Bir hadisde Hz. Peygamberin "ahir zamanda gelecek kardeşlerini görmeyi arzu ettiği" belirtiliyor. Bunun sebebi nedir?

Tarih: 11.02.2006 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Resulullah (asm.) bir gün sahabelerine:

“Ah keşke bana doğru, havuza gelen kardeşlerimi bir görsem de, içlerinde şerbetler olan kaselerle onları karşılasam. Cennete girmeden önce, onlara (Kevser) havuzumdan içirsem.”

Bu sözleri üzerine ona denildi ki: “Ey Allah’ın Resulü biz senin kardeşlerin değil miyiz?”
O şöyle cevap verdi:

“Sizler benim ashabımsınız (arkadaşlarımsınız). Benim kardeşlerim de beni görmedikleri hâlde bana inananlardır. Mutlaka ben Rabbimden sizinle ve beni görmeden iman edenlerle gözlerimi aydınlatmasını istedim.”(1)

Bir başka benzer hadis-i şerifte de şöyle buyurur:

“Mutlaka kardeşlerime kavuşmamı arzuladım.” (Bunun üzerine kendisini dinleyenler) şöyle dediler:

“Biz senin kardeşlerin değil miyiz?”
O şöyle cevap verdi:

“Sizler benim ashabım ve kardeşlerimsiniz. Benden sonra da beni görmedikleri hâlde bana inanan bir topluluk gelecektir.”

Bir zaman geçtikten sonra da şöyle buyurdu:
“Ey Ebû Bekir, senin beni sevdiğini duyduklarından dolayı seni seven bir kavmi sevmek istemez misin? Sen de Allah’ın kendilerini sevdiği kimseleri sev.” buyurdu.(2)

Bu hadis-i şeriflerde de, Resulullah (asm.) ahir zamanda, ümmetin fesadı zamanında, ihvanlarının (kardeşlerinin) bulunacağından söz ediyor. “Kardeşlerim” dediği kimselere iştiyak duyuyor. Ahirette kevser havuzu başında iken havuza doğru gelecek sağlam imanlı kardeşlerini görmeyi çok istiyor, onlara kevser havuzundan su dağıtmayı arzuluyor.

Şu halde Peygamber’in (asm.) iştiyakına, hasretine sebep olan o kimselerin herhalde, fedakar, sadık, metin, İslam için kendini ortaya koyabilen, bütün itilme-kakılma, horlanma, kınanmalara karşı yılmadan, aldırmadan Resulullah’ın ve ashabının yolunda olabilen kimseler olması gerekir. Bunlar Resulullah’ın kardeşleridir. O, bunlara “kardeşlerim”, ashabına “arkadaşlarım” ünvanını veriyor.

Hz. Peygamberin kardeşlerim dediği bu bahtiyarların, O’nu görmeden kuvvetli bir imanla O’na ve getirdiklerine inanmaları son derece önemlidir.

Ayrıca bu kimselerin önemli bir özelliği, Hz. Ebû Bekiri Resulullahı sevdiğinden dolayı sevmek veya Ebu Bekir (ra.) gibi, Rasulullah’ı seven sahabeleri sevmektir.

Sahabelerin hâline bakılırsa, onlar da ilerde gelecek bu iman erlerine, hidayet nurunun aydınlığından sapmayanlara karşı büyük bir ilgi duyuyorlar. Bu kimselerin Cennete girmeden önce kevser havuzu başına geleceklerinden bahsedildiğine ve Resulullah’ın onlara olan iştiyakına bakılırsa, onlar Resulullah’tan sonraki tehlikeli dönemde gelmelerine rağmen, imanlarını muhafaza edecekler, imanla kabre girecekler, cennetlik olacaklardır.(3) Yani Resulullah (asm.) onların imanla kabre gireceklerini haber vermektedir.

İlave bilgiler için tıklayınız:

Nebiler ve Şehidlerin Gıbta Ettiği Kimseler

Kaynaklar:

1. Ramûzu’l-Ehadis s. 361, 4460 hadis (Ebu Nuaym, İbn-i Ömer’den) Ayrıca bk. Hak Dini IV, 2731 (Yuns suresi 62. ayeti ile ilgili olarak Evliyaullah’a havf, hüzün olmayacağı açıklanırken benzer bir hadis-i şerifin mealinden söz edilir): Hayatu’s-Sahabe. II, 567-568 (iki uzun hadisle buradaki hakikata temas ediliyor.
2. age. s. 461. 5719 hadis. (İbn-i Asakir Bera b. Azib’den).
3. Benzer hadisler için bk. el-Metalibu’l-Aliye, 4241, 8424, Müslim, Taharet, 395 Kenu’l-Ummal, 345, 84.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun