Karımdan boşandım, bundan sonrası için Müslümanca nasıl bakmalıyım?

Karımdan boşandım, bundan sonrası için Müslümanca nasıl bakmalıyım?
Tarih: 22.06.2021 - 10:42 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Evliliğim birçok nedenden dolayı devam etmedi. En sonunda aileme de danışarak anlaşmalı olarak boşandık. Haliyle üzüldüm niye böyle oldu diye içimde bulunduğum duruma.
- Bir erkek olarak, bundan sonrası için Müslümanca nasıl bakmalıyım? Tavsiyeleriniz ne olur?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Boşanma, evli çiftlerin hayatlarında yaşadıkları en derin travmalardan biridir. Etkisi, çiftler üzerinde olduğu gibi, çocuklar üzerinde de ömür boyu devam edebilir. Burası inkâr edilmez bir gerçektir. Ancak diğer taraftan da yüksek çatışmalı evliliklerin çiftlerin ve çocukların psikolojileri üzerinde daha kötü bir etkisi olduğu da biliniyor.

Dolayısıyla sağlıklı boşanma, sağlıksız süren bir evlilikten daha doğru bir seçenek olabilir.

Nedeni ve sonucu ne olursa olsun, boşanma öncesi ve sonrası herkes için sancılı bir süreçtir. Kişi, kendisini, kişiliğini ve doğru karar verip vermediğini sorgular, pişmanlık, öfke, korku duygularını en yoğun şekilde yaşar. Buna gelecek kaygısı ve çocukların durumu da eklenince yıpratıcı bir süreç yaşanmış olunur. Kişi, kendisini bu durumda savunmasız ve çaresiz hissedebilir, hatta depresyona girebilir.

Dünyada ölümden başka her şeyin bir çaresi vardır.

İnsan, düşünen, gelişen ve değişen bir varlık olarak yaratılmıştır. Bu gerçeğe inanan boşanmış çiftler, kadere imanları, sağduyulu düşünmeleri, güçlü kişilik/karakter yapıları, geniş çevre desteği ile bu travmayı en hafif hasarla atlatırlar. İleride de muhtemel yeni uyumlu bir evlilikle daha da çok rahatlayabilir.

Bu süreci daha da hafif şekilde atlatabilmenin yolu; boşanma sürecini, boşanma sonrasını, boşanma sonrasında anne-baba-çocuk ilişkisini ve eski eşle ilişkileri sağlıklı yürütebilmekten geçer. Bu da boşanma olayına bakışımızın nasıl olduğuna bağlıdır. Boşanmaya, bir ihanete uğramak, haksızlığa maruz kalmak, terk edilmek, başarısız olmak, hayatın bitmesi, namusa leke sürülmesi, yalnızlığa terk edilmek, bahtsızlık, kadersizlik gibi olumsuz anlamalar yüklenirse, süreç asla sağlıklı yürütülmez. Böyle bir durum huzursuz bir evlilikten daha fazla zarar verebilir.

Bu durumda yapmamız gereken iki önemli şey var:

1. Boşanmaya, eski eşe, çocuklara ve hayata bakış açımızı gözden geçirmek gerekir.

Düşüncelerimizi değiştirip, olumsuzdan olumluya çevirebilirsek, süreci çok daha rahat geçirmiş oluruz.

2. Sağlıklı bir düşünceyle planlar yapmak gerekir:

- Suçlamalardan vazgeçip, boşanmayı kendinizi geliştirmeye ve olgunlaştırmaya bir vesile görün

Boşanma olayında erkekleri en çok yıpratan düşünce, “evliliği yürütemedim, başarısız oldum, beceremedim” gibi kendi benliğine zarar verecek olumsuz düşüncelerdir. Veya çocukların ve eski eşin mağduriyetlerinden dolayı vicdanen kendisini rahatsız hissedip suçlamaktır. Veya yaşananlardan tümüyle eski eşini sorumlu tutup ona karşı öfke, kin ve intikam duygularıyla dolmaktır.  

Bu ve benzeri düşünceler kişiyi depresyona sokup, hareket etmesini, geleceğe doğru adım atmasını engeller.

Burada yapılacak ilk şey, gerçekleşmiş bir boşanma olayına dünyanın sonu olarak değil, hayatın bir gerçeği olarak bakmaktır. Bu süreci, kişinin kendisini yenilemeye ve geliştirmeye vesile görerek gerekli dersler çıkarmaya çalışarak geçirmesi en doğru yoldur. 

Kişinin eski eşini suçlamaktan vazgeçip kendisini sorgulaması ona çok şey kazandıracaktır.

Bunun yanında ikili ilişkilerde nerede hata yaptığına odaklanması ve bunları düzeltmek için neleri yapması gerektiğine kafa yorması yeni hayatında daha mutlu olmasına yardımcı olacaktır. Çünkü eğer olumsuz ilişki modelini değiştirmezse, bunu bir sonraki evliliğine de aktarır, yine sorun yaşar.

Unutmayalım “Hayat musibetlerle, hastalıklarla tasaffi eder, kemal bulur, kuvvet bulur, terakki eder, netice verir, tekemmül eder; vazife-i hayatiyeyi yapar.” (bk. Nursi, Lem'alar, İkinci Lema)

- Çocuklar üzerinden eski eşi asla kötülemeyin, saygınlığını koruyun

Boşandıktan sonra, bazı eşler birbirlerine yönelik öfkeyi çocukları üzerinden yaşamak, eski eşine duyduğu kızgınlığı çocuğun yanında onu eleştirerek, hakaret ederek rahatlamak isterler. Aynı zamanda çocukları taraf tutmaya da zorlarlar.

Eşinize ne kadar kızgın olursanız olun, onu çocuğunuza kötülemeye çalışmayın. Dünyanın en kötü annesi/babası da olsa, onun sahip olduğu tek anne/babadır. Bu da onu sevmesi için yeterlidir. Onu eleştirdiğinizde çocuğunuz sevdiği birini sevmemek zorunda kalacak, bu da onu çelişkiye sokup, suçluluk hissetmesine neden olacaktır. Veya çocuk bu şekilde her iki ebeveyne karşı da saygısını ve sevgisini kaybedecektir, araya duygusal mesafeler koyacaktır.

Eski eşiniz, çocuklarınız üzerinden sizi eleştiriyor ve haksız ithamlarda bulunuyorsa, bunu mümkünse onunla konuşun, çocuklarınızla değil. Çocuklarınız, bu konuda size soru sorduklarında veya konuyu açtıklarında yaşlarına uygun bir üslupla kendinizi anlatın, ama eşinizi kötülemeyin. “Anneniz, yanlış algılamış olabilir; şu anda kızgın olduğu için duygusal düşünmüş olabilir. Biz bu konuyu kendisiyle konuşuruz. Ona karşı saygı ve sevginizi eksik etmeyin.” demeniz hem çocuklarınıza iyi gelecek hem de sizin boşanma sonrası travmayı daha sağlıklı atlatmanıza yardım edecektir.

- Anne-Baba olarak çocukların ortak düzen ve alışkanlıklarını koruyun

Çocukların eğitimi bu dönemde ayrı bir biçim alacaktır. Çünkü büyük çoğunlukla annede kalan çocuklar, hafta sonu babayla bir araya geleceklerdir. Babalar, bazen vicdan azabından, bazen de kendilerini affettirmek için çocukları hediyelere boğmakta, istediklerini yapmakta, kural ve kaideleri dikkate almamaktadırlar.

Baba olarak, çocuğun temel alışkanlıkları edinmesi için sorumluluğu anneyle paylaşmaya çalışın. Çocuk eğitimi için belirlenen ortak kurallara her iki tarafın da uymasına özen gösterin. Annelerinin evinde kurduğu düzene ve kurallara paralel bir sistem oluşturmaya dikkat edin.

Bununla beraber onlarla her görüştüğünüzde özel şeyler yapmanıza gerek yoktur. Sıradan vakit de geçirebilirsiniz, önemli olan birlikte olmaktır.

- Erkek çocuğunuzla daha fazla ilgilenin ve zaman geçirin

Boşanma sonucu, ayrılmış ebeveynler arasında çocuklar çoğunlukla anne ile yaşamaya devam ettiğinden, baba genellikle çocuğun hafta sonunu geçirdiği ebeveyn olur. Dolayısıyla, boşanma sonrasında, anne-çocuk ilişkisinden çok baba-çocuk ilişkisi değişime uğrar. Baba, çocuklara eskisinden daha fazla ilgilenmelidir.

Bununla beraber boşanmış ailelerde baba-erkek çocuk ilişkisi daha çok yara alır. Çünkü erkek çocuğun cinsiyet gelişiminde baba varlığıyla bir rol modeldir. Çocuk ona bakarak, cinsiyet kimliğini oluşturur, erkek olduğunu, farklı olduğunu anlar. Erkeklere özgü davranış ve tutum geliştirir. Aksi halde, ergenlik döneminde kimlik karmaşası yaşayabilir.

Bundan dolayı varsa erkek çocuğunuz, onunla birlikte daha çok zaman geçirin, birlikte eğlenin, oyun oynayın, yaşı uygunsa camiye gidin, cemaatle namaz kılın, birlikte spor yapın.

- Eski eşinizin hal ve davranışlarından artık siz sorumlu değilsiniz, ona hâlâ kocasıymış gibi davranmayın

Boşanma sonrası eski eşinizi sahiplenmek, korumaya kalkmak, yanlışlarını namus meselesi yapmak, kıskanmak ve evliliğine müdahale etmek gibi haklarınız yoktur. Yeniden evlenmek sizin olduğu kadar eski karınızın da hakkıdır.

Ancak yanlış bir evlilik yapıyorsa, çocuklar adına konu kendisiyle görüşülür. Bunu şahsınızı ilgilendirdiği için değil, sadece çocukların ruh sağlığı ve gelişimi için olası zararlarını kendisine anlatın.

- Mümkün olduğu kadar eski eşinizle bir araya gelmemeye çalışın

Eski eşiniz, boşandıktan sonra sizin için artık yabancı bir kadından farklı değildir. “Medeni davranmak” adına zaman zaman bir araya gelmek, sohbet etmek, yemek yemek, başta dini açıdan olmak üzere her ikinizin ruh sağlığı ve huzuru açısından da uygun değil. Çünkü eski yaraların veya sevdaların canlanmasına neden olabildiği gibi, yeniden evliliğe de engel olan, yeni bir evlilik yapılmışsa buna da büyük zarar veren bir durumdur. Ayrıca çevre tarafından da yanlış anlaşılmalara neden olabilir.

Ancak çocukların özel günlerinde, hasta ve önemli sorunlarında diğer aile üyelerinin de bulunduğu bir ortamda bir araya gelinebilir. Bundan da kaçınmayın.

Bu çerçevede çok mecbur kalınmadıkça sosyal medya üzerinden de yazışma yapılmaması, sınırlı bir iletişim içinde kalınması daha sağlıklı bir durumdur.

Eğer yeni bir evlilik yapmışsanız, eski karınızla görüştüğünüzde mutlaka yeni eşinize bilgi verin.

- Zihnen ve bedenen sizi meşgul edecek etkinlikler planlayın

Boşanma sonrası yaşanan olası boşluk hissi kişiyi yoğun bir can sıkıntısına, depresyona sokabilir veya zararlı alışkanlıklar edinmesine neden olabilir. Bunu önlemek için fiziksel ve sosyal etiklikler planlayın. Faydalı hobiler, el sanatları, spor, yürüyüş etkinliği, STK’larda gönüllü görevler üstlenmek, kişisel gelişiminize katkı sunacak ücretsiz kurslara kayt olmak bunlardan biridir.

Unutmayın çocuklarınızla daha sağlıklı ilgilenmek için önce sizin duygu durumunuzu düzeltmeniz gerekir.

- Haramlardan korunmak için takva dairesinde daha fazla ibadet edin

Boşanma sonrası kişiyi bekleyen bir diğer tehlike de mahrem hayatında yaşayacağı sıkıntılardır. Bunlar, karşı cinse duyulan öfke ve kızgınlıktan veya evliliği yürütememenin verdiği başarısızlık duygusundan dolayı cinsel isteksizlik olabilir. Veya sarsılan benlik duygusunu tamir etmek adına bir savunma olarak aşırı derecede harama girmektir ki, iki dünya hayatını yıkar.

Bunun için yeniden evleninceye kadar takva dairesi içinde yaşamaya azami dikkat etmek ve özellikle ibadetlerine büyük önem vermek gerekir.  Bu çerçevede Peygamber Efendimizin (asm) tavsiyesi olan oruç tutmak, gözü haramdan korumak, gece ibadet için kalkmak sizi inşallah muhafaza eder.

Yine bu çerçevede Kur’an’ı tecvit kurallarına göre öğrenmek ve kısa sürelerden başlamak suretiyle ezberler yapmak sizi manen koruyacak önlemlerdir.

- Yeni bir evlilik için çok acele etmeyin

Boşanmalardan sonra, bazen kişiler eski eşe inat hemen evlenmek isterler. Bazı kişiler de haramdan korunmak adına daha boşanmanın yasını tutmadan yeni bir evliliğe yelken açmak isterler. Her iki durumda da sağlıklı bir eş seçimi zor olduğu gibi, eski evliliğin yükünü, sarsıntılarını yeni evliliğe taşıma ihtimali de söz konusu olabilir.

Boşanma sonrası dönemin önceliği önce kişinin hemen evlenmesi değil, boşanma ve sonuçlarıyla yüzleşmesi olmalıdır. Onun için kişiden kişiye göre, yaşanan boşanma travmasının şiddetine göre değişmekle beraber en az bir yıl geçtikten sonra yeni bir eş arayışına gidilmesi daha doğru olur.

- Hemen evlenmek yerine hayatınızda yeni duygusal yatırım alanları oluşturun

İnsan yaratılış itibarıyla sosyal bir varlıktır, biyolojik ihtiyaçları olduğu gibi sosyal ve psikolojik ihtiyaçları da vardır. Evlilik tüm bu ihtiyaçları gideren bir kurumdur. Boşanmış kişilerde bu ihtiyaçlar giderilmediği için duygusal boşluğa düşme ihtimali yüksektir. 

Bu çerçevede paylaşmak, sevmek, sevilmek gibi doğal ihtiyaçları giderecek yeni alanlara ihtiyaç var. Örneğin, samimi dostlar edinmek, kafa dengi arkadaş grubu içine girmek, gönüllüler grubu içinde sosyal bir sorumluluk almak, şartları uygunsa çiçek, ağaç yetiştirmek, hayvanlarla ilgilenmek kısmen de olsa duygusal ihtiyaçları giderebilir. En azında evde hat sanatı gibi çeşitli el becerileriyle ilgilenmek, çiçek büyütmek herkesin yapabileceği duygusal bir yatırımdır...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun