Herkese selam vermek sünnet ise, günahkara neden selam verilmez?

Tarih: 30.01.2024 - 09:16 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Abdullah b. Amr'dan (ra) rivayet edildiğine göre, bir adam Resûlullah'a (sas), “İslâm'da hangi davranış daha hayırlıdır?” diye sorunca Hz. Peygamber (sas) şöyle cevap vermiştir:
 “(Başkalarına) yemek yedirmen, tanıdığına ve tanımadığına selâm vermen.”
- Bu hadisi şerife göre sokakta yürürken tanıyıp tanımadığımız insanlara selam veriyoruz.
- İlaveten diğer bir hadiste ise; Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Benden sonra öyle bir toplum gelecek ki, dünyanın en güzel nimetlerinden faydalanacaklar, en güzel kadınlarla evlenecekler, en güzel elbiseleri giyecekler, en rahat bineklere binecekler, az yemekle doymayacak, çok mala bile kanaat etmeyecek, kendilerini dünyaya kaptırıp sabah akşam onun için çalışacak, dünyaya tapınır hale gelecek, arzularının peşinde koşup her şeyi dünyalık olarak görecek, en nihai amaç olarak dünyayı belleyeceklerdir. İşte Muhammed b. Abdullah’ın bu zamana erişen takva sahiplerine öğüdü, böyle kimselere "selam vermemesi," hastalarını ziyaret etmemesi, cenazelerine katılmaması, yaşlılarına hürmet göstermemesidir. Çünkü kim bunları yaparsa İslam’ın yıkılmasına yardım etmiş demektir.
- Peki ikinci hadise göre sokakta yürürken bu özellikleri taşıyıp taşımadığını bilmeden ya da dışarıdan öyle gözüküp belki de öyle değildir diyerek selam verirsek İslam’ın yıkılmasına yardım etmiş olur muyuz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Öncelikle ifade edelim ki, bir kimse günah işlerken ona selam verilmez, ancak günahkâr olanlara selam verilir.

- Müslümanın Müslüman üzerindeki önemli bir hakkı ona selam vermektir. Hiçbir günah bu hakkın verilmesine mani değildir. Özellikle büyük günahta ve açıktan işlenen günahlarda ısrar yoksa, buna mutlaka selam vermek gerekir.

- Şayet büyük günahlarda ısrar varsa, bu takdirde “ona selam vermemek” bir fayda sağlıyorsa, kişiyi mahcup edip pişman olmasına vesile oluyorsa verilmez.

“Allah geriye bırakılan (savaşa katılmayan) üç kişinin de tövbesini kabul etti. Sonunda, bütün genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmeye başlamış, vicdanları kendilerini sıkıştırmış ve Allah’a karşı ondan başka sığınılacak kimse olmadığını anlamışlardı. Bunun üzerine o da eski durumlarına dönmeleri için onlara tövbe nasip etti. Şüphesiz Allah, tövbeleri kabul edendir, merhametlidir.” (Tövbe, 9/118)

mealindeki ayetin tefsirinde âlimler Tebük seferine katılmayanlardan özellikle üç kişinin durumu anlatılmaktadır.

Bunlara bir süreliğine selam verilmediğine dair bilgiler doğrudur. Fakat küsme işinin sonucu ayette izah edilmiştir.

İşte böyle bir durum yüzde doksandan fazla bir ihtimale dayanıyorsa olabilir.

Şayet böyle bir fayda ümit edilmiyorsa, selam vermekte bir sakınca yoktur. Özellikle konuşup selam vermek karşı tarafa bir öğüt gibi bir ilaç oluyorsa, bu takdirde selam vermek çok daha güzeldir.

- Demek ki, tanıdık tanımadık herkese selam vermek esastır ve sünnettir. Büyük günahları açıktan işleyen bir Müslüman selam vermemek, onu utandıracak ve işlediği günahın farkına varıp tövbe etmeye vesile olacaksa o zaman selam vermemek faydalı olur, böyle bir fayda olmayacaksa, günah işlerken verilmez ise de diğer zamanlarda verilebilir.

Soruda geçen rivayete gelince:

Sübki, bu rivayetin senedini bulamadığını söyleyerek zayıflığına işaret eder. (bk. Tahricu İhya, 6/346)

Taberani'nin rivayeti ise şöyledir:

“Ümmetimden öyle bazı kimseler olacak ki, türlü türlü yemekler yer, çeşit çeşit meşrubat içerler, çeşit çeşit elbise giyerler ve süslü konuşurlar (edebiyat yapmak için dudaklarını eğip bükerler), işte bunlar ümmetimin en kötüleridir.” (bk. Taberanî, el-Kebir, h.no: 7512,7513)

Taberani’nin Ebu Ümame’den naklettiği bu rivayet de zayıftır. (bk. Heysemi, Mecmau’z-Zevaid,17836)

Ancak bu rivayet olmakla beraber, bu hadisin manasını,

“Ey Âdem’in evlatları! Her namaz vaktinde mescide giderken, süsünüz olan elbisenizi giyinin. Yiyin, için fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri asla sevmez.” (A'raf, 7/31) 

mealindeki ayetin ifadesi çerçevesinde değerlendirmek mümkündür. Yani burada nefsinin bütün isteklerine uyan, bu konularda hiçbir frene basmayan; yerken, içerken, giyinirken, konuşurken hep aşırılığa kaçan kimselerin durumuna dikkat çekilmiştir. Yoksa normal dairede hiçbir güzelliğe meyletmemek gibi bir yasak olamaz.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun