Allah'ın isimlerinden Ğaffar-Ğafur; Halık-Bari-Musavvir-Mubdi-Bedi; Muid-Bais yakın anlamlara gelmektedir. Aralarındaki fark nedir?

Cevap 1:

a. Ğaffar-Ğafur: İkisi de mübalağa siygalarıdır. Bağışlamanın, örtmenin çokluğunu gösterir. Aralarındaki nüansı şöyle açıklayabiliriz:

ĞAFFAR: Çokça örten, çokça bağışlayan anlamına gelir ki, Allah’ın cömertçe bağışlamasını, mükemmel bir bağışlama vasfına sahip olduğunu ifade etmektedir.

“Şu da muhakkak ki, inkârdan dönüş yapan, iman eden, güzel ve makbul işler yapan, böylece doğru yola giren kimseyi tastamam bağışlarım.” (Tâhâ, 20/82)

mealindeki ayette geçen Ğaffar isminin bu anlamını görebiliriz.

ĞAFUR: Bağışlanan insanların, örtülen günahların çokluğunu gösterir.

“Mahkkak ki Allah, günahların hepsini örter, bağışlar. Çünkü o Ğafur'dur, Rahim'dir.” (Zümer, 39/53)

mealindeki ayetten bu anlamı sezmek mümkündür.

b. Halık-Bari-Musavvir-Mubdi-Bedi’ isimlerinin ortak paydası yaratma işidir. Aralarındaki nüansları şöyle açıklayabiliriz:

HALIK: Genel yaratmayı ifade eder. Hem örneksiz yaratmayı ifade eden Bedi’, hem de bir nesneyi başka bir nesneden yaratmayı ifade eden Münşi anlamına gelir. Aşağıdaki iki ayetin ortak muhtevasından Halık isminin Bedi anlamını sezinleyebiliriz.

“Gökleri ve yeri yaratan Allah’a hamd olsun.” (Enam, 6/1)
“O, gökleri ve yeri -örneksiz- yoktan var edendir.” (Bakara, 2/117)

BARİ: Yontarak şekillendiren, yoktan var eden anlamına geldiği gibi, topraktan yaratan anlamına da gelmektedir. Topraktan yaratılan insanoğluna BERİYYE denilir.( Beyyine, 98/7).

MUSAVVİRi: Ölçüp biçerek maddi ve manevî simalar tasvir eden demektir.

“Rahimlerde dilediği şekilde sizi şekillendiren odur.” (Ali İmran, 3/6)

mealindeki ayette, insanın hem maddî hem manevî simasının tasviri söz konusudur.

MUBDİ: B-D-E kökünden gelen ve ilk başlatan, var olmayan bir şeyi ilk yaratan anlamına gelir. İster yoktan yaratmayla, ister başka bir nesneden yaratmayla ilgili olsun, bir ilk yaratmayı gerçekleştirmeyi ifade eder.

“De ki; Dünyayı gezin, dolaşın da Allah’ın yaratmaya nasıl başladığını anlamaya çalışın.” (Ankebut, 29/20).

BEDİ’: B-D-A kök harflerinden gelen ve örneksiz yaratmayı ifade eden bir kelimedir. Yukarıda geçtiği üzere, “O, gökleri ve yeri -örneksiz-  yoktan var edendir.” (Bakara, 2/117).

c. MUİD ve BAİS isimleri, yeniden tekrar yaratmayı ifade ettiklerinden yayana gelebilirler.

MUİD: Bir baharda yarattıklarını diğer bir baharda tekrar yaratan, ölüleri yeniden yaratan, eski hallerine iade eden anlamına gelir.

Bu anlamları aşağıdaki ayetlerden anlamak mümkündür:

“Biz ilkin yaratmaya nasıl başladıysak, diriltmeyi de biz gerçekleştireceğiz.” (Enbiya, 21/104).
“İnkârcılar: ‘Kimdir bizi diriltecek olan?’ diyecekler. De ki: ‘Sizi ilk defa yaratan (diriltecek) (İsra, 17/51).
“De ki: Allah ilkin yaratıp sonra tekrar diriltendir.” (Yunus, 10/34).
“Peki o inkâr edenler dünyada gezip Allah’ın, yarattıkları / hayatı ilkin nasıl yoktan yarattığını, sonra da onu tekrar ettiğini görmüyor, anlamıyorlar mı?” (Ankebut, 29/19)

BAİS: Gönderen, dirilten anlamına gelir. "Peygamberler gönderen" manası da akla gelse de asıl manası; ölüleri dirilten, kabirlerden haşre gönderen anlamına gelir. Aşağıdaki ayetlerden bu anlamı görmekteyiz:

“Ey insanlar! Eğer siz öldükten sonra dirilmekten şüphe ediyorsanız, bilin ki; biz sizi ilkin topraktan… yarattık.” (Hac, 22/5)
“Eyvah bize! Yatağımızdan / kabrimizden bizi kim diriltti? İşte Rahman’ın vâdi budur; peygamberler doğru söylerler.” (Yasin, 36/52).

İlave bilgi için tıklayınız:

ESMÂ-İ HÜSNÂ.

Esma-i Hüsna, Allah'ın bütün isimleri güzeldir. Allah'ın isimleri neye dayanır?

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun