PEYGAMBERİMİZİN ABDURRAHMAN BİN AVF`I DUMETÜ`L-CENDEL`E GÖNDERMESİ

Hicretin 6. senesinin Şaban ayı. 

Bu tarihte Peygamber Efendimiz, Abdurrahman bin Avf Hazretleri kumandasında yedi yüz kişilik bir birlik hazırladı. Birliğin vazifesi, Dûmetü'l-Cendel beldesi halkını İslâmiyete dâvet etmekti.

Peygamberimiz (s.a.v.), Abdurrahman bin Avf Hazretlerine sancağını teslim ettiği sırada Allah'a hamd ve senâda bulunduktan sonra, mücahidlere şöyle hitap etti:

"Hepiniz Allah yolunda, Allah'ın ismi ile gazâ ediniz. Kâfirlerle çarpışınız. Ganimet mallarına hıyânet etmeyiniz. Ahdinizi bozmayınız. Öldürdüklerinizin burun, kulak gibi uzuvlarını kesmeyiniz. Küçük çocukları öldürmeyiniz."(İbni Hişam, Sîre, 4:280; İnsanü'l-Uyûn, 3:184.)

Efendimiz, sonra da bütün Müslümanlara şu umumî dersini verdi:

"Ey insanlar! Zamanla size gelip çatacak beş musibetten Allah'a sığınırım:

"Bir kavimde çirkin hareketler yayılıp açığa vurulunca, kendilerinden önce geçmiş kavimlerde görülmedik vebâ, acılar ve ağrılar onlar arasında ortaya çıkar."

"Bir kavim ölçüde, tartıda eksiklik yaptı mı, muhakkak kuraklık ve kıtlık yıllarına, geçim sıkıntısına, hükümdar zulmüne uğrarlar."

"Mallarının zekâtını vermeyen kavimlerin, gökten yağan yağmurları kesilir."

"Allah ve Resûlünün ahdini bir kavim bozdu mu, muhakkak düşmanları onların üzerine saldırır. Onlar da kavmin el ve avuçlarındakilerden bir kısmını çekip alırlar."

"Bir kavmin idarecileri, Allah'ın Kitabına uygun hareket etmediler mi, Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmeyi onurlarına yedirmediler mi, o zaman Allah da onların arasına tefrika ve harp sokar."(İbni Hişam, Sîre, 4:280)

Bundan sonra Abdurrahman bin Avf Hazretleri beraberindeki Müslümanlarla Dumetü'l-Cendel'e hareket etti. Oraya varınca onları İslâmiyete dâvet etti. Bu dâvetini üç gün tekrarladı. Üçüncü günü Hristiyan olan reisleri Asbağ bin Amre'l-Kelbî İslâmiyetle müşerref oldu. Onunla birlikte birçok kimse de imana geldi.(İbni Sa'd, Tabakât, 2:89)

Müslüman olmayanlar ise cizye (vergi) vermek üzere orada kaldılar. Peygamber Efendimiz, Medine'den uğurlarken Abdurrahman bin Avf Hazretlerine, "Eğer onlar İslâmiyeti kabul ederlerse, reislerinin kızıyla evlen." buyurmuştu.

Hz. Abdurrahman, Nebiy-yi Muhterem Efendimizin bu emri üzerine reisleri Asbağ'ın kızı Tümandır'la evlendi ve onu da yanına alarak Müslümanlarla birlikte Medine'ye döndü.(İbni Sa'd, Tabakât 2:89; 3:129; İnsanü'l-Uyûn, 3:184)

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun