Acelecilik ve sinirlilik hastalığından kurtulmak için ne yapmam gerekir?

Tarih: 23.10.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bir hastalığın doğru  teşhis edilmesi, tedavinin yarısıdır. Bir hastanın kendi hastalığının ne olduğunu bilmesi de tedavinin ikinci yarısı gibidir. Buna göre, sizin bu acelecilik hastalığından ve de sinirlilik hastalığından kurtulmanızın çok kolay olduğunu düşünüyoruz.

- Öncelikle, kâinat çapında aceleci olmayan, teennî ile hareketi esas alan bir nizam vardır. Bir insan olarak Allah’ın kainattaki cari olan bu prensibine uymak hem başarının bir sırrı, hem de sevabın bir kaynağıdır.

- İmam Şafii Hazretlerine bir soru sorulduğunda, biraz durup düşünüp sonra cevap veriyordu. Bunun sebebini de “Acaba cevap vermek mi, vermemek mi daha hayırlı olduğunu düşündüğünü, acele karar vermemek için tefekkür ettiğini...” söyleyerek açıklamıştır. Buna göre, siz de her konuda biraz düşündükten sonra harekete geçmeyi bir âdet haline getirmeye gayret edin.

- İnsandaki irade, arabadaki fren gibidir. Görevi de herhangi ictimaî, insanî, dinî , ruhanî ve cismanî bir kazaya meydan vermemek için, yerli yerince nefsin arzularını frenlemektir. Bu konuda namazdan ve sabır olgusundan yardım alın. Yani her şeyden önce namazlarınızı yavaş kılmaya çalışın ve ona ayırdığınız vakit için sabırlı olun.

- Hayat bir merdivenin basamakları gibidir. Acele eden kimse, ya bazı basamakları atladığı için düşer, ya da yorulur da yolun yarısında kalır. Her iki durumda da maksadının damına çıkamaz.

- Allah sabırlı olanları sever” mealindeki ayetin bu müjdesi çok mu ucuz geliyor? Hele bir dakika sonra yaptığımıza da yapacağımıza da bin kere pişman olacağımız bir konuda, sözgelimi, bir insanın kalbini kırmamak için irademizi kullanmazsak, insanlık kimliğimize yazık olmaz mı?

- Kanaatimizce, siz bu işin üstesinden gelebileceksiniz. Zaten Allah bu hususta bizlere gereken sabır potansiyelini lütfetmiş bulunuyor. Allah’ın hukukunu, insanların hukukunu, kendi nefsinizin hukukunu muhafaza etmek üzere, iradenizi güçlendirmek için, kısaca ipuçlarını arz ettiğimiz hususlar doğrultusunda bir oto-kontrol sistemini kurunuz. “Hiddetle kalkan zararla oturur.”, “Acele eden ecele gider.”, “Acele işe şeytan karışır.” gibi tecrübeleri bir daha denemeye kalkmayınız.

- İsterseniz, Cevşen’deki “Sekine” duasını da bir süre okuyun, sizi sakinleştirebilir. Mevla, yâr ve yardımcınız olsun.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun