Mezhep realitesini açıklar mısınız?

Tarih: 29.05.2020 - 10:44 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hemen her dinde zamanla görülen mezheplere ayrılma Müslümanlarda da görülmüş, Hz. Peygamber (asm)'den sonra farklı mezhepler ortaya çıkmışlardır. Bu mezhepler, İslam'ın itikadî ve amelî sahadaki düşünce ekolleridir. Hz. Peygamber şu ifadeleriyle insanlık âlemindeki ihtilaf gerçeğine işaret eder:

"Yahudiler 71 fırkaya bölündü, Hristiyanlar 72 fırkaya. Ümmetim ise 73 fırkaya bölünecek… Biri dışında hepsi ateşte olacak. Kurtulan fırka (fırka-i naciye) benim ve ashabımın yolundan gidenlerdir." (Tirmizi, Sünen, İman,18; İbn Mâce, Sünen, Fiten, 17; Ebu Davud, Sünen, Sünne, 1)

Arapçada 7, 70, 700 gibi ifadeler çokluk ifade eder. Mesela, "yedi sema" (Bakara, 2/27) "yedi deniz", (Lokman, 31/27) "onlar için 70 defa da istiğfar etsen, Allah onları affetmeyecek." (Tevbe, 9/80), "İman 70 küsur şubedir" (Müslim, Sünen, İman, 58) tarzındaki nass'larda bunu görebiliriz.

73 fırkadan her biri kendini "fırka-i naciye" yani kurtulan fırka olarak kabul eder. Bediüzzaman, bunu "fırka-i naciye-i kâmile" tabiriyle ifade eder. (bk. Said Nursi, Mektubat, Envar Neşriyat, İst. 2002. s. 106) Yani bu fırkalardan kâmil manada kurtulan bir tanesidir, diğerleri az veya çok haktan inhiraf etmişlerdir.

Bir gün Hz. Peygamber (asm) yere bir çizgi çizer, "işte bu doğru yol" der. Sonra bu çizginin sağına soluna eğri çizgiler çizer. "Bunlar da başka yollar... Bunlardan her biri üzerinde o yola çağıran bir şeytan vardır." buyurur ve şu ayeti okur: [Fahreddin Râzî, Mefatihu'l- Gayb (Tefsir-i Kebir), Daru İhyai't- Türasi'l-Arabî, Beyrut. XIV, 3; İbn Kesir, Tefsîru'l-Kur'ani'l-Azîm, Daru’l- Marife, Beyrut 1982. III, 360; Kurtubi, Ebu Abdullah, el-Cami' li Ahkami'l-Kur'an, Daru'l- Kütübi'l- İlmiyye, Beyrut, 1993. VII, 90]

 وَاَنَّ هٰذَا صِرَاط۪ى مُسْتَق۪يمًا فَاتَّبِعُوهُۚ وَلاَ تَتَّبِعُوا السُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَنْ سَب۪يلِه۪ۜ  "İşte bu benim dosdoğru yolumdur, ona uyun. Başka yollara uymayın ki, sizi O'nun (Allahın) yolundan ayırmasın..." (En'am, 6/153)

Malumdur ki iki nokta arasında en kısa mesafe, doğrudur. Bunun dışında yer alan eğriler, az veya çok doğrudan inhiraf etmişlerdir. Mesela, Allah'ın sıfatları konusunda, o sıfatları inkâr eden muattıla tefrit, onları mahlûkatın sıfatlarına benzeten müşebbihe ifrat etmişlerdir. "Allah'ın bizce keyfiyeti meçhul sıfatları vardır." diyen Ehl-i sünnet ve cemaat ise, istikameti yakalamışlardır.

Keza, kader meselesinde kaderi inkâr eden Mu'tezile ve insanın hür iradesini reddeden Cebriye ifrat ve tefrit etmiştir. "İlahi kader vardır. Fakat insan irade sahibidir, dolayısıyla mes'uldür." diyen Ehl-i sünnet ve cemaat istikameti ifade etmiştir.

Bu iki misal gibi, 73 fırkayı meydana getiren ekoller, ya ifrat veya tefrit ucunda yer almışlardır. İstikametli yorum ise ehl-i sünnetin olmuştur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun