Mübalağa zımni yalandır? Abartılı bilgiler farkında olmadan yalan söylemek anlamına gelmez mi? Büyük alimlerimiz hakkında bir nevi müşevvik olsun diye günlük ibadetleri hakkında abartı rakamlar veriliyor...
Değerli kardeşimiz,
Bu tür rivayetlerin bir kısmı doğru olabilir. Günde bir hatim indirmek, 24 saatte iki hatim indirmek, günde 500 veya 1000 rekat namaz kılmak gibi. Bunlar bu zaman için abartılı gelebilir. Fakat hayatına giren zamanın her karesini bir artı ile doldurmak isteyen insanlar için bunlar çok da imkânsız şeyler değil. Ayrıca salih insanlar için Allah'ın bereketini lütfettiği zamanların "bast-ı zaman" çerçevesinde bir genişlik kazanması da akıldan uzak tutmamak gerekir.
Bu rivayetler arasında abartılı olanların da var olduğunda kuşku yoktur. Ancak gerçekten olmuş olanları söylemek mübalağa olmayacağı için zımni yalan da olmaz.
Bize düşen, şimdiki zamanımızı değerlendirirken, bu gibi hatalara düşmemektir. Çünkü,-sizin de belirttiğiniz gibi- mübalağa, zımnî bir yalandır. Ve gerçekleri örtbas ettiğinden, aynı zamanda zımnî bir yermedir. Överken kötülüyor. Çünkü bazı gerçek güzelliklerin üzerini de kuşku tortularıyla örtüyor.
"Herkes evinin önünü süpürürse belediyeye ihtiyaç kalmaz." sözünde alınacak güzel dersler var.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Mübalağa zımni yalandır? Abartılı bilgiler farkında olmadan yalan söylemek anlamına gelmez mi?
- İslam Tarihi'nde Filistin'in önemi nedir? Bu yaşanan olayların ilk başlangıcı ne olmuştur? Bu savaşta Filistinliler'in de hataları var mı?
- İbnu Ebu Hatim kimdir?
- Kanbersiz düğün olmaz, sözünün aslı nedir?
- İçkinin günahı şirk ile nasıl eşit olur?
- İmam Şafi Hazretleri günde 2 hatim mi yapardı?
- Sultan II. Abdulhamid Han'ın 18 eşinin olmasını nasıl anlamalıyız?
- İnsanların Ay’a taptıkları; Kabe ve haccın Hinduizm'den etkilendiği; Yunan tapınağındaki ve Mısır’daki küplerin Kabe küpüne benzer olduğu iddialarına ne dersiniz?
- Beni Kurayza hadisesinde öldürülen kişilerin sayılarının abartılı verildiği ve sahih kaynaklara dayanmadığı iddiaları doğru mudur?
- Osmanlı'daki "Lale Devri" anlatıldığı gibi zevk ve sefa devri miydi?