Şeftali bahçemi bir ortağa verdim. Gübre, ark ıslâhı, sulama ve meyve toplama gibi hususlarda ortaklar nasıl hareket etmelidir?

Tarih: 16.05.2006 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bahçe ortaklığının İslâm hukukundaki adı “müsakat”tır. Bu da şöyle tarif edilir: Bir tarafın ağaçlarını dikerek, diğer tarafın da bakım ve sulama gücünü ortaya koyarak meydana getirdikleri bir ortaklıktır. Böyle bir ortaklığın bazı şartları vardır. Bunları şöyle sıralamak mümkündür.

1. Meyve bahçesi, içinde çalışıldığı zaman daha çok meyve vermeye elverişli olmalıdır. Meselâ şeftali bahçesindeki ağaçların kendi hâline bırakıldığı takdirde bir ton, üzerinde çalışıldığı zaman ise iki ton şeftali vermesi gibi.

2. Böyle bir ortaklık, ağaçtaki şeftaliler henüz ham halde iken, yâni olgunlaşmadan veya daha önce yapılmalıdır. Şayet şeftaliler olgunlaşmış ve toplamaya elverişli bir hâle gelmişse sırf toplatmak için böyle bir ortaklık yapılmaz.

3. “Ağaçlardan toplanan şeftalinin bir tonu benim, kalanı senin olsun.” şeklinde bir ortaklık câiz değildir. Bahçe sahibiyle ortağın hisseleri yarı, üçte bir veya dörtte bir şeklinde tayin edilmelidir.

4. Şeftali ağaçlarının ortağa teslim edilmesi gerekir. İşi mülk sahibi ile ortağın ikisinin birden üzerlerine almaları hâlinde yapılan ortaklık câiz değildir.

5. Meyve ağaçlarını sulama, arkları ıslâh etme, sürme ve benzeri işleri ortağın yapması gerekir. Ağacın ve meyvenin büyümesi ve daha çok meyve elde edilmesi için gerekli olan gübre masraflarını bahçe sahibiyle ortak birlikte karşılarlar. Ancak bu masraf, mahsülden elde edilen hisseye göre değişir. Meselâ ağaçlardan toplanacak şeftalinin üçte ikisi üzerinden anlaşmışsanız, yapılacak masrafın da üçte ikisini sizin karşılamanız gerekir. Toplanacak şeftalileri yarı yarıya paylaşacaksınız, masrafı da yarı yarıya karşılarsınız.

6. Böyle bir ortaklığı tek taraflı olarak feshedip bozmak câiz değildir. Ancak ortak hastalanır ve gerekli olan hizmeti yapamazsa veya mal sahibi, sonradan ortağının hırsızlık ile meşhur birisi olduğunu öğrenirse, bu durumda ortaklığı bozabilir.

7. Mahsülü her iki ortak birlikte toplamalıdır. Ancak mal sahibi kendi yerine bir işçi tutabilir veya ortağından kendisi adına böyle bir işçiyi tutmasını isteyebilir, yahut masrafını karşılar.

8. Mahsül toplandıktan sonra her bir ortak kendi payından mes'uldür. Herkes kendi hesabına düşeni taşır ve satar. Bu işi görme imkânı olmayan ortaklardan birisi, diğer ortağı kendi yerine vekil bırakabilir.

9. Bahçe sahibi, ortağını bahçe ile ilgili hizmetin dışında çalıştırmamalıdır.

10. Bahçe sahibi, yeterince çalışmadığı taktirde, ortağını çalışması için zorlayabilir. Ancak ortağı bir hastalık ve benzeri gibi bir mâzeretten dolayı çalışamıyorsa, bu durumda zorlamada bulunamaz.

(bk. Mehmed PAKSU, Çağın Getirdiği Sorular)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun