Gözümü günahtan korumada zorlanıyorum, ne yapmalıyım?

Tarih: 17.11.2023 - 15:48 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ben üniversite okuyorum. Çok fazla açık kız var çok etkileniyorum. Kendimi muhafaza etmekte zorlanıyorum, ne yapmalıyım?
- Bulunduğumuz KYK yurdu üniversiteden bayağı uzakta yürünecek bir yol değil. Kız KYK ve erkek KYK yurtları yakın mesafedeler, otobüs önce bizleri (erkekleri) sonra da kızları alıyor ve otobüs çok kalabalıklaşıyor. Her ne kadar gözümü ve kendimi muhafaza etmeye çalışsam da istemeden gördüklerimiz hoş şeyler değil ve temaslar oluyor.
- Şehvet açısında çok etkileniyorum ve bu durumdan hiç hoşlanmıyorum elimde olsa hadım olmayı düşüneceğim.
- Bunun dışında okulda da aynı ve çok bunaltıyor insanı. Bu durumda bir genç erkeğe kendini muhafaza etme ve bunalmaktan kaçınmada ne gibi önerilerde bulunursunuz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bir genç olarak imtihanınızın ne kadar ağır olduğunu anlıyoruz. Rabbimiz sizi ve sizin gibi gençleri muhafaza etsin. Âmin.

Anlattığınız tablo özellikle şehir ve üniversite hayatında kaçınılması zorlaşmış olan günümüz gerçeğidir. Çünkü gençlerin imanını zayıflatmak için kadın taifesi maalesef kullanılmaktadır. Bu çerçevede açık saçıklık ve her türlü günah da giderek daha da normalleştirilmekte ve yaygınlaştırılmaktadır. Öyle ki artık gözü kapamak mümkün olmadığı gibi, kaçınmak da âdeta imkânsız hâle gelmiştir.

O zaman yapılacak şey, maddi ve manevi tedbirleri alıp, takva zırhına bürünerek yara almamaya çalışmaktır.

- Bu çerçevede Hz. Yusuf aleyhisselamın kıssasında ve onun örneğinde, hepimiz için uygulanabilir dersler, devalar ve ölçüler vardır.

Hz. Yusuf ‘u yanılmaktan ve yanmaktan koruyan Rabb-ı Rahim, kavlen ve fiilen samimi bir yönelişle kendisinden istenirse, elbette sizin gibi gençleri de yanılmaktan ve yanmaktan halas edecektir.

- Sürekli teyakkuzda olup nefse güvenmemek ve Allah’ın inayetini istemek esas olmalıdır. Yusuf (as) gibi bir peygamber, Züleyha’nın davetine karşı nefse güven olmayacağını bildiği için "Maazallah" diyerek Allah’ın yardımını istedi ve her şeyi elinde tutan Yüce Yaratıcımız onu korudu:

“Yine de ben nefsimi temize çıkarmıyorum. Çünkü nefis, Rabbimin acıyıp koruması dışında, daima kötülüğü ister; şüphesiz rabbim çok bağışlayan, pek esirgeyendir.” (Yusuf, 12/53) 

“Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden murat alıp yararlanmak istedi ve kapıları sımsıkı kapatarak 'Haydi (yanıma) gel!..' dedi. (Yusuf) dedi ki 'Maazallah (Allah'a sığınırım). Çünkü o benim efendimdir, yerimi güzel tutmuştur. Zalimler asla felah (kurtuluş) bulmaz." (Yusuf, 12/23)

Siz de zorlandığınızda Hz. Yusuf gibi Allah’a sığının ve yardımını isteyin.

- İmanı kuvvetlendirip inancı canlı tutmak kişiyi haramlardan korur.

Kişi, Allah’ın ilmine, kudretine ve onun her an her şeyi işitir ve görür olduğuna dair imanı derecesinde Allah’tan korkup günahlardan kendisini koruyabilir. Bunun için de imanınızı kuvvetlendirecek eserleri düzenli olarak okuyun.

- İmanınız ve takvanız oranında korunursunuz:

Nitekim Allah Yusuf suresi 24. ayette “İşte böylece biz, bunu, kötülük ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için yaptık. Şüphesiz o ihlaslı kullarımızdandı.” buyurularak, Allah’ın ihlaslı kullarını kötülükten ve fuhuştan koruduğunu vurgulamaktadır.

Hicr suresinde ise şeytanın, ihlaslı kulları yoldan çıkarmaya gücü yetmeyeceği ifade edilir:

“İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hakimiyetin yoktur, dedi. (Hicr, 15/41-42)

- Samimi olarak Allah’ın emir ve yasaklarına riayet etmek isteyen ve bu samimiyetini pratikte de gösteren insanlara, -yanlışa kaymayla karşı karşıya kalması durumunda- Allah’ın ilham denilen iç hattan o kuluyla iletişim kurması ve ona uyarıda bulunarak yardımına koşması sonsuz rahmet ve hikmetinin şanına yakışan bir lütuftur.

Nitekim bir hadis-i şerifte bu gerçeğin altı şöyle çizilmiştir:

“Allah bir kuluna hayır murat ederse, onun içinden -kendisine- iyilikleri emreden, kötülüklerden sakındıran bir vaiz ve bir uyarıcı kılar." (Kenzu’l-Ummal, No: 30762)

- Namazlarını zamanında ve dosdoğru kılan, kötülükten uzak durur. 

Kuran-ı Kerim’de “Sana vahyolunan kitabı oku; namazı dosdoğru kıl. Hiç şüphe yok ki namaz fuhşiyattan/hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” (Ankebut, 29/45) denilerek namazın günahlardan korumasına vurgu yapılır. Yine bu anlamda Peygamber Efendimiz (asm) de: “Her kimin namazı, kendisini hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoymuyorsa, o namaz o kişinin Allah’a uzaklığından başka bir şeyini artırmaz.” buyurmuştur. (Taberânî, Kebîr, XI, 54)

Bu anlamda dosdoğru kılınan namazın farz kılınmasının aslında müminleri kötülükten korumak için Allah’ın bir lütfu olduğu görülecektir. Çünkü günde beş vakit Allah ile olmak, onun huzuruna çıkıp ona muhatap olmak Rabbimizin izni ile insandaki hayâsızlık ve kötülük dürtüsünü öldürür.

- Zinaya yaklaşmayın.

Günlük hayatınızda gerekçesi ne olursa olsun, sizi zinaya ve haramlara götürecek şeylerden, çeşitli ortamlardan, sosyal medyadan, filim ve dizilerden, azami derecede kaçmak gerekir.

Aynı şekilde, karşı cinsten arkadaş edinmek, ortak ders çalışmak, ayak üstü sohbet etmek gibi sizi cinselliğin manyetik alanına çeken şeylerden kaçının. Çünkü İsra suresinde yer alan "Zinaya yaklaşmayın" ilahi ikazıyla da dikkat çekildiği gibi, günaha kaymada bir eşik noktası vardır. Bu eşik geçildi mi, insan günahın manyetik çekimine kapılmakta; ruh, kalp ve aklın rağmına, bile bile günaha girmektedir.

Hatta zamanla dopamin ve seretonin gibi haz veren hormonların da etkisi ile günahtan kaçmak âdeta imkânsız hale gelmektedir.

Bu anlamda uyuşturucu, kumar, içki bağımlılığı ne ise zina ve benzeri günahlara bulaşma bağımlılığı da o hâle gelir ve kişi artık kendisini kurtaramaz.

- Esas olan hadım olmak değil, duyguları kontrol altında tutmaktır. Kadına karşı vasat derecedeki şehvet duygusu sağlıklı her erkeğin sahip olduğu gayriihtiyari bir meyildir. Akla gelmesi, kişiyi zorlaması normaldir, önemli olan o meyli, hadım ederek yok etmek değil, kişinin Allah korkusu ile özgür iradesini devreye sokup frenleyebilmesidir. Çünkü kişi, iradesine sahip çıktığı oranda kendisini koruyabilecek ve Allah katında değerli olacaktır.

- Anlamlı zihni meşguliyetlerde bulunun ve büyük hedefleriniz olsun.

Kişinin zihin enerjisini ve dikkatini haramlardan çeken en önemli şeylerden birisi de onu daha büyük şeylerle meşgul etmektir. Çünkü Bediüzzaman Hazretlerinin de belirttiği gibi, "Gaye-i hayal olmazsa veyahut nisyan veya tenâsi edilse; ezhan enelere dönüp etrafında gezerler.” (Mektubat, Hakikat Çekirdekleri 41)

Bu nedenle hedefi olmayan bir insanın aklı ve fikri, sadece kendi enesini yani kendi nefsini düşünür, onun menfaatini gözetir, onun tatminine çalışır, onun zevkini esas alır.

Bu çerçevede günlük, haftalık hedefleriniz olsun, mesela okula giderken Kuran‘dan ayetler ezberlemek, sosyal, kültürel, felsefi veya dini bir konuda zihin jimnastiği yapmak, yabancı dil öğrenmek vb gibi. Bunun yanında mesleğiniz ve işinizle ilgili uzun vadeli hedefleriniz olsun, onların peşinde koşun, her gün daha da ileri gitmek için araştırmalar yapın.

- Keyif alacağınız, severek yapacağınız hobileriniz olsun. Faydalı ve sizi gerçekten kendisine çeken hobiler hem sosyalleşmenize yardım eder hem de kabiliyetlerinizin gelişmesine, özgüveninize katkıda bulunur hem de sizi zihnen meşgul edip haramlardan uzaklaştırır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun