Evlenmek umudum kalmadı, adalet nerede?

- Benim bu dünyada evlenmek gibi bir umudum kalmadı artık... Bu dünyada evli olup mutlu olanlar var. Öldüklerinde nasip olursa karı-koca cennete gidecekler. Peki onlar hem bu dünyada hem de ahirette mutlu olacaklar. Ben ise Allah nasip ederse sadece cennette mutlu olacağım bu nasıl adalet?
- Ayrıca evli çiftler bu dünyada evlat sevgisini de tadacaklar ben ondan da mahrum olarak öleceğim peki bunun neresinde adalet?

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki neyin hayırlı olacağını bilemeyiz. Biz her helal şeyi helal yollarla isteriz, nasip olursa "Allah’ın lütfudur" deriz, nasip olmaza "mutlaka vardır bir hayır" der ve yeniden nasibimizi aramaya devam ederiz.

Evlenme umudunuzun neden kalmadığını bilmiyoruz. İçinde bulunduğunuz sıkıntılı günlerin etkisi ile ümitsiz bir bakış açınız var. Bu günler geçince, inşallah hayata daha ümitvar bakacaksınız.

Bunun yanında yaşınız kaç olursa olsun veya engeliniz / sorununuz ne olursa olsun evlenme ihtimaliniz devam ediyor. Bunun için Allah’tan ümidinizi kesmeyin.

Ayrıca, evlilik nasip işidir. Nasibinizin gelip gelmeyeceğini veya ne zaman geleceğini ancak Allah bilir, siz bilemezsiniz. İnşallah bir gün sizi anlayacak, size inanacak, sizi olduğunuz gibi kabul edecek ve sevecek birisi karşınıza çıkacaktır.

Evlendiğinizde inşallah evlat sevgisini de tadacaksınız. Eğer, çocuk sahibi olmanıza engel bir durum varsa, tıp dünyası bu konuda çok gelişmiş. Yani ümidinizi kesmeyin, Allah’a sık sık dua ederek, yardımını isteyin.

Kaldı ki, çocuklarla ilgilenmek, evlat edinmek de gerçek bir anne-baba mutluluğunu tattırabilir. Yani o nimetten de her zaman istifade edebilirsiniz.

Hiç evlenmeyenlerle, evlenip mutlu olanların yaşadıkları bir adaletsizlik değil. Allah, Adil-i Mutlak'tır. Mutlak adalet sahibidir, kullarına haksızlık yapmaz. Öyle olsaydı Hz. İsa (as), Hz Yahya (as) gibi peygamberleri, Ashabı Suffa içinde bulunan sahabeleri bekâr kalmazdı.

Diğer taraftan dünya nimetleri, içlerinde kişiye verdikleri lezzet kadar sıkıntıları da barındırıyorlar. Elemsiz ve kedersiz hiçbir nimet yoktur. Her nimetin kendine göre bazı külfetleri ve sıkıntıları da olur. Evlenip ailen kurmanın, çocuk sahibi olmanın da büyük sorumlulukları ve sıkıntıları vardır. Bekârlar da bu sorumlulukları ve sıkıntıları yaşamazlar.

Dolayısıyla evlenmek mutlak mutluluk anlamına gelemediği gibi, bekârlık da mutlak huzursuzluk anlamına gelemez.

Tüm bunların yanında mal, mülk ve evlat/eş insanın dünya ve ahiretini kaybetmesine de neden olabilir. Nitekim Ayet-i Kerime buna işaret eder:

“Ey iman edenler! Ne mallarınız ne evlatlarınız sizi Allah’ı zikretmekten alıkoymasın! Bilin ki böyle yapanlar, en büyük kayba uğrarlar.” (Münafıkun, 63/9)

“Mallarınız, evlatlarınız, sizin için sadece bir imtihandır. Asıl büyük mükâfat ve mutluluk ise Allah nezdindedir.” (Teğabun, 64/15)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet