Namazlarımızın sonunda "Salli Barik"leri okurken, niçin diğer peygamberlere, mesela Hz. Adem (as)'e değil de Hz. İbrahim (as) salavat getiriyoruz?

Tarih: 07.01.2012 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evvela, rehberimiz Hz. Peygamber Efendimiz (a.s.m) böyle emrettiği için, öyle yapıyoruz. Bunun önemli bir hikmeti şu olsa gerektir:

Hz. İbrahim (as) Allah'ın dostudur; büyük imtihanlar kazanmıştır. Bunun muaccel/peşin bir mükâfatı olarak da, Yüce Allah, onun namını dünya durdukça yaymak istemiştir. Hac ibadetinde olduğu gibi, namazlarda da onun bu âli hatırasının hatırı, pek âli tutulmuştur.

Ayrıca, Kur'an'dan öğrendiğimiz kadarıyla, ondan sonra gelen bütün peygamberler onun neslinden gelmiştir. Onun âli, peygamberlerdir. Teşehhütteki salavatta Habibullah olan Hz. Muhammed (a.s.m) ile Halilullah olan Hz. İbrahim (a.s.)'in birlikte anılması, Allah'ın dostu olan peygamber dede ile, Allah'ın sevgilisi olan son peygamber torun arasındaki birlikteliğe ve bütün semavî dinlerin asılları/iman esasları itibariyle aynı olduğunu vurgulamaya yöneliktir. Bundan, kulun Allah'a karşı, yapması gereken görevinde göstereceği vefakârlığın ne kadar önemli olduğunu anlamak mümkündür.

"Ahdinizi yerine getirin ki, ben de ahdimi yerine getireyim." (Bakara, 2/40)

mealindeki ayetten önemli dersler çıkarmak gerekir.

Diğer bir husus, söz konusu salavatta, peygamber olmayan Hz. Muhammed’in (a.s.m) âli ile, birer peygamber olan Hz. İbrahim (a.s.)'in âli arasında yapılan benzetme ve kıyaslama, Hz. Muhammed (a.s.m)'in âlinin ne kadar büyük mevkilere sahip olduğuna işarettir. Gerçekten İslam Tarihi, âl-i beytin ilim, irfan, ihlas, şecaat, amel mürekkebiyle yazdığı altın sayfalarla doludur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun