İsmin Kuran’da olması gerekir mi?

Tarih: 15.01.2024 - 12:42 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Çocuğumuza verilecek ismin mutlaka Kuran’da olması gerekir mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hayır, böyle bir zorunluluk kesinlikle söz konusu değildir. Mesela Peygamber (asm) Efendimizin eşinin ismi olan Hatice Kuran’da yer almaz. Keza üçüncü halife Hz. Osman'ın da ismi Kuran’da yer almaz. İsim vermede esas olan:

- Güzel bir manayı ifade etmesi,

- Ve önemli bir arka plana sahip olmasıdır.

Önemli bir arka plan derken kastımız, verilecek ismin bir hikâyesinin olmasıdır. Tarihe mal olmuş şahsiyetlerin isimleri önemli bir arka plana sahiptir.

Keza peygamber isimleri de böyledir. Kendisine peygamber ismi verildiğinde çocuk rahatlıkla "Benim ismim bir peygamber ismi!" diyecek ve o ismi taşımaya layık olmaya çalışacaktır. 

Kızlarına "Rabia" ismini koyan bir aile "Kızımız Rabiatu'l- Adeviye gibi Allah'ın makbul kullarından olsun." diyebilirler.

"Şule" ismi koyan bir aile de "Kızımız Şule Yüksel gibi İslamî hizmetlere vesile olan biri olsun." diye düşünebilirler.

Bu ikinci esası pek çok kişi nazara almıyor olabilir veya her isimde bir arka plan da olmayabilir. Ama bunların da en azından "Güzel bir isim vermek" hususunda hassas olmaları beklenir.

Verilmemesi Gereken İsimler

Okullarımızdan birinde okula yeni gelen öğretmen sınıfta öğrencilerle tanışmaktadır. Sıra bir kız öğrenciye geldiğinde öğrenci "İsmim Senem" deyince öğretmen şöyle bir tepki verir: "Kızım bu nasıl isim böyle! Annen baban sana 'Put' anlamında isim koymuşlar!"

Kızcağız akşama ağlayarak eve varır, durumu anne-babasına anlatır. "Bunu bana nasıl yaparsınız?!." der. Anne-baba ise ne isim verdiklerinin farkındadır. Derler: "Kızım, biz sana 'Güzel kadın' anlamında 'Senem' adını verdik, 'Put' anlamında 'Sanem' demedik ki!?"

Arapça asıllı "Zübab, Habise" gibi kelimeler her ne kadar Kuran’da yer alan birer isim ise de bunların insana verilmesi uygun değildir. Çünkü bunlar sırasıyla "Sinek ve pis kadın" anlamına gelmektedir.

Konunun ilginç bir örneğini "Yezid" kelimesinde görürüz. Bu kelime Kuran’da aynen geçer ve normal şartlarda erkek ismi olarak da kullanılabilir. Ancak Hz. Muaviye'nin oğlu Yezid'in Kerbela mezalimi sebebiyle bu isim kullanılmamaktadır. Ancak babası sahabe olmasından dolayı "Yezidin babası" anlamında "Ebu Yezid" ismi kullanılmıştır. Bu isim zamanla Türkçede "Beyazıt" hâlini almıştır. Bu ismin şöhret kazanmasında meşhur tasavvuf büyüğü "Beyazıd-ı Bistami"nin isminin ciddi bir payı vardır. Osmanlı hanedanında da bu isim kullanılmıştır.

Not: Şia, Kerbela'da Hz. Hüseyin'in şehit edilmesini her vesileyle yâd eder, konuyu çok canlı tutar. Ehl-i Sünnetten de benzeri bir tavrı görmek ister. Kendi ölçülerinde bir tavır göremeyince onları tenkit eder. Halbuki Ehl-i Sünnetin bu konuda sicili gayet temizdir. Sünnî çevrelerde Yezid ismine asla rastlanılmaz. "Hasan, Hüseyin, Ali, Fatma, Cafer" gibi Ehl-i Beytçe öne çıkan isimler ise, hemen her Sünni muhitte bolca görülmektedir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun