Kim İslamda Güzel Bir Çığır Açarsa...

Mekke Fethinden sonra müslüman olan, Becile oğullarından 150 kişilik bir kafile içinde hicretin 10. yılında, Yemenden Medineye gelen, “Rasulüllahın Cerir b. Abdullah bu ümmetin Yusufudur” diye tavsif ettiği, mümtaz sahabiden (Müsned, IV, 357; et-Tabakât, I, 347; Sahabiler Ans. I. 289; Sunenun Nese-î V, 99-100; Tefsîru’l-Kurâni’l-Azim II, 45, 198.) bize gelen bir rivayette de aynı hususu parmak basılmaktadır. Rasulullahın “Cerir bizden Al-i Beyttendir” (Müsned IV, 358) buyurduğu sahabi bir sabah bizzat yaşadığı hatırayı şöyle anlatır:


“Biz günün başında (sabahleyin) Rasulüllahın huzurunda bulunuyorduk. Nemire (Alaca, beyaz ve silah çizgileri bulunan kumaş) veya Abâ (denen) kumaşı delmiş (başından geçirmiş) kılıçlı, çoğu-belki hepsi de- mudardan (yarı) çıplak bir topluluk Rasulüllaha geldi. Onlarda gördüğü fâket (fakirlik) ten dolayı Rasulüllahın yüzü değişiverdi. O da ezan okudu arkasından kamet etti. Rasulüllah SAV de (öğle) namazı kıldırdı. Bir müddet sonra (oradakilere) hitap etti ve şöyle dedi:

"Ey insanlar! sizi bir tek nefisten yaratan ondan da yine onun zevcesini var eden, ikisinden birçok erkekler ve kadınlar türeten Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi ile (adını anarak) birbirinize dileklerde bulunduğunuz, Allahtan ve akrabalık (bağlarını kesmek) ten sakının. Çünkü Allah mutlaka üzerinize tam bir gözetleyicidir.” (ayeti ile) (Nisa, 4/5.) “Ey iman edenler! Allahtan korkun! herkes yarın için bugün ne gönderdiğine baksın. Allahtan korkun çünkü Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdardır.” (Haşr, 59/18) (ayetini okudu sonra) Her kişi dinarından, dirheminden, giyeceğinden, bir sâ (kadar) buğdayından, kuru hurmasından hatta (elinde olan) bir hurmanın yarısından (verev bi şıkkı temratin) tasadduk etsin (buyurdu).


Derken ensardan bir adam (büyük) bir torba getirdi. (Ağırlığından) neredeyse onu kaldıramıyordu. Hatta kaldıramadı. Halk (mudarlılar) birbiri peşine sıraya girmişti. Nihayet, yiyecek ve giyecekten iki yığın gördüm. Sonunda gördüm ki, Rasulüllahın yüzü altın (suyu) ile kaplanmış (bir maden) gibi parlıyor. Derken Rasulüllah (SAV) şöyle buyurdu:


“Kim islamda iyi bir çığır açarsa açtığı çığrın ecri ve kendisinden sonra, onunla (o çığırla) amel edenlerin ecirleri, sevaplarından hiçbir şey eksilmeden ona aittir. Kim de islamda (müslümanlar içinde) kötü bir çığır açarsa, açtığı çığrın günahı ve kendisinden sonra onunla amel edenlerin günahları, günahlarından birşey eksilmeden ona aittir.” (Riyâzu’s-Salihîn, 19, bab. 172. hadis, s. 158 (müslim’den); Sunenu’n-Neseî, V, 99; (vermekle ilgili genel çığır açma; V, 100; iyiliğe vesile olma ile ilgili hadisler; et-Tâc, I, 74 (Hayra delil olan yapan gibidir); Sunenu İbni- Mâce 203, 206, 207 nolu hadislere bk. Bu hadislerde güzel bir sunnet ihdası ile ilgilidirler.).

Bu hadis-i şerifte iyi bir çığır açarak iyiliklere sebep olanların, kendilerinden sonra o iyiliği yapanların ücretleri kadar sevap alacakları belirtilmektedir. Ravinin müşahadelerine göre Rasulüllahın son yıllarında bir kıtlık olmuş, Mudarlı birçok kimse vücutlarını örtmek için sadece bir kumaşta kafalarını sokacakları bir delik açarak bunu elbise yerine kullanmaya başlamışlardır. Aynı zamanda aç ve yardım için Medineye gelen bu kimseler çaresizdirler.

Rasulüllah (SAV) bunları görünce çok üzülmüş. Evine girip bir zaman çıkmamış nihayet namazdan sonra ayetlerle başladığı hitabesinde halkı, Medinelileri buhlara yardıma çağırmıştır. Yardıma çağrılan herkes bütün müslümanlardır. Bunlar arasında fakir zengin ayrımı yapılmamıştır. Dinar ve dirhemi olanlar paraları ile, evde elbisesi olanlar giyecek yardımı yaparak sadaka vereceklerdir. Hatta evinde bir sâ (üç kiloya yakın 2.917 gr.) yiyecek buğdayı veya kuru hurması olan bir kimse de bundan sadaka vermeye çağrılmıştır. Daha ilerisi, bir hurmanın yarısının verilmesi teşvik edilmiştir.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun