Şafii mezhebine göre abdest en doğru şekilde nasıl alınır? Abdestin farzları, sünnetleri, mekruhları nelerdir?

Tarih: 22.01.2007 - 14:38 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

ABDEST:

Allâh Teâlâ Kur'ân-ı Kerîm'inde şöyle buyurmaktadır:

"Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayınız ve başlarınıza mesh ediniz ve iki aşık kemiklerine kadar ayaklarınızı yıkayınız..."(Maide, 5/6)

Abdest İsra gecesi beş vakit namazla birlikte farz kılınmıştır.

ABDESTİN ŞARTLARI ON DÖRTTÜR:

1. Abdest alacak olan kimsenin İslâm olması,

2. Temyiz kabiliyetine haiz olması, iyiyi, kötüyü, faydayı, zararı birbirinden ayırt edebilmesi (1),

3. Temiz, abdest alınabilecek suyun bulunması,

4. Yekinen veya zannı galiple suyun temiz olduğunu bilmesi, temiz olan ve temiz olmayan iki su birbirinden ayırt edilemediği bir zamanda, temiz olanını araştırmak şarttır. Böyle bir halde hemen birisiyle abdest alır da, sonradan o suyun temizliği anlaşılsa dahi, o abdest sahih olmaz.

5. Abdestsiz olduğunun tahakkuk etmesi. Eğer "abdestim bozuldu mu bozulmadı mı" diye şüpheye düşer de, o tereddüt hâlinde iken abdest alırsa ve sonra abdestsiz olduğu tebeyyün ederse, niyetindeki zaruretsiz olan tereddüdünden dolayı, abdesti sahih olmaz. Çünkü asıl olan abdestsizliktir. Eğer abdestsiz olduğu tebeyyün etmezse zarurete binâen abdesti câiz olur. (2),

6. Niyeti geciktirmemesi. Eğer «İnşaallah abdest almaya niyet ediyorum» diye niyet edip de geciktirmeye kasd eder veya mutlak olarak söylerse niyeti sahih olmaz. Teberrük kasdı ile olursa sahihtir.

7. Abdest hâlinde abdeste aykırı hallerin zuhur etmemesi, hayız, nifâs, tenâsül âletine dokunmak gibi,

8. Su ile yıkanan âzâ arasında suyun deriye değmesine mâni olacak mum ve toprak gibi bir engelin bulunmaması,

9. Abdesti nasıl alacağını bilmesi,

10. Abdestin farzlarını sünnetlerinden ayırabilmesi. Eğer ilimle iştigal ediyorsa, bu onun için mümkündür. İlimle iştigal etmiyorsa hiç olmazsa abdestin farzlarını öğrenip, sünneti farz diye itikad etmemesi,

11. Abdest alma niyetinin abdestin sonuna kadar devam etmesi. Eğer abdest alırken bir âzâsını temizlik veya serinleme kasdı ile yıkarsa niyet orada kesilir, oraya kadar olan yıkamalar sahihtir. Abdestin devamını isterse yeniden niyet ederek abdestini tamamlar.

12. Âzâların üzerinden suyun akıtılması,

13. Su vâsıl olmayan parmak aralarını hılâllaması,

14. Abdest âzâlarını tamamlayıcı yerleri yıkaması şarttır. Meselâ yüzün yıkanmasında saçın yüze hudud olan kısmını, kulakların bir kısmını, çene ve yanakların altını yıkaması gibi. Çünkü vâcibin, ancak kendisi ile tamamlanan şey de vâcibdir. Bu şartlara, idrarını tutamıyan veya istihâza kanı gelen özür sahibleri için vaktin girmesi, istincânın takdim edilmesi, tenâsül âletinden akan kan veya idrar için bir bez kullanılması veya bağlanması şartları da eklenir.

ABDESTİN FARZLARI ALTIDIR:

1. Niyet etmek. Niyet: bir fi'li kasd ederek onu yapmaktır. Abdest alan bir kimse yüzün ilk kısmını yıkarken niyet etmesi lâzım olup şöyle niyet eder: Yani (farz olan abdesti almaya niyet ettim.)(3)

Niyetin mahalli kalbdir. Lisânen söylemesi sünnettir. Ve bundan maksad ibâdetin âdet halindeki fiillerden ayrılmasıdır. Şartları da, niyet edenin İslâm olması, temyiz kabiliyetinde olması, niyet edilen şeyi bilmesi, geciktirmemesi ve ibâdetin ilk vaktinde yapmasıdır.

2. Yüzün yıkanması: Yüz uzunlamasına, alında saçın bittiği yerden çenenin ve iki çene kemiğinin altına kadar, enlemesine kulaktan kulağa olan kısımdır. Yüzün üzerinde suyun deriye değmesine mâni olacak kir ve çapakların giderilmesi lâzımdır. Yüz üzerinde kirpik, kaş, bıyık, alt dudak altındaki kıllar gibi bunların her tarafı yıkanması lâzımdır. Karşıdan bakınca derisi görünen hafif sakallı kimseler sakallarının altına da suyu değdirmeleri lâzımdır. Yüz derisi görünmeyen kesif sakallılar ise, sakalın görünen kısmını yıkamaları kâfidir.

3. Elleri dirsekleriyle beraber yıkamak: El ve kol üzerindeki kıl ve çatlakların ve fazla et kısımlarının yıkanması lâzımdır.

4. Başı mesh etmek: Başın hududu dâhilindeki derinin veya saçın en az bir şekilde mesh edilmesi kâfidir.

5. Aşık kemikleri ile(4) beraber iki ayağı yıkamak: Parmak aralarının çatlaklıkların, tırnak altındaki kirlerin yıkanması lâzımdır.

6. Tertib yapmak: Yani abdest âzâlarının yıkanmasını âyet-i kerimedeki sıra ile yapmak. İlk önce yüz, sonra kollar, sonra başı mesh etmek, ve sonra ayakları yıkamak. Suya dalan bir kimse, daldıktan sonra abdeste niyet etse o anda tertib ondan sâkıt olur. Boy abdestinde de tertib sakıttır(5). Abdesti bitirmeden evvel veya bitirdikten sonra, bir âzânın yıkanmasında şüpheye düşen bir kimse, o âzâyı ve ondan sonrakileri yıkasa abdesti sahihtir. Fakat şüphesi niyet de ise yeniden abdest alması veya gusül etmesi lâzımdır.

ABDESTİN SÜNNETLERİ OTUZ SEKİZDİR:

1. Kıbleye karşı dönmek,

2. Sıçrantılardan sakınmak,

3. Büyük bir kabdan su alıyorsa kabı sağına almak, ibrik gibi eliyle döktüğü bir şey ise soluna almak,

4. İki eli yıkarken abdestin sünnetlerine kalben niyet etmek, etmezse sevabını kayb etmiş olur.

5. Eûzu besmele çekmek,

6. Şu duâyı okuyup ellerini bileklerine kadar yıkamak,

"İslâm olduğuma ve onun nimetine Allah'a hamd olsun, İslâmiyeti nur ve suyu temiz kılan Allâh'a hamd ederim. Ya Rabbi şeytanların vesvesesinden ve burada hazır bulunmalarından sana sığınırım. Ey Allâh'ım benim ellerimi sana karşı bütün ma'siyetlerden koru."

7. Misvak kullanmak. Yalnız oruçlu olanlar öğle vakti girdikten sonra misvak kullanamazlar. Peygamberimiz Sallalâhu aleyhi ve sellem buyuruyor ki:

"Eğer ümmetime zahmet etmeseydim, her abdest alırken misvak kullanmalarını emrederdim."

Misvakı sağ eliyle alıp ağzının sağ tarafından başlar, sonra soldan ve dişlerinin iç, dış ve üzerinden, damaktan ve uzunlamasına dil üstünden geçirir ve o anda şu duayı okur:

"Ey Allâh'ım bu misvakla dişlerimi beyazlat, diş etlerimi pekleştir, küçük dilimi sâbit kıl, onu bana mübarek kıl Yâ Erhamerrâhimin."

Uykudan kalkınca, ağız kokusu değiştiğinde, vesâir yerlerde misvak kullanmak sünnettir.

8. Elin parmaklarını birbirine geçirmek sureti ile hilâllamak. Ayak parmaklarını ise sol elin küçük parmağı ile sağ ayağın küçük parmağından başlayıp sol ayağın küçük parmağına kadar hilâllar. Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi vesellem buyuruyor ki:

"Parmaklarınızın arasını hilâllayınız ki, Allâh Teâla aralarını ateşle hilâllamasın."

9. Mazmaza yapmak: Yâni üç kere ağzına su verip çalkalamak,

10. İstinşak yapmak: Yâni üç kere burnuna su çekip içindekilerini çıkarmak,

11. Mazmaza ve istinşakta oruçlu olmayanlar için mubâlağa yapmak. Yani su mazmazada boğazına kadar, istinşakta burnun katı yerine kadar vardırılır.

12. Mazmaza esnasında şu duayı kumak:

"Allâh'ım, zikrine, şükrüne ve güzel bir şekilde ibâdetime yardım et."

13. İstinşak ânında şu duayı okumak:

"Ya İlâhî, bana cennet kokularını koklat."

14. Yüz yıkandığında şu duâyı okumak:

"Allâh'ım bazı yüzlerin beyazlanacağı ve bazı yüzlerin de kararacağı günde benim yüzümü ak kıl."

15. Yüzün yıkanmasında en üstten başlamak,

16. Yüzün suyunu iki avucu ile almak,

17. Suyu yüze çarpmamak,

18. Kesif (sık) sakalı hilallamak,

19. Sağ kolu yıkarken şunu söylemek:

 "Ya İlâhî, bana amel defterimi sağ tarafımdan ver ve benim hesâbımı kolay kıl."

20. Sol kolu yıkarken şu duâyı okumak:

"Ya Rabbi, bana kitabımı sol tarafımdan ve arka cihetten verme."

21. Başın bütününü mesh etmek,

22. Mesh sırasında şunu okumak:

"Yâ İlâhî, kılımı ve derimi ateşe haram kıl."

23. Kulakların içi ve dışını yeni su ile yıkamak ve şu duayı okumak:

"Yâ İlâhî, beni Hak söz işiden ve en güzel bir şekilde ittibâ eden kimselerden kıl."

24. İki ayağı yıkarken şu duayı okumak:

"Yâ Rabbi, bir takım ayakların kayacağı günde iki ayağımı sırât üzerinde sâbit kıl."

25. Âzâları yıkarken ovalamak, bilhassa topukları,

26. İlk önce sağ sonra solu yıkamak,

27. Yüz hududunu aşarak yıkamak, el ve ayakta yıkamayı dirseklerden ve aşık kemiklerinden yukarıya uzatmak.,

28. Yıkamada ve mesihde fiil ve sözleri üç kere yapmak, (niyetin lafzı hâriç)

29. Âzâları birbiri arkasına kurumadan yıkamak, (idrarını tutamayan özür sahibi için bu vâcibdir.)

30. Abdest esnasında konuşmayı terketmek,

31. Başkasından yardım istememek,

32. Kurulanmamak,

33. Eğer sıçrantıların olduğuna tevehhüm ediyorsa, su serpip elbisesini sıvazlamak (6).

34. Zaruretsiz olarak suyu serpmemek,

35. Abdestten sonra abdest suyundan içmek,

36. Yüzüğü oynatmak,

37. Abdesti bitirdikten sonra ellerini kaldırıp kıbleye dönerek şu duâyı okumak:

"Allâh'tan başka İlâh olmadığına, bir olup şeriki olmadığına, şehâdet ederim. Ve Seyyidimiz Hazreti Muhammed Sallallâhu aleyhi vesellemin onun kulu ve Resûlü olduğuna şehâdet ederim. Yâ İlâhî beni bütün günâhlardan tövbe edici ve bütün kötülüklerden temizlenici kimselerden kıl. Ey Allâh'ım, seni tesbîh ve tahmîd ederim, senden başka bir İlâh olmadığına şehâdet ederim, sana istiğfar ve tövbe ederim. Ey Allâh'ım Seyyidimiz Muhammed Sallallâhu aleyhi ve selleme ve onun ehli beytine ve eshabına salât-ü selâm olsun."

38. İnnâ Enzelnâ Suresini üç defa okumak sünnettir. Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem buyuruyor ki:

"Kim abdest alır ve en güzel bir şekilde abdestini tamamladıktan sonra gözünü semâya kaldırarak. 'Eşhedü-en-lâ-İlâhe illallah...' duâsını okursa (yukarda 37nci sünnette zikredilen duâ) cennetin sekiz kapısı kendisine açılır, hangisinden isterse girer.)(Müslim ve Tirmizi'den rivayet.)

ABDESTİN MEKRUHLARI ON İKİDİR:

1. Suda israf yapmak,

2. Solu sağa takdim etmek,

3. Üçten fazla veya eksik yıkamak,

4. Özrü olmadığı halde âzâlarını (başkasına) yıkatmak, eline su döktürmek evlânın hilâfıdır. Su hazırlatmakta bir beis yoktur.

5. Oruçlu iken öğle vakti girdikten sonra misvak kullanmak,

6. Oruçlu iken mazmazada suyu boğazına götürmek,

7. Oruçlu iken istinşakta suyu genzine götürmek,

8. Abdest esnasında konuşmak,

9. Âzâları kurulamak,

10. Özrü olmadan suyu silkelemek,

11. Boynu mesh etmek bidattır(7).

12. Helâda zaruret olmaksızın abdest almak,

ABDESTİ BOZAN ŞEYLER DÖRTTÜR:

1. Önden ve arkadan çıkan her şey,

2. Bayılmak, delirmek sarhoş olmak, oturak yeri tamamen yere dayanmayarak, uyumak gibi aklın idrâkini izâle eden şeyler abdesti bozar. Mânasını anlamasa dahi konuşanların sözlerini işiterek uyuklamak abdesti bozmaz. Eğer uyudum mu? Uyukladım mı? Rüya mı gördüm? Yoksa kendi kendimin düşüncesi mi diye şüpheye düşse dahi abdesti yine bozulmamış sayılır(8).

3. Unutarak veya kasden bir erkeğin derisinin yabancı bir kadının derisine değmesi ile dokunan ve dokunulanın abdestleri bozulur. Burada erkek ve kadından murâd, şehvet çağına bâliğ olan kimselerdir. Yabancı kadından murâd, zevce ve diğer yabancı kadınlar gibi hiç bir zaman nikâhı harâm olmayan kadınlarla, zevcenin kız kardeşi veya zevcenin halası veya teyzesi gibi, zevcenin bulunması dolayısıyla o zaman için nikâhı muvakkaten harâm olan kadınlar yabancı durumundadırlar, dokunma ânında abdesti bozarlar. Fakat nikâhı dâima harâm olan kadınlar abdesti bozmazlar. Erkeğin kızı, kız kardeşi ve annesi gibi. Şehvet çağına bâliğ olmamış küçük bir çocuğa veya diş, tırnak, kıl gibi şeylere değildiğinde, abdest bozulmaz (9). İhtiyatlı bir kavle göre bu küçüklük devresi yedi yaşına kadardır. Bu yaştan sonra ne kadar büyük olursa olsun abdesti bozar.

4. Bir kimsenin ellerinin içi ile kendisinin veya başkasının ön veya arka avret mahallerine dokunması ile abdesti bozulur. Dokunulanın abdesti bozulmaz. Bu şekildeki abdestin bozulmasında küçük ve büyüğün farkı yoktur. Mak'adın ve bâsurun dışarıya çıkması ile de abdest bozulur.

Abdestsiz olan bir kimseye de namâz, her türlü secde, tavaf, Kur'an-ı Kerîmi ellemek ve taşımak haramdır.

Kaynaklar:

(1) Muğni'l-Muhtac, s. 139,
(2) age. s.52; El-Envar, s.21.
(3) İânetü-el-Tâlibin, I/36.
(4) Ayak bileginin iki tarafındaki kemik çıkıntıları.
(5) İânetü't-Tâlibin, I/41.
(6) age., I/53.
(7) Muğni'l-Muhtac, I/64; İânetü't-Tâlibîn, I/47.
(8) İânetü't-Tâlibîn, s.59.
(9) Muğni'l-Muhtac (Şerh'ü Minhâc), s.37.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun