Cennette hafif bir rüzgar eser, ağaçlar sallanır ve öyle bir melodi çıkar ki insan bu sesi dünyada duysa zevkten ölürdü, anlamına gelen bir hadis var mıdır?

Tarih: 14.03.2011 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Konuyla ilgili bazı hadis rivayetleri şöyledir:

"Cennet'te bir ağaç vardır, ana dalları (gövdeleri) altından, ufak dalları zeberced ve incidendir; onun için bir rüzgâr eser ve ağaçlar ses vermeye başlarlar, işitenler ondan daha lezzetli bir ses asla işitmemişlerdir." (Ebu Nuaym, Sıfatu’l-Cenneh, 433; et-Terğib vet-Terbîh, 4/ 523)

Hadisin senedindeki Mesleme b. Uleyyin güvenilir olmadığı söylenmiştir. (bk, Mizan el-İ'tidâl, 4/109)

"Cennette bir ağaç vardır, meyvesi zeberceddir, yakuttur, incidir, Allah bir rüzgar gönderir, bunun üzerine çınlamaya-çırpışmaya-sallanmaya başlar, öyle sesler duyurur ki onlardan daha tatlısı işitilmemiştir."  (İbn Kayyum el-Cevziyye, "Hâdi'l-Ervâh ilâ Bilâd el-Efrâh, Kırkıncı Bölüm)

"Cennette bir gövde üzere duran bir ağaç vardır, gölgesinde bir süvari yüz yıl gidecek bir ağaç. Onun gölgesinde söyleşirler. Bazıları iştaha gelir, dünya eğlencesini hatırlar. Bunun üzerine Allah cennetten bir rüzgar gönderir, bu ağacı sallar, ağaç dünyadaki tüm eğlenceleri (ses ve hareket olarak) ortaya çıkarır." (et-Terğib ve't-Terhîb, 4/520; rivayet zayıftır. bk, Mizan el-İ'tidâl, 2/193)

“Cennette, cennetliklerin her hafta gittikleri bir çarşı vardır. Orada, yüzlerine ve elbiselerine cennet kokuları üfleyen bir kuzey rüzgârı eser ve böylece güzellikleri daha da artar. Eskisinden daha güzel ve yakışıklı olarak eşlerinin yanına döndükleri zaman, aileleri onlara:
- Vallahi güzelliğinize güzellik katılmış, derler. Onlar da:
- Vallahi yanınızdan ayrılalı beri siz de daha bir güzel olmuşsunuz, derler.”
(Müslim, Cennet 13)

"Cennetin kokusu yüz yıllık mesafeden hissedilir." (Hakim, Müstedrek 2/126)

Said b. Sald el-Harisî der ki:

"Bana anlatıldığına göre cennette altın kamışlardan ormanlar varmış, yükü (meyvesi) inci imiş, cennet ehli güzel ses dinlemek istedikleri zaman Allah o ormanlara bir rüzgar gönderir, rüzgâr arzu ettikleri her sesi çıkarır (getirir)miş."  (bk. en-Nihâye, 2/509-510)

Cennet kokuları getiren bu rüzgârdan şimâl rüzgârı diye söz edilmesi, Arapların yağmur getiren şimâl rüzgârını hasretle beklemeleri sebebiyle olmalıdır. Nitekim bu rüzgâr, hareket getiren anlamında “müsîre” diye de anılmıştır.

Görüldüğü üzere Peygamber Efendimiz (asm), muhtelif hadislerinde bize cennet hayatından bilgiler sunarken, orasının bitip tükenmeyen bir güzellikler diyarı olduğunu anlatmış, böylece bizi, Cenâb-ı Hakk’ın bu eşsiz nimetlerini elde etmek için çalışıp çabalamaya teşvik etmiştir.

Rüzgâr estikçe bunlar birbirine çarparak öyle bir name çıkarırlar ki hiçbir kulak böylesine tatlı bir ses işitmemiştir. Cennet ehlinin bu ağaçlar altında sohbet edip dünya hatıralarını tazeleyecekleri; eğlence arzu ettikleri zaman, Allah'ın göndereceği bir rüzgârla hem kendilerinin güzelleşeceği hem de ağaçların kımıldayıp, dünyadaki her çeşit eğlenceyi ortaya koyacağı ifade edilmiştir.

Demek ki, cennet güzellikler ülkesidir. Cennetliklerin güzellikleri ve kendilerine verilen nimetlerin lezzetleri, keyifleri ve özellikleri sürekli artacak ve artmaya devam edecek... (bk. İbn Kayyum el-Cevziyye, "Hâdi'l-Ervâh ilâ Bilâd el-Efrâh, Kırkıncı Bölüm İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 14/427-429)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun