"Eller yedi yerde kaldırılır: İftitah tekbiri, ... " hadisini açıklar mısınız?

Tarih: 05.05.2011 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

"Eller yedi yerde kaldırılır:  İftitah tekbiri, Kunut tekbiri, Bayram namazının tekbirleri ve hacdaki dört tekbir..." hadisi hakkında bilgi verir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu konuda farklı rivayetler söz konusudur.

Taberanî’nin -İbn Ebi Leyla, Hakem, Miksem yoluyla İbn Abbas’tan yaptığı rivayetinde:

“Eller yedi yerde kaldırılır; namaza başlarken (iftitah tekbiri), Mescid-i harama girip Beytullah’a bakarken, Merve tepesine çıkarken,  insanlarla birlikte akşam Arafata çıkarken, Cem’de ve  iki Cemreye taş atarken.” (bk. Fethu’l-kadîr, İlgili yer).

Buharî muallak olarak -Vaki’, İbn Ebi Leyla, Hakem, Miksem yoluyla İbn Abbas’tan- yaptığı rivayette ise, şöyle denilmiştir:

“Namaza başlarken (iftitah tekbiri),  Kâbe’ye yönelirken, Safa-Merve tepesine çıkarken,  Arafat'ta iken, Cem’de, iki Makamda  ve  iki Cemreye taş atarken.”  Şube’ye göre hadis mürsel ve gayr-ı mahfuz olduğundan zayıftır.(bk. a.g.e).

İmam Şafii’nin el-Um adlı kitabında da bu hadisle amel edilmeyeceği bildirilmiştir. İmam Şafii’nin hocası Veki’ bu hadisi İbn Abbas ve İbn Ömer’e mavkuf olarak rivayet etmiştir.

Bununla beraber, tabiinden bir cemaatin sahih senetlerle yaptıkları rivayetlere göre, Abdullah b. Ömer ve İbn Abbas’ın rükua giderken ve rükudan kalkarken ellerini kaldırıyorlardı.(bk. a.g.e). Oysa bu iki yer, yakarıdaki rivayetlerde yer almamaktadır.

Kaldı ki, Hz. Peygamber (a.s.m)’in daha başka bir çok yerde de ellerini kaldırdığına dair mütevatir rivayetler vardır. Bu da “yedi yer” rivayetleri, bir sınırlamayı ifade etmediğinin delilidir (bk. a.g.e).

Buharî ve Müslim’in İbn Ömer’den aktardıklarına göre, Hz. Peygamber (a.s.m), İftitah tekbirinde olduğu gibi, rükua varırken ve rükudan kalkarken de ellerini kaldırıyordu. (bk. Neylu’l-evtar, II, 179-182).

Şafii ve Hanbeli alimleri bu hadise dayanarak, rükua varırken ve rükudan kalkarken de ellerinin kaldırılmasının sünnet olduğunu söylemişlerdir. (bk. el-Fıkhu’l-İslami, I, 686).

Hanefî ve Malikiler ise, yine İbn Ömer’de gelen ve "Hz. Peygamber (a.s.m)’in iftitah tekbirinin dışında namazın başka herhangi bir yerinde ellerini kaldırmıyordu." şeklindeki bir hadise dayanarak, bunun sünnet olmadığını söylemişlerdir.(el-Fıkhu’l-İslami, 685).

Hanefî ve Malikilerin bir delili Hz. Ebu Bekir (ra) ve Hz. Ömer (ra)’in iftitah tekbirinin dışında namazın başka herhangi bir yerinde ellerini kaldırmadıklarına dair rivayettir. Bu rivayete zayıf diyen alimler vardır. (Nasbu’r-Raye, I, 396).

Ancak bu iki mezhebi destekleyen ve hasen olarak kabul edilen hadisler de vardır:

Ebu Davud, Tirmizî ve Nesaî’nin İbn Mesud’dan yaptıkları rivayete göre,

"Hz. Peygamber (a.s.m)’in iftitah tekbirinin dışında namazın başka herhangi bir yerinde ellerini kaldırmıyordu." (bk. Nasbu’r-Raye, I, 394).

Bu açıklamalardan anlaşılıyor ki, her mezhebin kendisine göre delili vardır. İlmen en doğru bulduğumuz ve bizi tatmin etmiş bir bilgi nerede olursa olsun, ferdi olarak onu kabul edebilir ve onunla amel edebiliriz. Fakat halk olarak bize düşen, bağlı bulunduğumuz mezhebe uymaktır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun