Hristiyan, Yahudi, Ateist, Deist olanlara borç, sadaka veya zekat verilir mi?

Tarih: 15.05.2018 - 09:34 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Onlardan borç alınabilir mi?
- Peygamberimiz, Müşriklerden, Yahudi ve Hristiyanlardan borç almış veya borç vermiş mi?
- Onlara sadaka veya zekat vermiş mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

1. Ticarete konu olan şeyin dinen helal olması kaydıyla, diğer inançtan olan insanlarla ticaret yapılabilir.

2. Aralarında dört mezhep imamının da bulunduğu fakihlerin çoğunluğu zekatın, gayri müslimlere verilemeyeceğinde görüş birliğine varmışlardır. Çünkü ilke olarak zekat Müslüman fakirlerin hakkıdır. (Kasani, Bedaiü’s-Sanai, Beyrut, II, 49; Nevevi, el-Mecmu, VI, 228; Fetavay-ı Hindiyye, Beyrut, 1991, I, 188; İbn Nüceym, el-Bahru’r-raik, II, 261)

Bu genel ilke yanında bilindiği üzere Kur'an’da zekatın sarf edileceği yerler arasında kalpleri İslama ısındıralacak olan “müellefe-i kulub” da zikredilmiştir. (Tevbe, 9/60) Hz. Peygamber (asm), gerek zekat gerekse diğer devlet gelirlerinden, kalplerini İslam’a ısındırmak istediği kişilere pay ayırmıştır. (Buhari, Farzu’l-Humus, 57; Tirmizi, Zekat, 30)

Rasulüllah (asm)’ın vefatından sonra bazı kimseler bu uygulamayla bağlantı kurarak, devlet başkanından bir şey istemişler, duruma muttali olan Hz. Ömer (r.a.) de “Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin.” (Kehf, 18/29) ayetini okuyarak, müellefe-i kulup kalmadığından onların talebini reddetmiştir. (bk. Kasani, Bedai, II, 45; Zeylai, Nasbu’r-Raye, II, 395; Aliyyu’l-Kari, Fethu Babi’l-İnaye, II, 130)

Bu sebeple fakihlerin çoğunluğu, Hulefa-i Raşidin döneminde “müellefe-i kulub”a pay ayrılmamış (İbn Ebi Şeybe, Musannef, III, 233) oluşuna dayanarak, Tevbe suresinin 60. ayetinde sözü edilen bu payın düştüğü sonucuna varmışlardır.

Fakat Hz. Ömer’in "müellefe-i kulub" sınıfından zekat isteyenlerin talebini reddetmesi, bu konu ile ilgili ayetin hükmünün yürürlükten kaldırılmış olmasından değil, bu konuda kendisine başvuran kimseleri “müellefe-i kulub” sınıfından saymamasından dolayıdır.

Dolayısıyla günümüzde de kalpleri kazanılmak, İslam’a ısındırılmak veya kötülüklerinden emin olunmak istenen yahut Müslümanlara faydalı olacakları umulan gayri müslimlere de “müellefe-i kulub” sınıfından zekat verilmesi maslahata uygun bulunabilir. Bu sınıfa zekat verilebileceğini savunan alimler bu yönde bir tasarrufun devlet yetkililerinin takdirine bağlı olduğunu; uygun görmeleri halinde "müellefe-i kulub"a zekat verilebileceğini, zaman zaman buna ihtiyaç duyulabileceğini söylemişlerdir. (Karadavi, Fıkhu’z-Zekat, II, 67-68)

3. Müslüman bir fakire ulaşılamaması durumunda -zekat dışında- muhtaç olan gayri müslimlere yardım yapılabilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun