İstihâre Namazı:

Yapılacak bir işin sonunun iyi mi kötü mü olduğunu, yahut o işi hemen yapmak mı, yoksa te`hir etmek mi daha iyi netice vereceğini anlamak için kılınan namaza istihâre namazı denir. İki rek`atlık bir namazdır. İstihâre yapmak istiyen kimse, yatacağı zaman bu iki rek`at namazı kılar, ilk rek`atında Kâfirûn sûresini, ikinci rek`atta da İhlâs sûresini okur. Nihayetinde de istihâre duasını yapar. Sonra da abdtestli olarak kıbleye yönelerek yatar. Rü`yada beyaz veya yeşil görülmesi hayra, siyah veya kırmızı görülmesi de şerre delâlet eder.Bu şekilde istihâre namazının 7 gece yapılması ve neticede kalbe doğan hususun esas alınması emredilmiştir. İstihâre, hakkında hüküm verilemeyen, tereddütler içinde kalınan mes`eleler hakkında yapılır. Bir şey`in öyle mi yoksa böyle mi yapılması daha hayırlı olduğu hakkında düşünülür, bir karara varılamaz, teredüdde kalınırsa o zaman istihareye başvurulur. Doğrusu kesin olan, hangi taraf hak, hangi taraf bâtıl olduğu bilinen, yahut istişâre edilip karara varılan mes`elelerde istihâre yapılmaz. Çünkü doğru şekil bulunmuş, isabetli hareket tarzı tesbit edilmiştir. Artık neye istihâre edilecektir? Resûl-i Ekrem (asm) Ashâb-ı Kirâmına istihareyi tavsiye buyururlardı. İstihâre namazını kılmakta özürlü olanlar, sadece duasıyla iktifa ederler. Bir hadîs-i şerîf`te şöyle buyurulmuştur: "İstihâre eden kimse hüsrâna uğramaz, istişare eden de pişmanlığa düşmez..." Resûlüllah Efendimizin yapmış olduğu istihâre duası şöyledir:  اَللّهُمَّ إِنِّى أَسْتَخِيرُكَ بِعِلْمِكَ وَأَسْتَقْدِرُكَ بَقُدْرَتِكَ وَأَسْأَلُكَ مِنْ فَضْلِكَ الْعَظيمِ فَإِنَّكَ تَقْدِرُ وَلاَ أَقْدِرُ وَتَعْلَمُ وَلاَ أَعْلَمُ وَأَنْتَ عَلاَّمُ الْغُيُوبِ اَللّهُمَّ إِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هذَا اْلاَمْرَ خَيْرٌ لى فِى دينى وَمَعَاشِى وَعَاقِبَةِ أَمْرِى فَاقْدُرْهُ لى وَيَسِّرْهُ لى ثُمَّ بَارِكْ لى فيهِ  وَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هذَا اْلأَمْرَ شَرٌّ لى فِى دينى وَمَعَاشِي وَعَاقِبَةِ أَمْرى فَاصْرِفْهُ عَنِّى وَاصْرِفْنى عَنْهُ وَاقْدُرْ لِى الْخَيْرَ حَيْثُ كَانَ ثُمَّ أَرْضِنى بِه


 Allahümme innî estehîrüke bi-ılmike ve estakdirüke bi-kudretike ve es`elüke min fadlike`l-azîm. Fe-inneke takdiru ve lâ akdiru ve ta`lemü ve lâ a`lemü ve ente allâmü`l-ğuyûb. Allahümme in künte ta`lemu enne hâze`l-emre hayrun lî fî dînî ve meâşî ve âkıbeti emrî fakdürhü lî ve yessirhü lî. Sümme bârik lî fîh. Ve in künte ta`lemü hâze`l-emre şerrun lî fî dînî ve meâşî ve âkıbeti emrî, fasrifhü annî vasrifnî anhü vakdür li`l-hayre haysü kâne. Sümme ardınî bih...


Meâli: Yâ Rab! (Hakkımda hayırlısını) bildiğin için, Sen(in dergâh-ı inâyetin)den ben hayırlısını (bildirmeni) dilerim. Ve (hayırlı cihete) gücün yetiştiğinden Sen(in hazine-i lütfun)dan beni kudretlendirmeni dilerim. Yâ Rab, hayırlı olan cihetin tebyîn ve takdîrini senin o büyük fazl (ve kerem)inden isterim. Allahım, senin (her şey`e) gücün yeter, halbuki benim yetmez. Sen (her şey`i) bilirsin de, halbuki ben bilmem. Muhakkak Sen şuûrumuzdan uzak olan herşey`i de pek yakından bilirsin. Ya Rab, bilirsen (ki bildiğinde hiç şüphe yoktur) şu azmettiğim iş, dînime, dünya ve âhiretime taallûku cihetiyle benim için hayırlıdır, bunu bana mukadder kıl (beni bunda muvaffak kıl) ve bunu bana müyesser kıl. Sonra işlemeğe kudret bahşettiğin ve bana müyesser kıldığın bu işi bana mübarek kıl (hayır ve bereketini artır.) Yine bilirsen (ki bildiğinde şübhe yoktur) şu azmettiğim iş dînime, dünya ve âhiretime taallûku itibariyle benim için şerdir, bu işi benden ve beni (ve gönlümü) de bu işten çevir. Ve hayır (zaman ve mekândan) her nerede ise, o hayrı bana makdûr (ve müyesser) kıl. Sonra nefsimi o hayr-ı makdûre razı kıl.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun