Bir kişinin kendisine haram olan kadınlarla evlenmesinin hükmü ve cezası nedir?

Tarih: 13.02.2021 - 20:01 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bir kimsenin kendisine haram olan kadınlarla evlenmesinin haram olduğunu biliyoruz. Ancak buna rağmen bir kimse kendine haram olan biriyle evlenirse böyle bir durumda nikah fasit mi yoksa batıl mı olur?
- Bunu yapanlara hangi ceza verilir?.
- İmam Azam Ebu Hanife’ni, bir kişinin kendisine haram olan kadınlarla evlenmesine bakış açısı nasıl?
- Örneğin baldızı, kız kardeşi gibi. Bazıları İmam Azam’ın böylesine ceza uygulaması gerekmediğini söylediğini iddia edenler var. İslam hukukçularına göre böyle birisine verilecek ceza nedir?
- Ayrıca İmam Azama göre böylesine nasıl ceza verilir?
- Cinsel ilişkinin olup olmamasına göre hüküm ve ceza değişir mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evlenilmesi haram olanlar çeşitli açılardan tasnif edilirler. Bunlardan bazılarıyla evlenmek ebedi olarak haram iken bazılarıyla evlenmenin haramlığı geçicidir; evlenmeye engel durum ortadan kalktığında evlenmek helal hale gelir. Örneğin kişinin kız kardeşiyle evlenmesi ebediyen haram iken; baldızıyla evlenmesi geçici haramdır.  

Bahsi geçen sorunun cevabının yanlış anlaşılmaması açısından, İslam ceza hukukundaki cezaların tasnifine kısaca temas etmekte fayda vardır.

İslam ceza hukukunda Hanefi mezhebinin tasnifine göre cezalar hadler, kısas ve diyet, tazir olmak üzere üç gruptur. Fiil şeran yasaklanmış olmak kaydıyla veya bir emre muhalefet niteliği taşımak şartıyla, İslam ceza hukukundaki şartları da dikkate alınarak had veya kısas gerektirmese de tazir cezası verilebilmektedir.

Tazir cezaları hakimin takdirine veya devletin düzenleme yetkisine bırakılmış olan birtakım yaptırımlardır.  

Ebu Hanife’ye göre bir kimse mahremlerinden birisiyle veya baldızıyla evlense ve cinsel ilişkiye girmiş olsa, ona had cezası değil tazir cezası verilir; diğer fakihlere göre ise had cezası verilir. İmam-ı Azam Ebu Hanife böyle birisine haddi gerekli görmemiş olsa da tazir cezası verilmesi gerektiğini söylemiştir.

İmam-ı Azam’ı bu konuda farklı bir görüşe sevk eden şey, “Şüphelerle hadleri düşürün.” ve benzeri hadisleri, diğer müçtehitlerden daha fazla had cezalarına tesir edecek şekilde değerlendirmiş olmasıdır. Nitekim onun nazarında geçersiz bir nikah akdi yapılmış olsa da bu, had cezasının düşmesine sebep olacak bir şüphedir, ama haram bir akit yapıldığı için de tazir cezası verilir.

İmam-ı Azam’ın haddin gerekmeyeceği ve çocuk olması durumunda nesebin sabit olacağı yönündeki görüşlerinden hareketle, ona göre böyle bir evliliğin fasid olduğu değerlendirilmesi yapılmıştır. Ancak onun dışındaki bütün fakihler böyle bir akdi batıl saymışlardır. 

Nikah akdi yapılmış fakat ilişki yoksa, orada zaten hadden bahsedilemez. Böyle bir durumda tazir cezası verilip verilmemesi konusunda kişilerin birbirlerine haram olduklarını bilip bilmemelerine göre konu değerlendirilir. Bilerek böyle bir nikah akdi yapılmışsa tazir söz konusu olur. Ancak bilinmelidir ki böyle bir evlilik hükmen yoktur; tarafların derhal beraber yaşamalarına son vermeleri gerekir. 

Konuyla ilgili bakınız:

- Kasani, Bedai, Daru’l-Kutubu’l-İlmiyye, 1986, VII, 35.  
- İbn Abidin, Reddu’l-Muhtar ala’d-Dürri’l-Muhtar, Daru’l-Fikr, Beyrut, 1992, IV, 23-24.
- Ebu Zehra, el-Ahvalu’ş-Şahsiyye, Daru’l-Fikr, 2005, s. 148 vd.;
- Karaman, Hayrettin, Mukayeseli İslam Hukuku, 1/278. 

İlave bilgi için tıklayınız:

FASİT NİKÂH.
Fasit nikah veya alış-veriş geçerli mi?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun