Bazı ayetlerde, "Hiçbir günahkâr, başkasının günahını çekmez?" denirken, aksini ifade eden ayetler de vardır?..

Tarih: 17.06.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bazı ayetlerde, "Hiç bir günahkâr, başkasının günahını çekmez" denildiği halde, Nahl Suresi 25. ayette geçen "...saptırdıkları kimselerin günahlarını yüklenirler." açıklaması bir çelişki değil mi?  

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili ayetleri kendi bağlamında değerlendirdiğimizde, aralarında bir çelişkinin olmadığı görülecektir. Hiç bir kimse başkasının işlediği bir suçtan sorumlu değildir. Temel kural budur. Nitekim şu ayetler bunu açıkça göstermektedir:

"Her kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür, kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür." (Zilzâl, 99/7-8);

"Hiçbir günahkâr, başkasının günahını çekmez. Eğer yükü ağır gelen kimse onu taşımak için (başkalarını çağırsa) onun yükünden hiçbir şey (alınıp) taşınmaz. Akrabası dahi olsa (kimse onun yükünü taşımaz)." (Fâtır, 35/18).

"De ki; Allah'a itaat edin! Peygambere itaat edin! Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki o peygamber; kendisine yükletilenden ve siz de kendinize yükletilenden sorumlusunuz." (Nûr, 24/54);

"Ey iman edenler! Rabbınıza karşı gelmekten sakının! Babanın oğlu, oğulun da babası için bir şey ödeyemeyeceği günden korkun!.." (Lokman, 31/33)

Ancak bazı durumlarda sorumluluğun -iyilik yahut kötülük olsun- başkalarına da geçtiği olur. Yapılan amel hayır ve iyilik ise, bunun sevabı; şer veya kötülük ise, günahı, hem o işi yapana, hem de onu yapmasına sebep olduğu kimselere ulaşır. İşte soruda geçen ayet bize bunu bildirmekte ve herhangi bir günaha sebep olanın o günahı işlemiş gibi değerlendirileceği hatırlatılarak dikkatli olunması istenmektedir. Dünyada iken iyi bir amel işleyen kimsenin bu iyi amelini başka insanlar örnek alıp ondan istifade ederlerse, o zaman güzel bir çığır açan şahsa, bu ameli sebebiyle fayda gelir. Aynı şekilde, dünyada iken kötü bir amel işleyen kişinin bu amelini başka insanlar örnek alıp işlerlerse, o zaman kötü bir çığır açan şahsa, bu ameli sebebiyle zarar gelir.

Şu ayetler; insanları saptıran kimselerin, saptırdıkları  insanların işledikleri günahlar miktarınca günah yükleneceklerini göstermektedir:

“Şüphesiz ki onlar, kendi yüklerini ve kendi yükleriyle birlikte (bir kısım) yükleri (daha) taşıyacaklar ve atmış oldukları iftiralarından dolayı kıyamet gününde muhakkak sorulacaklardır.” (Ankebut, 29/13)

"Kıyamet günü kendi günahlarını ve ilimsizce saptırdıkları kimselerin günahlarından bir kısmını taşımaları için (bunu söylerler). İyi bilinsin ki, işledikleri suç ne kötüdür!” (Nahl, 16/25) 

Anlatıldığına göre putperest Araplardan bazıları Peygamber (sav)'in huzuruna gidenlerin önlerine geçer, "Senin ondan duyacakların eskilerin masalları!" diyerek (Taberî, XIV, 94-95; Râzî, XX, 18) onları geri çevirmeye çalışırlardı. İşte bu şekilde insanların gerçeği öğrenip kabul etmesini engelleyerek kamuoyunu yanıltanlar, kendi günahlarının yanında, yanılttıkları kimselerin günahlarından da yüklenmiş olacak ve kıyamet gününde bunun da cezasını çekeceklerdir. Kuşkusuz bu, sadece o dönemin inkarcıları için değil, benzer davranışları sergileyen bütün hakikat düşmanları için geçerli bir uyarıdır. Nitekim Hz. Peygamber (sav) de iyi bir şeye önderlik edenlerin, daha sonra onu yapanların sevabı kadar sevap kazanacakları gibi kötülüğe ön ayak olanların da kendi günahlanyla birlikte saptırdıktan insanların günahı kadar günah yüklenmiş olacaklarını haber vermiştir. (Bk. Müslim, İlim 15; Nesâî, Zekât 64)

Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor:

"Her kim İslam içinde güzel bir çığırı açarsa ve bu güzel çığır kendisinden sonra da tatbik edilip sürdürülürse, kendi sevaplarından hiçbir şey eksilmeksizin, onu sürdürenlerin sevaplarının benzeri, kendisi lehine yazılır. Ve her kim de İslâm içinde kötü bir âdet çıkarır ve bu kötü âdet kendisinden sonra da sürdürülürse, kendi günahlarından hiçbir şey eksilmeksizin onu sürdürenlerin günahlarının benzeri de o kimse üzerine yazılır." (Müslim, İman, 15; Tirmizi, İlm, 14).

Demek ki, İslâma göre insanların yaptıkları işler, ya sadece kendilerini ilgilendirmekte veya yapılan işin özelliğine ve mahiyetine göre, o işten başkaları da faydalanmakta veya zarar görmektedirler. Bu duruma göre, başkalarının yaptıkları işlerden sevap veya günâh kazanacak kimselerin olması da tabiidir. Çünkü bu şahıslar, her şeyden önce kendi sorumlulukları altında kalan iyilik veya kötülük cinsinden bir şeyler yapmaktadırlar. Yapılan bu işlerin etkileri ise, bazen uzun süre devam etmektedir.

İşte bu anlayış doğrultusunda hareket eden mü'min, bütün organları ile yaptıklarından sorumlu tutulacağını bilir. Bu inancı, onu daha kontrollü bir hayat yaşamaya zorlar.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun