Bir şeyi bilmek imanı ortadan kaldırır mı?

Tarih: 21.02.2017 - 02:43 | Güncelleme:

Soru Detayı

“Bildim ve anladım ki; hiçbir şey bilinmemiş, hiçbir şey anlaşılmamıştır!” "İnanca yer açmak için bilgiyi inkar ettim."
- Bir şeyi bilmek imanı ortadan kaldırır mı? Biz Allaha iman ediyor isek onun varlığını kesin olarak bilmiyor muyuz? Biliyor isek iman ortadan kalkmıyor mu?
- Mesela hazreti Muhammed Allah’ın varlığına inanıyor muydu? İman ediyor muydu? Allah’ın varlığını biliyor muydu?
- İman ile inanmak aynı mıdır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kant’a ait olan “İnanca yer açmak için bilgiyi inkâr ettim.” sözü, inancın konusu olan Allah Teala’nın mutlak oluşu ile ilgilidir.

Fenomenler dünyası dediğimiz ve bizim yaşayarak tecrübe ettiğimiz varlık alemi sınırlı parçalardan oluşmaktadır. Sınırlılık ya da Kant’ın varlık kategorileri içinde bulunuş şeyleri bizim tarafımızdan kavranılan fenomenler yapmaktadır.

Oysa Allah Teala bu kayıtlarda bulunmaktan yana münezzehtir.

Dolayısıyla bu bilgiler aracılığı ile geliştirilecek bir anolojiden ayrı bir bilgi süreci gereklidir. Bu ise İslam irfanında “marifet” yani tanıma olarak ifade edilir. Bu tanıma işlemi negatif bir fonksiyona sahiptir. Allah Teala’nın hiçbir şey ile hiçbir benzerlik bilinirliğine sahip olmadığını bilmek demektir.

Nitekim La ilahe illa Allah sözü de bunu anlatır. La ilahe (hiçbir ilah ya da tanrı yoktur) başlangıcı bilgimizden kaynaklı bir uluhiyetin olanaksızlığını belirlerken illa Allah ifadesi ise Allah Teala’nın idraklerin ötesindeki bilinemez olarak tanınan tekilliğini ve benzersizliğini anlatmaktadır.

Allah Teala’nın var olduğuna inanmak, sınırlı bilgilerimize dayalı bir akıl yürütme sonucu ulaşılabilen bir tüme varım olarak rasyoneldir.

Örneğin evrendeki düzen ve güzellikten yola çıkarak bu evrenin yapımcısının da bilgili, iradeli, güçlü ve iyi olduğu sonucuna varırız. Ayrıca O’nu duyumsal bilgi araçları ile görmediğimiz için de varlığına inanırız.

Ancak burada varlık da dahil olmak üzere kullandığımız tüm kavramlar yaratılmışlar doğasına aittir.

İman ise bu sürecin ötesinde O’nun özü gereği bilinemez doğasına sezgi yolu ile dolayımsız olarak bağlanmaktır.

Hz. Muhammed (asm) la ilahe illallah sözü ile bilgiye dayalı inançların ötesinde sezgisel imanı ifade etmiştir.

Bu imanın elde edilmesi her şeyden önce Hz. Muhammed (asm)’in bu öznel tekillik ile olan risalet ilişkisini kabul etmek ve bu kabulü sezgisel boyuta çıkarmakla olacaktır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun