"Size bakıp Müslümanlığa özenen insanlar yoksa imanınızı gözden geçirin!" sözü hadis midir?

Tarih: 07.09.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu ifadeyi kaynaklarda bulamadık. Bir kelam-ı kibar olabilir.

“İmânınızı gözden geçirin” ifadesi, imansızlığa değil, imanının yansıtması gereken güzellikleri yansıtamadığından zayıf bir konumda olduğuna işarettir.

Ancak soruda geçen sözün manası sahihtir. Çünkü bu manayı destekleyen değişik hadis rivayetleri vardır:

“Birlikte oturduğunuz dostlarınızın en hayırlısı, görünüşüyle size Allah’ı hatırlatan, sohbetiyle sizin güzel amellerinizi arttıran, salih ameliyle / güzel fiil ve davranışlarıyla size ahireti hatırlatan kimsedir.” (Suyutî, Camiu’s-sağir, 2/14).

Suyutî, İbn Abbas’tan rivayet edilen bu hadisin sahih olduğunu belirtmiştir (bk. a.g.y).

"Dostun hayırlısı; Allah'ı zikrettiğinde sana yardım eden, Onu unuttuğunda sana hatırlatandır.” (Suyutî, Camiu’s-sağir, 2/11).

İbn Ebî’d-dünya’nın Hasan-ı Basrî’den rivayet ettiği bu hadis mürseldir (bk. a.g.y).

“Bazı insanlar Zikrullahın anahtarlarıdır. Bunlar görülünce, Allah zikredilir /hatırlanır /anılır.” (Mecmau’z-Zevaid, 10/78).

Bu hadislerdeki ortak tema şudur: İnsanların en büyük görevi Allah’ı tanımak, ona kulluk etmek, onu sevmek onu saymaktır. Bunların yerine getirilmesi de için sık sık Allah’ı hatırlamakla mümkündür. 

Allah’ı hatırlatan, onu zikretmeye vesile olan şeyler güzel unsurlardır. O halde, Allah’ı hatırlatanlar da insanların en hayırlısıdır. 

Allah’ı hatırlatmak, tevhit inancını, onun azamet ve yüceliğini, manevi cemal ve kemalini, Allah’ın kitabını, emir ve yasaklarını hatırlatmakla olur. 

Buna göre, söz ve ifadeleriyle, fiil ve davranışlarıyla, emir ve yasaklara riayet ettiğini gösteren duruşuyla insanlara Allah’ı hatırlatan kimseler, gerçekten çok önemli insanlardır.

Hadislerde, sözlü, fiili-kavli, ameli olarak Allah’a kul olduğunu göstermenin değerine işaret edilmiştir.

Bediüzzaman Hazretlerinin şu ifadeleri de müminlerin nasıl örnek olmalarının gerektiğine dair güzel bir mesajdır:

“Eğer biz ahlak-ı İslamiyenin ve hakaik-ı imaniyenin kemalatını efalimizle izhar etsek, sair dinlerin tabileri, elbette cemaatler halinde İslamiyete girecekler. Belki küre-i arzın bazı kıtaları ve devletleri de İslamiyete dehalet edecektir.” (Tarihçe-i Hayat, Envar Nşr, s. 90)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun