Güvenlik görevlilerinin cuma namazına gidememesi hakkında bilgi verir misiniz?

Güvenlik görevlilerinin cuma namazına gidememesi hakkında bilgi verir misiniz?
Tarih: 25.11.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bir işçinin cuma namazı saatinde işini bırakıp cumaya gitmesi farzdır. Gitmediği takdirde, kendisi mesul olduğu gibi iş veren de işçinin gitmesine müsade etmediği takdirde o da mesul olur. Ancak asker, polis ve güvenlik gibi vazifelerde bulunan kişiler, cuma saatinde bir tehlikenin vuku bulması ihtimalinden dolayı, gitmediği takdirde mesul olmaz. Ancak cuma namazı yerine öğle namazını kılması gerekir.

Bildiğiniz gibi cuma namazı akıl baliğ her Müslüman erkeğe farzdır. Ancak yolculara, hastalara, namaza gidince hastalığının artmasından veya uzamasından korkan kimselere cuma farz olmaz. Yine hasta bakıcı, aciz ihtiyar, gözü görmeyen, ayaksız, kötürüm ve Müslümanlar cumayı kılarken onların güvenliğini sağlamakla görevli olan emniyet nöbetçisi gibi özrü bulunanlar, vakit bulunca öğle namazı kılmakla yetinirler. Ancak bu kimseler cemaatle cuma namazına katılırlarsa yeterli olur. (es-Serahsî, II/22, 23; İbnü'l-Humam, Fethu'l-Kadir, I/417)

Cuma namazı; namaz, oruç, hac, zekât kelimeleri gibi, fıkıh usulü açısından “kapalı anlatım (mücmel)” özelliği olan bir terimdir. Bu yüzden onun kılınış şekil ve şartları âyet, hadis ve sahabe açıklamalarına ihtiyaç gösterir. Çünkü Allah elçisi,

“Namazı benim kıldığım gibi kılınız.” (Buhârî, Ezan, 18; Edeb, 27) buyurmuştur.

Câbir b. Abdullah’ın naklettiği bir hadiste şartlar şöyle belirlenmişti:

“Allah’a ve âhiret gününe inananlara cuma namazı farzdır. Ancak yolcu, köle, çocuk, kadın ve hastalar bundan müstesnadır.” (Ebû Dâvud, I, 644, H. No: 1067; Dârakutnî, II/3; Bağavî, Şerhu’s-Sünne, I/225)

Bu istisnaların dışında kalan her Müslüman erkek, bu namazla yükümlü demektir. Buna göre şartlar şöyledir:

a) Erkek olmak: Cuma namazı kadınlara farz değildir. Ancak namazı cemaatle kılarlarsa bu yeterli olup, öğle namazını kılmaları gerekmez. (es-Serahsî, II/22, 23; İbn Abidin, Reddü’l-Muhtâr, I/591, 851-852).

b) Hür olmak: Hürriyetten yoksun bulunan esir ve kölelerle, ceza evindeki hükümlülere, cuma günü öğle namazını kılmaları yeterlidir. Cuma namazı bunlara farz değildir. Ancak anlaşmalı (mükâteb) kölelerle, kısmen azad edilmiş kölelere farzdır. Kendisine cuma namazı farz olmayan köle, esir veya mahkumlar, her ne sûretle olursa olsun, cumayı kılmış olsalar, geçerli olur.

c) Mukîm olmak: Yolcuya cuma namazı farz değildir. Çünkü o, yolda ve gittiği yerlerde genel olarak güçlüklerle karşılaşır. Eşyasını koyacak yer bulamaz veya yol arkadaşlarını kaybedebilir. Bu sebeple ona bazı kolaylıklar getirilmiştir.

d) Hasta olmamak veya bazı özürler bulunmamak. Bunu kısaca açıklamıştık.

Ayrıca, düşman korkusu, şiddetli yağmur ve çamur, ağır bir hastaya bakma gibi özürler de cuma namazını kılmamayı mübah kılan özürlerdir. Körün, elinden tutup camiye götürecek kimsesi olursa, cumayı kılması İmam Ebu Yusuf ve Muhammed’e göre farz olur.

Üzerlerine cuma namazı kılması farz olmayan Müslüman kimseler, cumayı kılmaya imkan bularak kılsalar, vaktin farzını eda etmiş olurlar, artık o günün öğle namazını kılmaları gerekmez.

Cuma namazı kılmaları farz olmayan kimseler, bulundukları bölgede cuma namazı kılınıyor ise, öğle namazını cemaatle değil, yalnız başlarına kılarlar. Bulundukları bölgede cuma namazı kılınmıyor ise, öğle namazlarını cemaatle kılabilirler.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun