9. Ezan okunup namaz kılınıncaya kadar Kur`an okumak; tesbih, zikir, salâvat-ı şerîfe gibi ibâdetlerle meşgul olmak.

10. Ezanla namaz arasında kalan müddet içinde, kendisi, ailesi, çocukları, ana-babası, akrabaları ve bütün mü`minler için dua etmek.

11. Namaza başlamadan evvel, başladıktan sonra ve bitince, Allah huzurunda olmanın gerektirdiği ciddiyet, vekar, sekînet ve huşû`dan ayrılmamak.

12. Önden itibaren safları doldurmada acele davranmak, safların sık ve düzgün olmasına gayret göstermek.

13. Soğan, sarımsak gibi pis kokulu ve insana eziyet verici şeyleri yiyen ve çorabı, üstü başı bütün cemaatı rahatsız edecek derecede kokanlar, bu kokuları giderecek bir temizlik yapmadan mescide gitmemelidir.

14. Mescidden çıkarken önce sol ayak dışarı atılır, öyle çıkılır.  

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun