Birbirimiz için yaratılmışız sözü küfür mü?

Tarih: 03.06.2023 - 12:11 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bu sözler sakıncalı mı?
1. Birbirimiz için yaratılmışız.
2. Sen bu iş için yaratılmışsın.
3. Kendi kaderini kendisi yazmak.
4. Kaderini değiştirmek.
- Bu sözler sakıncalı mı? Numaralarına göre açıklar mısınız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

1. “Birbirimiz için yaratılmışız.” sözü küfür gerektiren bir söz değildir. Bir şeyin alakalı olduğu çok yönlerden birine veya birkaçına sahip çıkmak, tekelcilik yapmadığı sürece bir sakıncası olmaz.

Örneğin, Kuran’da “Güneş'in, Ay'ın, dağların, yeryüzünün, denizlerin insana hizmetkâr olarak yaratıldığı” manasına gelen ifadelere yer verilmiştir. Oysa biz biliyoruz ki, onların insana olan bu hizmetleri yüzlerce gayelerden sadece bir tanesidir.

Ayrıca, bir kimsenin bu sözü nikâhlı eşine söylemesinin hiçbir sakıncası olmadığı gibi, sevabı da olabilir.

2. “Sen bu iş için yaratılmışsın.” sözü de bir önceki söze benzer. İçinde biraz mübalağa da olsa, yalan sayılmaz.

Örneğin, Merhum Abdüssamed için “Sen Kuran okumak için yaratılmışsın.” ya da Mimar Sinan için “Sen tam da bu mimari sanat için yaratılmışsın.” denilebilir. Bu sözden maksat, -haşa- “Allah seni kulluk için yaratmamış.” demek değildir.

Burada da bir inhisar zihniyeti / tekelcilik olmadığı sürece, küfür veya günah olacak bir durum yoktur.

3. “Kendi kaderini kendisi yazmak.” sözü iki anlamda kullanılabilir:

a) Haşa, kader denilen bir şey yoktur. Herkes kendi kaderini yazar. Bu anlamda kullanmak bir dalalettir, şaşkınlıktır, cehalettir.

Bununla beraber kullandığımız “dalalet” kelimesi küfür için değil, hak yolun dışına çıkmak manasına gelir. Çünkü mesleğimizde Müslümanım diyene kâfir demek yoktur.

Bediüzzaman Hazretlerinin şu tespitleri konumuza ışık tutmaktadır:

"Mesela: (ayet veya hadis) Demiş bu şey küfürdür. Yani o sıfat imandan neşet etmemiş, o sıfat kâfiredir. O haysiyet ile o zat küfür etti (küfür sözcüğünü kullandı) denilir. Fakat mevsufu ise... başka masume evsafa (mümin olduğunu gösteren başka sıfatlara da) malik olduğundan, o zat kâfirdir denilmez. İlla ki, o sıfat küfürden neşet ettiği yakinen biline. Zira başka sebepten de neşet edebilir. Sıfatın delaletinde (şekk) var. İmanın vücudunda da (yakin) var. Şekk ise yakinin hükmünü izale etmez. Tekfire çabuk cüret edenler düşünsünler!.." (Sünuhat-Tuluat-İşarat, s. 16-17)

b) Bu sözle “beceriksizliğinin, tembelliğinin” faturasını Allah’ın takdirine kesmemek için insanın cüz’i iradesine / sorumluluğuna vurgu yapmak ise güzeldir, bir imanın yansımasıdır.

4. “Kaderini değiştirmek” ifadesi her şeyden önce yalandır. Zira kader, Allah’ın ezeli ilminin bir nevi olduğuna göre, elbette hâkimdir, hükmünün verdiği zaman onu hiçbir güç değiştiremez.

- Fakat insanlar bunu farklı manalarda kullanabiliyorlar. Mesela, bazıları bu ifadeyle: “işlerin tahkim ve tanziminde önemli bir fonksiyona sahip olan cüz’i iradenin özgürlüğüne” işaret etmiş olabilirler. 

- Allah’ın yaratıcı gücü hayrı da şerri de yaratır. Fakat insan da bir robot değil, özgür iradeye sahip bir varlıktır. Bunların arasını bulan ifade şudur: Kul cüzi iradesiyle ister, Allah yaratır.

Demek ki yaratan Allah’tır, ancak bunu isteyen de kulun kendisidir.

İşte kişi bu ifadeyle son sözü söyleyen Allah’ın tayin ve takdirini değil de ilk sözü söyleyen insanın cüzi iradesini konuşturmak istemiş olabilir.

Özetle, bu tür sözleri söyleyenlerin gaye ve maksatlarını bilmeden, hemen küfür ile itham etmek doğru değildir.

Bununla beraber, bu ifadede dini açıdan riskli ve iman adabına aykırı olma kokusu var, uzak durmak gerekir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun