Çocuğun erkek veya dişi olacağı ne zaman haber verilir?

Tarih: 12.05.2022 - 09:52 | Güncelleme:

Soru Detayı

“Rahimde yerleşen nutfe (sperme) kırk iki günlük olunca Allah bir melek göndererek ona suret verdirir, gözünü, kulağını, etini, derisini ve kemiklerini yaratır. Sonra da melek 'Yarabbi erkek mi olacak dişi mi?' der…”
- Bundan önce cenin, bir mudğa topluluğudur.
- Hadisinde erkeklik dişilik 42. günde oluyor diyor. Bunun bilimsel açıklaması var mı?
- Başka bir hadiste 120. günde erkeklik dişilik olduğunu söylüyor alttaki hadiste bu çelişmez mi?
- Abdullah b. Mes'ud der ki:
 ''Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
 "Nutfe rahimde kırk gün boyunca aynı halde kalır. Üzerinden kırk gün geçtikten sonra kan pıhtısı haline gelir. Bir kırk gün sonrasında da et parçası halini alır. Kırk gün sonrasında kemikleri oluşmaya başlar. Allah onun yaratılışını belirlemeyi takdir ettiği zaman bir melek gönderir. Melek: ''Rabbim! Erkek mi dişi mi olacak? Mutlu mu mutsuz mu olacak? Uzun mu kısa mı olacak? Eksik mi tamam mı olacak? Ömrü ne kadar, geçimi nasıl olacak? Sağlam mı sakat mı olacak?'' diye sorar ve en baştan bunların hepsi yazılır.'' Orada bulunan adamlardan biri:
"Şayet bunların hepsi belirlenip yazılmışsa o zaman ne diye amel ediyoruz?" diye sorunca, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Sizler amelinizi yapın! Zira herkes ne için yaratılmışsa ona doğru yönlendirilecektir.'' karşılığını verdi.
- Bu hadise dikkat eder misiniz.
- Bu sorularıma ayrı ayrı cevap verir misiniz:
a) Bir de bu hadiste nutfenin aynı halde kalmasından kasıt nedir?
b) Hadiste kemiklerin 160 gün sonra oluştuğu söyleniyor ama 6. haftada oluşuyor.
c) Birinde melek 42. günde geliyor başkasında 120. 2. hadiste 160 bunda haşa çelişki yok mu?
d) 2. Hadiste dişilik erkeklik 160 gün sonra olacak diyor ilk hadiste 42. gün sonra belirlenecek başka hadislerde 120. günde diyor bunu nasıl anlamak lazım?
e) Bir de buna benzer hadislerde bazen direkt Allah söylüyor bazen melek soruyor. Soru farklı oluyor buna benzer hadislerde bunun hikmeti nedir?
f) Melek bazı hadislerde nutfede geliyor bazılarında et parçası halinde bazılarında kemik halinde bunun hikmeti nedir?
g) Bu hadisler Müminun suresi 14’e göre hatalı mı Haşa. Müminun 14’te et parçasına dönüşür diyor başka ayette kısmen belli kısmen belirsiz et parçası diyor. Haşa burada çelişki yok mu?
- Tüm sorularıma ayrı ayrı cevap verebilir misiniz çünkü bu sorular çok sıkıntı veriyor.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Rivayetlerin Sıhhati

Bu rivayetlerin sened itibariyle sahih rivayetler olduğunu teslim etmeliyiz. En sahih kitaplarımız olan Buhari ve Müslim’de bulunmaktadır.

Dolayısıyla senedi sahih olduktan sonra bize düşen bunları anlamaya çalışmaktır.

Hadis ilimleri içerisinden bulunan "ilmu ihtilâfu’l-hadis" konusu, bunları çözmek için uğraşı veren bir ilim dalıdır.

Erkeklik Dişilik Meselesinin Vakti

Burada, erkek ve dişi olmasının meleklere bildirilmesinden söz edilmesi söz konusudur. Yoksa o anda erkek ve dişi olarak beden ve ruh anlamında yaratılmasından söz edilmemektedir.

Zaten erkek ve dişi mi olacak veya nasıl bir hâlde olacağı ezeli ilmiyle Allah tarafından bilinmektedir.

Söz konusu rivayetlerde farklı zamanlar ifade edilse bile, bunun meleklere bildirilmesinden ve bildirildiği zamanın farklı olmasından söz edilmektedir. 

Nutfenin Aynı Hâlde Kalması

Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde geçen "إن النطفة تكون في الرحم ‌أربعين ‌يوماً ‌على ‌حالها لا تَغير" yani “nutfe rahimde 40 gün değişmeden kalır” şeklindeki rivayet Buhari, Müslim ve diğer kitaplardaki rivayetlere muhaliftir. Buhari ve Müslim’de "إن أحدكم يجمع خلقه في بطن أمه أربعين يوما sizden birinizin yaratılışı anne karnında 40 günde toplanır.” şeklinde geçmektedir. Bu da nutfe rahimde toparlanır anlamındadır.

Demek ki, “sizden birinin yaratılışı annesinin karnında kırk günde toplanır.” ifadesinden, nutfeden alakaya, alakadan mudğaya kadar yaratılışın hepsinin kırk gün içinde tamamlandığı anlaşılır. Bunun içindir ki herhangi bir sahih veya hasen rivayette, bu cümleden sonra nutfe kelimesi gelmemiştir.

Dolayısıyla sahih olan rivayete zıt olması sebebiyle buna itibar edilmeyip sahih olana göre hüküm verilir.

Buna göre, bu konuda esas olan sizden birinizin yaratılışı anne karnında 40 günde toplanır, anlamındaki sahih hadistir. Bunun manası da ceninin kırk gün içinde tamamlanacağıdır. Bilim de bu bilgiyi doğrulamaktadır.

Böylece bu sahih hadiste verilen bilginin, Allah’ın Elçisinin bir mucizesi olduğu ve günümüzde anlaşılabilen bir hakikat olduğu anlaşılmaktadır.

Cevap a, b, c, d:

Hadis-i şeriflerde Peygamberimiz (asm), çocuğun anne karnında oluşumunu anlatırken farklı ifadeler kullanmıştır. Bazı hadisler çocuğun yüz yirmi günlükken canlandığı imajını verirken, bazı hadisler de kırk günlükken canlandığı açıklamasını yapıyor.

O zaman şöyle bir soru akla gelebilir:

Üç ayrı kırk gün imajı veren hadis rivayeti, nasıl açıklanabilir?

Bu durumda, yüz yirmi gün hissi uyandıran hadis rivayetleri, üç ayrı kırk gün şeklinde değil, aynı kırk gün içinde diye yorumlanır.

Nitekim Müslim’de geçen rivayette “fî zâlike” ifadesi geçer. Bu da “onda” şeklinde tercüme edilebilecek bir manaya gelir. Yani “fî zâlike'l-vakt / o aynı vakitte" demek olur. Bu da başka vakit değil, ilk kırk günkü vakit demek olur.

Demek ki, hadiste geçen ve "sonra” edatıyla yapılan sıralama, haber verilenin değil, haberlerin sıralanması kabilindendir. Yani aynı kırk gün içinde bunlar olur demektir. Yoksa üç ayrı kırk gün anlamında değildir.

Cevap e:

Bu rivayetler, meleğin sadece bir defa gelmediğini, birçok defa geldiğini bildirir ve bu gelişlerin farklı zamanlarına işaret eder. Yani bilimsel ifade ile, hasr değildir, sadece bir zamana özel olmayıp başka zamanlarda da meleğin geldiğini ve gelebileceğini ifade etmektedir.

Hadislerde geçen zaman ve sayılar, her zaman belli bir zamanı ve belli bir sayıyı ifade etmez. Bazen örnekleme ve bir kısmını haber verme anlamı taşır. Örneğin, en faziletli amel nedir sorusuna verilen birçok cevap vardır. Bu durumda kişiye ve duruma göre en faziletli amelin değişebileceği anlamı çıkar.

İşte meleğin cenine gelmesinin farklı olması da birer örneklemedir, sınırlama değildir.

Cevap f:

Rivayetlerin çoğunda rahimle görevli olan meleğin sorduğu ifade edilmektedir. Direkt olarak Allah’ın söylediği rivayetlerde, ravinin uzun rivayetleri özet olarak rivayet etmesinden kaynaklanmaktadır. Meselenin her ayrıntısı bütün rivayetlerde verilmez, duruma göre sadece ilgili yerler nakledilir.

Bu sebeple hadislerin anlaşılmasında bütüncül yaklaşım önemli bir usul kuralıdır.

Cevap g:

Bu bilgiler de ceninin anne rahmindeki ilk halinden itibaren farklı görüntülerine işaret eder. Sahih hadisler ayetlere zıt olmaz. Ayet de hadis de ceninin anne rahmindeki farklı hallerine işaret eder. Bu açıdan aralarında -haşa- bir çelişki değil özet-detay ilişkisi vardır.

Benzer durumlar, ayetler arasında da vardır. Bir ayette ceninin bir durumuan diğer ayette başka bir durumuna işaret olabilir.

Örneğin, Müminun suresi 14. ayet-i kerimede şöyle buyrulmuştur:

“Sonra o damlacığı, asılıp tutunana dönüştürdük. Sonra asılıp tutunanı bir çiğnemlik et hâline getirdik.” 

Kur'an bu ayetiyle, insanın anne karnındaki bazı durumlarına işaret etmektedir.

Ayet-i kerimede işaret edilen birinci durum, damlacığın yani nutfenin “asılıp tutunana” yani alakaya dönme durumudur.

İkinci durum ise, asılıp tutunanın yani alakanın “bir çiğnemlik et” hâline dönüşme devresidir.

Gerçekten de anne rahmindeki embriyo hem küçük olması, hem de kemiklerin daha ileride oluşacak olmasından ötürü bir çiğnemlik et görünümündedir. Ayrıca ilginçtir ki, embriyo, anne karnında geçirdiği belli bir dönemde üzerinde diş izleri varmış gibi bir şekle sahiptir. Bu sebepten, Kur'an’ın “bir çiğnemlik et” tabiri tam yerinde mucizevî bir ifadedir.

“Bir çiğnemlik et” tabiri Hac suresi 5. ayette, “kısmen belli, kısmen belirsiz bir çiğnemlik et” şeklinde geçmektedir.

Gerçekten de bu aşamada embriyo gözle görülecek kadar belli; ancak detayların anlaşılamayacağı kadar belirsiz bir büyüklükte olduğundan, Kur'an’ın “kısmen belli, kısmen belirsiz bir çiğnemlik et” tabiriyle tam bir uyum içindedir.

İnsanın baş, gövde, ayak, iç organlar gibi ayrı vücut bölümlerinden bir kısmı belli olmaya başladığı; bir kısmı ise belli olmadığı için, bu aşamaya “kısmen belirli, kısmen belirsiz” tabirinin kullanılması çok uygundur.

Prof. Dr. Keith L. Moore, Kur’an’da “bir çiğnemlik et” diye bahsedilen dönem hakkında şunları söylemektedir:

“Söz konusu ayetlerin ne demek istediğini bu dönemdeki embriyoyu incelediğimiz zaman hayretle öğrendik. Çünkü embriyo 28 günlükken üzerinde tesbihimsi bir yapı meydana geliyor ve bunlar görünüş olarak aynı diş izlerine benziyordu. Bu dönemdeki embriyonun plastikten bir modelini yaptık ve onu çiğneyerek üzerinde diş izlerimizi bıraktık. Ortaya çıkan manzara, incelediğimiz aşamadaki embriyoya olağanüstü derecede benziyor ve Kur’an’ın insan embriyosundan neden bir çiğnemlik et olarak bahsettiğini çok güzel açıklıyordu.” [Embryology in the Qur'an lecture by Dr. Keith L. Moore (University of Illinois, 1990) Resimlerle bizzat kendi açıklamaları için bk. https://youtu.be/upa4BSH7ua4 36:00 - 39:00 dakika arası. Erişim Tarihi, 12 Mayıs 2022]

Demek ki ayet ve hadislerde geçen ceninle ilgili farklı açıklamalar, ceninin ilk halinden itibaren farklı durumlarına işaret etmektedir. Böylece Kur'an ve hadisler, insanın yaratılışına dikkat çekmekte, bu yaratılışta kendisine verilen nimetlerin farklı yönlerine işaret etmekte ve bir damla sudan kâmil bir insan hâline getiren yaratıcına şükretmesini istemektedir.

Unutmamak gerekir ki, yapan bilir elbette bilen konuşur. Allah yarattığını bilmez mi? Elbette bilir ve elçisine de bildirir. Konunun asıl özeti de budur.

İlave bilgi için tıklayınız:

Kur'an-ı kerim ve insanın yaratılış devreleri

Anne karnındaki bir bebeğe ruhu ne zaman veriliyor?

Müminun suresi 14. ayette insanın yaratılışı hakkında "Nihayet onu ...

Kur'an-ı Kerim'e göre insanın yaratılışı nasıldır?

Ceninin oluşumunda “pıhtı” ya da “kan pıhtısı” ile alakalı bir safhanın ...

İslam'ın bilimsel mucizeleri var mı?

Alaka ve mudğayı açıklar mısınız?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun