Evlilik, herkes için dinin yarısı mı?

Tarih: 06.02.2024 - 08:53 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Evlilik dinin yarısıdır diye bir hadis var. Kadınlardan cinsel anlamda etkilenmeyen, herhangi bir duygusal alışverişi olamayan biri bu hadisin dışında mı kalıyor?
- Evet, dünya imtihan ama bu teselli yetmiyor.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Belagat, “mukteza-yı hâle mutabakat” olarak tarif edilir. Demek ki “her bir makamın ve her bir ihtiyacın gerektirdiği bir söz vardır.” O makama ve ihtiyaca göre konuşmak hikmetin, rahmetin ve belagatin gereğidir.

Bu gibi hadis rivayetlerinde evliliğe ihtiyaç hisseden kimseler için hitap etmek söz konusudur.

Örneğin, namazda ayakta fazla durmak mı yoksa rüku ve secde de fazla durmak mı daha faziletli olduğu hususu söz konusu olduğu yerde, ayakta duramayan, rüku ve secdeye gidemeyen kimselerin konuya dahil edilmesi isabetli bir tavır değildir.

Ömürlük bir akit ile tesis edilen evlilik, eşlerin bedensel, ruhsal ve toplumsal bakımdan ihtiyaçlarını gideren ve birinin diğeriyle eksik yönünü tamamlayan şeri bir düzenlemedir.

Evliliğin, hayvani (nefsani) ve meleki (ruhanî) iki yönü vardır. Bunlardan cinsel birleşme hayvani, ruhsal birleşme meleki yönünü oluşturur.

Birincisi ile insanların meşru bir şekilde üremesi ve neslin devamı sağlanırken; ikincisi ile cinsel ihtiyaçlar meşru yoldan temin edilerek eşlerin iffeti güvence altına alınmaktadır.(1)

Kulun yaratılış itibariyle cinsel arzusunu tatmin etmeye ihtiyacı vardır. Cinsel birliktelik, neslin korunması ve devamına yönelik olduğunda zaruri; bu gayeye yönelik olmadığında ise haci maksatlardan olmaktadır. Çünkü haci maksatlar, kulun hayatını kolaylaştıran ve rahatlatan ihtiyaçlardır. 

Haci maksatlar, onsuz olmakla birlikte bir genişlik ve kolaylık sağladığı için ihtiyaç duyulan, bulunmadığı zaman genelde sıkıntı ve güçlüklere sebep olan şeylerdir. Bununla beraber bu ihtiyacın giderilmemesi zaruriyattaki gibi kişinin varlığını sürdürmesine engel de değildir. Evlenmenin amacı sadece helal yoldan şehvetin giderilmesi değil kulluğa dair maslahatların sağlanmasıdır. Bu maslahatlar;

- Neslin devamını sağlamak,
- Allah’ın kullarının ve Peygamber’in ümmetinin sayısını artırmak,
- İnsanları zinadan korumak,
- Nefsi sakinleştirmek,
- Kadını himaye altına almak,
- Kadının nafakasını temin etmek

gibi dinî ve dünyevî birtakım şeri maksatlardır.(2)

İslam hukukçularına göre bunlardan neslin devamını sağlamak, dinin / ahlakın korunması ve nefsin zinadan korunması evliliğin birincil şeri maksatları iken diğerleri ikincil şeri maksatlardır.(3)

Toplumsal bir varlık olan insan başkalarının yardım ve desteğine muhtaç olarak yaratılmıştır. Dolayısıyla insan tek başına yaşamaktan aciz bir varlıktır. Gecenin gündüze muhtaç olması gibi bireylerin de en büyük yardımcısı ve destekçisi olan eşlerine ihtiyaçları vardır.(4)

Evlilik suretiyle eşler bir ömür boyu aile adı verilen yardımlaşma ve dayanışma kurumu tesis etmektedirler. İnsanın başkasına / eşine muhtaçlığını gidermek için evlenmesi, şerin tebei maksatlarındandır. Erkek ve kadının birbirine eş ve birbirini tamamlayıcı olarak yaratılmasının; izdivaç yoluyla da yaratılışın tamamlanmasının Allah’ın varlığının delillerinden(5) biri olarak zikredilmesi bunun göstergesidir.

Kısacası evliliğin, dünyevî ve uhrevî, ferdî ve ictimai birçok maslahat ihtiva eden şeri maksatları vardır. Bu maksatlar dikkate alınarak gerçekleştirilen evlilikler ile sükunete eren bireyler, mutlu eşler, huzurlu aileler ve sağlıklı toplumlar meydana gelir.(6)

Kaynaklar:

1) Saffet Köse, Genetiğiyle Oynanmış Kavramlar ve Aile Medeniyetinin Sonu, (Konya Mehir Vakfı Yayınları, 2014), 103; Suat Erdem, “İslam Hukukunda Aile ve Ailenin Devamlılığına Yönelik Evlilik Öncesi Tedbirler”, Ankara II. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Kongresi Tam Metin Kitabı, ed. Derya Ateş – Elvan Cafarov (Ankara: İksad Yayınevi, 2020), 656-667.
2) Ebû Bekr Şemsü’l-Eimme Muhammed b. Ebî Sehl Ahmed es-Serahsî, el-Mebsût, (Beyrut: Dâru’l-Ma`rife, 1993), 4: 192-193; Hüseyn b. Muhammed er-Râgıb el-İsfahânî, ez-Zerîa ilâ mekârimi’ş-şerîa, (Kâhire: Dâru’s-Selâm, 2007), 222; H. Yunus Apaydın, “İslam Hukukunda Aile”, Günümüzde Aile (İstanbul: Ensar Neşriyat, 2007), 147-148.
3) bk. Aile”, Günümüzde Aile (İstanbul: Ensar Neşriyat, 2007), 147-148. 15 Şemseddin Muhammed b. Hamza Molla el-Fenârî, Fusûlü’l-Bedâʾiʿ, (Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l- `Ilmiyye, 2006), 2/429; Şâtıbî, el-Muvâfakât, 1/540.
4) Evliliğin gayesinin zikredildiği Rûm sûresi 21. âyetinde geçen “ezvâc” (ازواج (kelimesi, zevc (زوج ( kelimesinin çoğuludur. “Zevc” kelimesi ise “tekin zıddıdır ve çift” demektir. Eşi olan bireye zevç denir. Çift olan her şeyin diğerine (eşine) zevce denilir. Bir ayakkabının eşine zevc denir. Mesela “Onun bir çift ayakkabısı var” ve “Onun bir çift güvercini var” denilir. İlk sözde o kimsenin biri sağ, diğeri sol ayağa giyilen bir çift ayakkabısının olduğu; ikinci sözde ise biri erkek diğeri dişi bir çift güvercinin olduğu kastedilir. (İbn Manzûr, Lisânü’l-ʿArab, 2/191; Köse, Genetiğiyle Oynanmış Kavramlar ve Aile Medeniyetinin Sonu, 139).
5) Rum 30/20-21.
6) bk. Sezai Bekdemir, Evliliğin Şer'i Maksatları, Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2022, sayı: 21, s. 201-225.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun