İnsan konuşma yeteneğini nasıl kazanmıştır?

İnsan ile hayvanlar arasında en mühim fark, şüphesiz ki insanın şahsi düşünce ve duygularını mantıklı bir şekilde konuşarak bir başkasına ak­tarabilmesidir. Bin sekiz yüzlü  yıllarda, ilkel kabile dillerinin basit ve ilkel yapılı olduğu, hayvanlarla ilkel insanlar arasında dil bakımından fazla bir farkın bulunmadığı iddia ediliyordu.

Evrimcilerden Lintor’a göre, ilkel insan dilleri, modern toplumun kullandığı dilden daha karışıktır: O şöyle der:

İlkel lisanlar, dilin orijinini açıklamakta işe yaramamaktadırlar. Çünkü ilkel toplumların konuştuğu dil, gramer bakımından medeni toplumların konuştuğu dilden çok daha karışıktır”.1

Evrimci Shipman da, ilkel kabile dillerinin, zannedildiği gibi basit ve ilkel yapılı olmadığını belirtir:

“En eski lisan, evrim noktasından oldukça kompleks, karışık ve moderndir”.2

Dil konusunda, insanla maymun arasında  bağ kurmak için, maymunlar üzerinde yapılan çalışmalardan beklenen sonuç alınamamıştır. Evrimci Lancaster, “The Origin of Man” adlı yazısında buna dikkati çeker:

Kuyruksuz ve diğer maymunların lisan potansiyelini tespit için yapılan çalışmalardan tatmin edici sonuç alınamamıştır”.3

Hawaii Üniversitesi'nde dilbilim profesörü, evrimci Derek Bickerton, dilin kademe kademe gelişmiş olmayacağını belirtir ve şöyle der:

Yapılan araştırmalar dilin, ilkel bir dilden kademe kademe gelişmediğini göstermiştir. Dolayısıyla bir ara forma da sahip değildir.  Sözdizimi ve gramer de, bir anda ve tek parça olarak ortaya çıkmış olmalıdır.4

Evrimcilerden W. K. Wilkins ve J. Wakefield, evrimin dil noktasından çıkmazını şöyle dile getirmektedirler:

“Dil evriminin geçiş aşamalarıyla ilgili hiçbir bilimsel delili yoktur”. 5

Dilbilimci Elizabeth Bates de insandaki dildeki gramer yapısının son derece planlı ve kompleks bulunduğunu, böyle bir yapının mutasyon adı verilen ani bir değişiklikle meydana gelmesinin mümkün olmadığını nazara verir ve bunun ancak bir yaratıcının eseri olabileceğine dikkati çeker.6

Dilbilimci Noam Chomsky’e göre, insan dili, belirli ve kendine has bir zihin yapısıyla doğrudan ilgilidir. Ona göre, dil yapısı bakımından hayvanlarla insan arasında benzerlik kurmanın ve dilin kademeli geliştiğini ileri sürmenin bilimsel bir dayanağı yoktur.7

Ünlü nörolog Deacon’a göre de, konuşma özelliği sadece insanda bulunmaktadır.8

Dil çok kompleks bir yapıya sahiptir. Bu bakımdan ancak noksansız olduğu zaman işlev görebilmektedir. Bir insanın konuşabilmesi için uygun bir yapıdaki dile, gırtlağa, ses tellerine, akciğere, diyaframa, iş görebilen bir işitme sistemine, damağa, dudaklara, bunları kontrol edebilen bir beyin ile  beyinde konuşmayla ilgili özel bölgelere ve bunlar arasında ilişki kurarak mantıklı düşünmeye ihtiyaç vardır. Diğer taraftan, hayvanların içgüdüsüyle insanın zekâsı arasında çok büyük farklılıklar vardır. Bunlar hiç dikkate alınmadan, insandaki bu kabiliyetlerin hayvanlardan geçtiğini ileri sürmek, bilimsel bir yaklaşım tarzı değildir.

Prof. Dr. Adem Tatlı

 


1. Lintor, R.The Tree of Cu1ture. New York. 1955, s. 8­9,110.
2. Shipman, P. Baffling Limb on the Family Tree. Discover, 1986, September.
3. Lancaster, J. B. The Origin of Man. Symposium ed. P.L. De Vare. New York. 1955.
4. Derek Bickerton, Language and Species, The University of Chicago Press,1992, s.190.
5. Wilkins, W. K. & Wakefield, J., "Brain Evolution and Neurolinguistic Preconditions", Behavioral and Brain Sciences, no. 18 (1), 1995, s. 226.
6. E. Bates, D. Thal., V. Marchman, Symbols and Syntax: A Darwinian approach to language developement, In Krasnoger et al, 1991.
7. J. Maher, J. Groves, Introducing Chomsky, Totem Books, 1998, ss. 113.
8. Terrence W. Deacon, The Symbolic Species, W. W. Norton&Company, 1997, s. 41.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun