GAFÛR

Örten, perdeleyen, gizleyen; eşyayı kabın içine yerleştiren. Allahu Teâlâ'nın esmâ-i hüsnâsından biri. Kullarını dünya ve ahirette rezil etmeyen onların günahlarını gizleyen, örten ve günahlarından dolayı cezalandırmayan. Gafûr ve Gaffâr mübâlağa ifade eden isimlerden olduğundan, yalnız Allah için kullanılır (Beyhâkî, el-Esmâ' ve's-Sıfât, s. 104-106).

Allah, iyiyi-güzeli açığa çıkaran, kötüyü-çirkini örtendir. Günahlar çirkin davranışların neticesidir. Allah dünyada üzerlerine örtü örtmek, ahirette de cezalarını vermekten vazgeçmek suretiyle bunları örter (İmam Gazâlî, Esmâü'l Hüsnâ, terc. Y. Arıkan s. 128). Allah'ın affediciliğini ifade eden "Ga-fe-re" kökünden ism-i fâil olan Gâfir de Allah'ın sıfatlarındandır. Gafîr; günahkarı rezil-rüsva etmemek için hatasını gizleyen, onu cezalandırmayandır (Beyhakî, a.g.e., s. 104). Kur'an'da iki defa geçen Gâfîr, mübâlağa anlamında olmadığından Allah'ın dışındakiler için de kullanılabilir: "Sen bağışlayanların (Gâfir) en iyisisin" (el-A'râf, 7/155). Gaffâr Kur'an'da beş defa geçmektedir:

"Tövbe eden, iman ederek iyi işler yapan, sonra da doğru yoldan ayrılmayanları bağışlarım (Gaffâr)" (Tâhâ, 20/82). Gafûr ise Kur'an'da sık ve diğer isimler ile beraber ayet sonlarında fezlekeler hâlinde zikredilmektedir. Gaffar Kur'an'da doksan defa geçmiştir: "Rabbin gafûrdur, merhametlidir" (el-Kehf,18/58).

Günahların açıkça işlenmesi, teşhir edilmesi toplumun diğer fertlerine kötü örnek olacağı gibi, insan şahsiyetini de zedeler. İnsanlar yaptıkları kötülükleri başkalarının da işlediğini görünce psikolojik olarak rahatlar; musîbetin paylaşılması elem yükünü hafifletir ve o kötülüğün daha rahat ve cesurca işlenmesine psikolojik zemin hazırlar. İnsan, hayatının zayıf bir döneminde yapmış olduğu bir kötülüğü terkettikten sonra unutmak ve başkalarının da unutmasını ister. Ancak günahını başkalarına anlatmışsa, insanlar onu hayat boyunca o kötülüğü ile hatırlayacaktır. Bunun için kötülüğün şuyûunun vukûundan daha zararlı olduğu kabul edilmiştir.

Allah, Gafûr sıfatını insanlara hatırlatarak, günahların örtülmesi ve gizlenmesinin gerekliliğine dikkat çekmektedir.

Kişinin günahını gizlemesi bir nevi pişmanlık olduğundan, tövbenin kabulü için ilk adım sayılmış ve Allah, günahını gizleyen insanları affedeceğini bildirmiştir. Hz. Peygamber "Allah (c.c.) kıyamet gününde mümin kuluna yaklaşır, şefkatiyle örterek insanlardan gizler; "Şu, şu günahını biliyor musun?' der; kul Evet Rabbim biliyorum' der. Allah tekrar "Şu şu günahını da biliyor musun?' der; o kul Evet Rabbim' der. Böylece o insan bütün günahlarını ikrar eder. Artık ben kurtulamam diye düşünmeye başlayınca Allah, "Ben senin bütün o günahlarını dünyada örttüm. İşte bugün de onları mağfiret edeceğim' der" (Buhârî, Mezâlim, 3).

Allah insanı üç çeşit örtü ile örtmüştür. İlk örtü; insanın ayıp ve çirkin görünen yerlerini gizleyen elbiseleridir. İkincisi; insanın fikir, düşünce ve hayallerinin kalbinde gizlenmesidir. Üçüncüsü ise; Allah kulunun günahlarını örtmüş, gizlemiş; günahlarını sevaba çevirmiş, sanki hiç günah işlememiş gibi ahirette yalnızca sevaplarını yazan kitabını vermiştir (Gazâlî, a.g.e., s. 128).

Hz. Ebû Bekir Resulullah (s.a.s.)'e,

"Bana namazlarımda edebileceği bir dua öğret" dedi. Hz. Peygamber, "Ey Allah'ım, ben nefsime çok zulmettim, günahları ancak sen bağışlarsın, fadlından günahlarımı mağfiret et; şüphesiz ki Gafûr ve Rahîm olan ancak sensin" de buyurdu (Buhârî, Ezân, 149; Müslim, Zikir, 47).

Zübeyr TEKKEŞİN

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun