Banyoda namaz kılınabilir mi? Nerelerde namaz kılınmaz? Namaz kılınması mekruh olan yerler nerelerdir?

Tarih: 29.03.2012 - 12:36 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Namaz kılınan yer temiz olmak şartıyla, tuvalet ve banyo gibi yerlerde de namaz kılınabilir; ancak bunda kerahet vardır.

Peygamberimizin (asm) ümmetine bahşedilmiş nimetlerden birisi de her yerde ibadetini yapabilme imkanı tanınmasıdır. Bu bakımdan temiz olmak şartıyla, her yerde namaz kılınabilir. Gasp edilen toprak üzerinde veya çalıntı bir elbise ile namaz kılmak doğru olmasa da kıldığı namaz geçerlidir.

Nerelerde namaz kılmak mekruhtur?

Dokuz yerde namaz kılmak mekruhtur:

1. Yol ortasında; çünkü gelip geçenlere engel olur ve herkesin o yoldan geçme hakkı zedelenir.

2. Develerin çöküp yattığı yerde,

3. Çöplüklerde,

4. Hayvan boğazlanan yerde, (mezbahada)

5. Helâ yapılan yerde,

6. Yıkanılan yerde (gusülhanede),

7. Hamamda,

8. Kabristanda,

9. Kâbe’nin damında.

Ot, hasır, yaygı, kamıştan ma'mûl bir eşya üzerinde namaz kılmakta bir sakınca yoktur. (Fetâvâ-yi Kaadıhan.)

Namaz kılınan yerde hangi ölçüde necaset bulunursa namaza mani olur?

Secde yerinde necaset bulunursa: Namaz kılarken secde yerinde necaset bulunur da hemen giderilmesi mümkün olmazsa, sadece burnun geldiği yerde bulunuyor, alının geldiği yerde yoksa, kıldığı namaz caizdir. Bunda görüş farkı olmamıştır.

Hem alın, hem burun konulacak yer necis olursa, Ebû Hanife'ye göre hemen giderilmesi mümkün değilse, sadece burnu ile secde yaparsa kıldığı namaz caiz olur. İsterse alnında bir özür bulunmasın. İmameyn'e göre, alnında bir özür bulunursa, namazı caiz olur. bulunmazsa caiz olmaz. (El-Muhit / Radiyüddin Serahsi.)

Necaset iki ayağın konulduğu yerde bulunur ve giderilmeyerek o vaziyette namaz kılınırsa, kılınan namaz caiz olmaz. Sadece bir ayağın konulduğu yer necis olursa, farklı görüşlere rağmen namazı sahih değildir.

Necaset iki elin, ya da iki dizin konulduğu yerde bulunursa, zahir rivayette namazı bozulmuş sayılmaz. Ebû Leys'e göre, bu meselede muhtar olan kavil, namazın bozulmuş olmasıdır. El-Uyûn sahibi de bu görüşün sahih olduğunu kaydetmiştir. (Siracü'l-Velhac - Fetavâ-yi Hindiyye.)

Temiz bir yer üzerinde namaz kılarken üstlüğü ya da üzerinde bulunan benzeri bir giysisi secdeye varırken kurumuş bir necisin bulunduğu yere dokunuyor ya da yanı başındaki necis bir elbiseyle temas ediyorsa, namazı caizdir. (El-Bedayi1 - El-Muhit / Serahsi.)

Namaz kılanın elbisesiyle beraber namaz kıldığı yerde dirhem miktarından az ölçüde necaset bulunur, fakat hepsi bir araya getirildiğinde dirhem miktarını aşarsa, sahih kavle göre namazın cevazına mani' sayılmaz. (El-Hulftsa - İbn Abidin.)

Namaz kılan kimse önce temiz bir yer üzerinde durur ve hemen sonra necis bir yere kayarsa, burada en kısa bir rükün miktarı duracak olursa namazı caiz olmaz. Bu kadar zaman beklemeden tekrar temiz yere kayarsa, namazı caiz olur. (Fetavâ-yi Kaadıhan.)

Necis bir yer üzerinde niyet getirip namaza durur, sonra temiz bir yere kayarsa, namaza başlamış sayılmaz.

Yağmurlu ve çamurlu bir havada hayvan üzerinde -yolculuk halinde iken- namaz kılar, fakat bineğinin semeri üzerinde dirhem miktarından fazla kan ya da hayvan tersi gibi bir necis bulunursa, namazı caiz değildir. Ancak bu konuda El-Muhit sahibi İmam Serahsi, kılınan namazın sahih kavle göre caiz olduğunu kaydetmiştir.

Üzerinde namaz kıldığı yaygı (seccade) nin bir ucunda necaset bulunur, ama namaz kıldığı kısımda bulunmazsa, sahih olan kavle göre kıldığı namaz caizdir. Yaygı ister büyük olsun, ister küçük olsun fark etmez. (EI-Hulasa.)

Üzerinde namaz kıldığı seccade ya da yaygıya namaza engel olacak kadar necaset dokunduğunu biliyor, fakat yerini belirleyemiyorsa, temiz olduğuna kanaat getirdiği kısmın üzerinde namaz kılabilir. Buna cevaz verilmiştir. (Tatarhaniyye - Fetâvâ-yi Hindiyye.)

Namaz kıldığı seccadenin astarında namaza engel olacak kadar necaset bulunur ve hemen giderilmesi mümkün olmazsa, İmam Muhammed’e göre, -astar dikili vaziyette bile olsa- kılınan namaz caizdir. İmam Ebû Yusuf'a göre, astar dikili, bitişik vaziyette ise caiz değildir. (El-Muhit / Serahsi - Fetâvâ-yi Kaadıhan.) Ebu Yusuf'un görüşü, ihtiyata daha uygundur.

Necis bir yer üzerine konan mermer, tahta veya keçe gibi kalın bir şey üzerinde namaz kılınması caiz midir?

Kalınca bir mermer ya da sal taş veya kalınca bir yaygı üzerinde namaz kılan kimse, bunun alt kısmının necis olduğunu bilse bile yine namazı caizdir. Bu, İmam Muhammed'e göredir. Fetva da buna göre verilmiştir. Çünkü tercihe daha lâyıktır. (Şerh-i Münyetü'l-Musalli / îbn Emir Hacc.)

Kalınca keçe hakkındaki hüküm de böyledir. Kalın tahtayı ve benzeri eşyayı buna kıyas yapmak mümkündür.

Necaset dokunmuş bir toprak üzerinde namaz kılmak gerektiğinde ne yapmak gerekir?

Necaset dokunmuş bir toprak üzerinde namaz kılmak gerektiğinde, su ile onu yıkamak mümkün değilse, herhangi bir âletle kazınarak necis olan kısım atılır, sonra açılan alandan necis kokusu gelip gelmediğine bakılır: Koku hâlâ devam ediyorsa, necasetin toprağın derinliklerine kadar indiğini gösterdiğinden namaz kılınmaz. Temiz bir yer aranır. (Tatarhaniyye.)

Üzerinde necaset bulunan bir yaygı toprak ile örtülerek necaset görülmeyecek duruma getirilse bile, yine de o vaziyette üzerinde namaz kılmak caiz olmaz. (Siracü'l-Vehhac.) Bunun gibi necis bir toprak üzerine üstlüğünün bir ucunu yayarak secde etmesi caiz değildir. Sahih olan görüş budur.

(Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: I/214-216)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun