Hz. Muhammed’den sonra neden peygamber gönderilmedi?

Tarih: 26.12.2022 - 14:34 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Allah neden bize peygamber Muhammed (sav)'den sonra başka peygamberler göndermedi?
- Her ürünün bir kullanım kılavuzu ve nasıl kullanılacağını öğreten bir kişi olduğu gibi, Allah da bize Kur'an'ı ve Hz. Peygamber (sav)’i göndermiştir.
- Şimdi elimizde Kuran var ama son 1400 yıldır Hz. Muhammed sav'den sonra kimse yok.
- Öyleyse sorum şu: Allah neden bize daha fazla peygamber göndermedi, dini değiştirmek için değil de bize yol gösterecek birine ihtiyacımız olduğu için.
- Allah bize daha çok peygamber gönderseydi ümmet bu kadar bölünmezdi ve daha iyi bir yerde olurduk. Sanki Allah, “Ben işimi yaptım, artık kolay gelsin.” diyor da umursamıyor. Biz Müslümanlar olmasak çok az insan İslam'ı bilirdi. Allah elçiler göndererek kendisi bu vazifeyi yapmıyorsa neden İslam'ı yaymamız gerekiyor? Mesela 1400 yıl sonra Güney ve Kuzey Amerika'daki çoğunluk hâlâ İslam'ın ne olduğunu bile bilmiyor.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Allah’ın kulları ile iletişim kurduğu vahiy hattı 124 bin peygamberi içine alan bir güzergâh takip etmiştir. Bir silsilenin ilk halkası olduğu gibi son halkası da olacaktır.

İnsanlık camiasının varlık âlemine ayak bastığı andan itibaren ilk insan Hz. Âdem bir peygamber olarak seçilmiş ve bu nübüvvet zincirinin ilk halkasını teşkil etmiştir. İlk peygamber Hz. Âdem ile başlayan bu sürecin mutlaka bir son halkası da bulunacaktır.

İşte Hz. Muhammed (asm) bu sürecin en son halkası olduğundan dolayı ondan sonra başka bir peygamber gelmeyecektir. 

- Hz. Peygamberi (asm) son peygamber, İslam dinini son din, Kuran’ı son kitap olarak öngören Allah, kıyamete kadar bu son dönemin sağlam bir şekilde devam etmesi için gereken donanımları da lütfetmiştir. Mesela:

Hz. Muhammed (asm) bir peygamber, bir muallim, bir askeri komutan, bir aile reisi, bir devlet başkanı, bir ahlak abidesi olarak bütün önceki peygamberlerden daha üstün bir donanıma sahip kılınmıştır. Birçok ayet ve hadislerde bu gerçeğin altı çizilmiştir.

Kur'an-ı Hakîm, önceki semavi kitapların ders verdiği dinin temel esaslarını daha geniş bir surette ders verdiği gibi, kıyamete kadar gelecek asırlara, o asırların insanlarına, o insanların farklı kesimlerine öyle bir ders vermiş ve veriyor ki, selim ve safi akıllar ve vicdanlar tarafından eşi, benzeri olmadığı kabul edilmektedir.

Örneğin, on kitap yazan mahir bir yazar, daha sonra bu on kitabı bir tek kitap haline getirirse, bundan sonra yine bu kitabı bölüp on kitap haline getirmesi beklenir mi? Buna soruya verilecek cevap Kur'an için de geçerlidir.

Allah, daha önce ilkokul, ortaokul, lise gibi orta öğrenim çağında bulunan insanlık camiasına, uygun gördüğü şekilde, ayrı ayrı kitapları, sayfaları, muallimleri göndermiştir. Ancak insanlık yüksek öğrenim çağını yakaladığı ve gittikçe yakalayacağı bu dönemde eski kitapları, bir kitap halinde göndermiş, değişik muallimler yerine bir muallim olarak tayin etmiştir.

Bu uygulama -işin uzmanları tarafından ifade edildiği üzere- elbette hikmetle dolu bir talim-terbiye, maharetle dolu bir eğitim ve müfredat, ilim ve irfanla dolu bir program dâhilinde cereyan etmekte olduğu ortadadır.

- Hz. Muhammed’in (asm) saadet asrı döneminden bu tarafa, dünyamız iletişimde, muhaberede, yardımlaşmada, dayanışmada, istişarede gittikçe bir tek şehir, bir tek kasaba, bir tek köy hâlini almaya devam etmektedir. Özellikle içinde bulunduğumuz bu son iki-üç asırda teknik ve teknoloji sayesinde öyle bir tanışma, bir danışma, bir dayanışma mekanizma kurulmuş ki, İslam dini gibi evrensel bir ilahi mesajı duymayan, merak etmeyen, öğrenmeye çalışmayan kimseler vicdanları bozulmamışsa, kendi kusur ve kabahatlerini mertçe kabul etmek durumundadırlar.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun