İnsanlardan uzaklaşmak ve aile ile ilişkileri kesmenin hükmü nedir?

Tarih: 09.08.2011 - 03:53 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İnsanlardan tamamen uzaklaşmak ve aile / akraba ile tamamen ilişkileri kesmenin hükmü nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İnsanlardan uzaklaşmak doğru bir gerekçeye dayanıyorsa, caiz olabilir. Örneğin dini veya dünyevî zararları muhakkak olan bazı kimselerle fazla haşir-neşir/içli-dışlı olmamak, anlaşılabilen bir şeydir. Nitekim, İslam tarihi boyunca bazı kimseler dinleri için inzivaya çekilmiştir.

Eğer çok ciddi bir gerekçesi yoksa, insanlardan, aile  / akrabadan uzak durmak doğru değildir. İslam’da “ruhbaniyet” yerine İslam’a, insanlara hizmet esastır.

“İnsanların hayırlısı başka insanlara faydalı olanıdır.” (Feyzu'l-Kadir, 3/480)

manasındaki hadis-i şerif, insanlarla, aile ve akraba ile içli-dışlı olmayı ön görmektedir.

Ayrıca şu hadisten alacağımız çok dersler olmalı:

“İnsanların arasına karışan ve onların eziyetine sabreden mümin, insanların arasına karışmayan ve onların eziyetine sabretmeyen müminden daha hayırlıdır.” (Buhâri, Edebu’l Müfred, 388) 

Bu hadisi, hayatın ve toplumun bütün yönleri için değerlendirmek mümkündür.

Özellikle, kişinin sırf kendi istirahatı için, bazı duygusal yanlarını tatmin etmek için insanlardan, aile ve akrabadan uzaklaşması, tercih edilen bir husus değildir.

Aile / akraba ile ilişkileri koparmak ise, daha farklıdır. İslam’da sıla-yı rahim çok önemli bir görev, bir sevap kaynağı olduğu gibi, onlarla bağları koparmak büyük bir sorumluluk getirir.

Tabii ki, aile fertlerinin ve akrabaların da dereceleri vardır. Mesela, anne-babaya karşı uzaklaşma lüksümüz asla yoktur. Dayı ile teyze anne yerinde, amca ile hala da baba yerinde kabul edilir. Kardeşlerin yeri de bunun gibidir. Bu konuda şu hadis-i şeriften alınacak önemli dersler vardır:

“Seninle bağları koparanlarla güzel ilişki kur, seni (istek ve arzularından) mahrum edenlere, vermek suretiyle (arzu ve  isteklerini yerine getirerek) karşılık ver. Sana haksızlık edenlere karşılık verme / affet!..” (Mecmau’z-zevaid, 8/188).

Şunu da unutmamak gerekir ki, müminin mümine karşı üç günden fazla dargın durması caiz değildir. (bk. Ebû Dâvûd, Edeb  47) Bu mümin aileden ve akraba olsa, küs durmak daha da kötü olur.

Ancak -özellikle- dinî, ahlakî konularda zararları muhakkak olan kimselerle -küsmeden- mesafeli durmakta bir sakınca olmadığı gibi tercih edilebilen bir şeydir. Çünkü din ve ahlak konusunda iyi veya kötü faktörlerin başında yakın münasebetlerimizin olduğu çevredir.

Konuyla ilgili bazı hadis mealleri:

“İnsanlara merhamet göstermeyen kimseye Allah da merhamet etmez.” (Buhâri, Edeb 18, Tevhîd 2; Müslim, Fezâil 66)

“Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona hıyanet etmez, yalan söylemez ve yardımı terk etmez. Her Müslüman’ın, diğer Müslüman’a ırzı, malı ve kanı haramdır. Takva buradadır. Bir kimseye şer olarak Müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi yeter.” (Tirmizî, Birr, 18)

"Mümin kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme." (Tirmizî, Birr, 58)

“Yumuşak davranamayan kimse, bütün hayırlardan mahrum kalmış sayılır.” (Müslim, Birr, 74–76)

“Güzel söz sadakadır.” (Buhâri, Edeb 34, Cihad 128, Müslim, Zekât 56)

“Herkes iyilik yaparsa biz de yaparız, herkes haksızlık yaparsa biz de haksızlık ederiz, diyen kimseler gibi olmayın; fakat kendinizi iyilik yapanlara karşı iyilik yapmaya, kötülük yapanlara karşı da haksızlık yapmamaya hazırlayınız.” (Tirmizî, Birr, 63)

"Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların emin olduğu kişidir. Muhacir de Allah’ın yasakladığı şeyleri terk edendir." (Buhari, İman 4, 5, Rikak 26; Müslim, İman 64-65)

"Akrabasıyla ilgisini kesen kimse cennete giremez." (Buhâri, Edeb, 11; Müslim, Birr, 18)

"Güçlü, güreşte gücünü gösteren değil, öfke anında nefsine (kendine) hâkim olandır." (Buhâri, Edeb, 76.)

"Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah'a ve ahiret gününe iman eden misafirine ikramda bulunsun. Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun." (Buhâri, Edeb, 31, 85; Müslim, İman, 74, 75)

“Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden veya gündüzleri (nafile) oruç tutup gecelerini (nafile) ibadetle geçiren kimse gibidir.” (Buhârî, Nafakat, 1; Müslim, Zühd, 41)

İlave bilgi için tıklayınız:

Müslüman'ın Müslüman'a kin duyması, küsmesi hakkında bilgi verir misiniz?
Dargınlığın, küs durmanın caiz olduğu yerler var mıdır?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun