İslam, Eski ya da Yeni Ahit, Sümerlerden etkilenmiş olabilir mi?

İslam, Eski ya da Yeni Ahit, Sümerlerden etkilenmiş olabilir mi?
Tarih: 24.05.2011 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Esasen bir millette ya da kültürde bulunan herhangi bir haberin veya güzelliğin, hak dinlerden birinde de olması, o dinin o kültürden etkilendiğini değil, aksine onun kaynağının da vahiy olduğunu gösterir. Zamanla vahiyle ilgisi unutulmuş ve o milletin kültürü olarak anlaşılmıştır. Çünkü Allah insanlığa yünbinlerce peygamber göndermiştir. İlk insan aynı zamanda ilk peygamberdir. Bu açıdan dinlerin verdiği haberlerin başka bir kültürde de olması, onun aslının bir vahye dayandığını gösterir. Ancak zamanla vahyin unutulup kültüre veya bir şahsa ait olduğu zannedilmiştir.

Hz. Musa (as)'ın kundağa bırakılması konusu ayetlerde yer  almaktadır, Hz. Musa (as) kıssası ve hayatı okunursa bu açıkça görülür. Orta Doğu'da pek çok peygamber gelmiştir, bu açıdan Sümer kültüründe de bazı  ilahi dinlere ait müjde motifleri yer alabilir. Bu durum Musa Alyehisselamdan önce gelen bazı peygamberlerin onun geleceğini müjdelemesi anlamına gelir. Nitekim Peygamber Efendimiz (asm) ile ilgili müjdeler kendinden önceki kutsal kitaplarda gelmiştir.

Bazı inançsız insanlar, bu tür yazıtları, dinleri çürütmeye yönelik olarak kullanmaktadır. Halbuki Kur’an bize bildiriyor ki, hiçbir millet peygambersiz, uyarıcısız ve mürşitsiz bırakılmamıştır. İnsanlık tarihinin bu gibi tabloları tamamen Kur’an’ın bu haberlerini doğrulamaktadır.

Cahiliye dönemi Araplarda, binlerce yıl önceden kalma Hz. İbrahim (as)’in Hanif dinine ait kalıntıların dimdik ayakta olduğu bilinmektedir. Beytullah’ın varlığı, o devirde de Arapların orayı kutsal tanımaları, onu tavaf etmeleri ve benzeri ritüellerini din dışı kaynaklı göstermek imkânsız olduğu gibi, insanlığın onuruna yakışacak kanunların veya geçmiş tarihi kıssalara dair yazıtların varlığı, dinin lehine olan birer delil olmasına rağmen, bu materyalist ve Deccalcı materyaller kullanan ateistlerin tersyüz ettikleri tarihî fenomenlerdir.

Hz. Eyyup (as) gibi bazı kıssalar -eğer doğruysa- Onun yaşadığı devirden çok önce hikaye edilmişse, bu onu müjdeleyen bir haber olabileceği gibi, şu anlama da gelebilir: 

Tarih içerisinde, Hz. Eyyup (as) gibi, başından büyük imtihanlar geçmiş bir çok insan olabilir. Kur’an’ın tespitleri, bu gibi külli hadiselerin ucunu göstermek ve insanlık camiasında meydana gelmiş ve gelecek o gibi sabır kahramanlarının hayatını canlı bir örnek olarak sunmaya ve kıssadan hisse alınmaya yöneliktir.

Özetle; Kur’an’ın bahsettiği olaylar ve olayların kahramanları, kesinlikle bir tarihî vaka olarak vardır. Ancak o olayların başka benzerleri de olabilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun