Zekat vermede ölçü alınan nisap miktarı, zamana göre değişir mi?

Tarih: 30.09.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İslam’da herhangi bir hükmün illeti ile hikmeti farklı şeylerdir. İllet, Allah’ın ve Resulünün emir ve yasaklarıdır. Hikmet ise, o hükmün insan aklı çerçevesinde algılanmasını sağlayan tâli bir nedendir. Hikmetler, farklı zaman ve zemine göre değişebilir, faka illet denilen hükmün gerçek sebebi ise değişmez.

Hükümler, değişkenliği ve göreceliği olan hikmetlere göre değil, değişmezliği ve sabitliği olan illetlere göre konulur.

Mesela, seferî olmanın illeti, belirlenen seferîlik mesafesini katetmektir. Hikmet ise, meşakkattir. Burada hükmün tahakkuku için gereken şart illeti olan seferîliktir. Hikmeti olan meşakkat olsun, olmasın bu hükmün oluşmasında olumlu-olumsuz herhangi bir tesire sahip değildir.

Buna göre, bir insan, seferilik esnasında evinden daha rahat bir hayat yaşasa bile yine seferî sayılır. Buna karşılık, evinde seferilikten bin kat daha fazla meşakkat çekse yine seferi sayılmaz, onun ruhsatlarından istifade etmez.

Zekât için belirlenen nisap miktarıyla ilgili hükmün de illeti ve hikmeti vardır. İlleti, Allah’ın ve Resulullah’ın emridir. Hikmeti ise, mal sahibinin belli bir zenginlik düzeyinin varlığıdır.

Buna göre, Hz. Peygamber (a.s.m)’in tayin ettiği nisap miktarı (20 miskal altın / 200 dirhem gümüş) bu hükmün değişmez illetidir. Zenginlik düzeyinin tespiti ise, değişkendir, zaman ve zemine göre farklılık arz eder. Değişkenliği olan hikmete göre hükümler konulursa, değişik kimselere göre farklılık arz eder ve göreceli bir kaygan zemine kayar. Bu takdirde har asırda, hatta her asrın farklı zaman dilimlerinde, sosyoekonomik şartlara bağlı olarak çok farklı kriterler ortaya koymak gerekir ki, bu oldukça zor, yanılma payı fazla olan bir sitildir.

Demek ki, İslam dininde çok önemli bir yere sahip olan “dinde zorlama yoktur”, “dinde kolaylık esastır” prensiplerine en uygun ölçü, Resulullah’ın belirlediği altın-gümüş miktarıdır. Yalnız şu var ki, Saadet asrında iki yüz dirhem gümüş, yirmi miskal altına denk olan bir değerdi. Fakat zamanla, özellikle günümüzde bu eşitlik gümüş aleyhine bozulmuştur. Bu sebeple fakihler, her ikisi de nebevî birer ölçü olan altın ve gümüşten hangisi fakirler için daha faydalı ise onu kullanmanın daha uygun / belki de zorunlu olacağına işaret etmiş ve nisap miktarının tayininde “el-enfau li’l-fukara” prensibini kabul etmişlerdir.

İlave bilgi için tıklayınız: 

NİSAB.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun