Domuz neden haramdır; diğer hayvanlar neden helaldir? Başka pis hayvanlar da olduğu halde neden sadece domuz yasaktır?

Tarih: 14.05.2012 - 12:28 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İslâm dini insanı maddî ve manevî her türlü zarardan korumak için birtakım kurallar koymuş, bu arada beslenme konusunda da bazı temel prensipler belirlemiştir.

Allah, insana zarar verebilecek pis ve kötü her şeyi yasaklamış; temiz, güzel ve faydalı olanı da helâl kılıp serbest bırakmıştır. (Bakara 2/168, 172; A‘râf 7/157; Mü’minûn 23/51)

Domuz (hınzîr) pis ve zararlı şeylerden kabul edilip etinin haram kılındığı Kur'an-ı Kerîm’de açıkça belirtilmiştir:

“Allah size ancak ölüyü (leşi), kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı.” (Bakara 2/173; Nahl 16/115; ayrıca bk. Mâide 5/3; En‘âm 6/145)

“Taze et yemeniz için denizi sizin hizmetinize veren Allah’tır.” (Nahl, 16/14)

mealindeki âyet-i kerime ile

“Denizde avlanmak ve onları yemek size helâl kılındı ki; hem size hem de yolcu olanlarınıza faydalı olsun.” (Mâide, 5/96)

mealindeki âyet, denizlerin birer ilâhî nimet deposu olduğunu ve onlardan insanların faydalanabileceğini ifade etmektedir.

Âyet-i kerimelerde, Cenab-ı Hak belirli bir kısmını haramlaştırmadan ve başka hayvanlar gibi boğazlanma şartını koşmadan, bütün deniz hayvanlarının helâl olduğunu bildirmekte, kullarına kolaylığı ve genişliği temin etmektedir. Hattâ mümkün mertebe hayvana eziyet vermekten kaçınılması kaydıyla, onları yakalamak için insana her şeyi kullanabilme müsaadesini vermektedir.

Bilindiği gibi, yaşadıkları yerler bakımından hayvanlar kara ve deniz hayvanları olmak üzere ikiye ayrılır. Karada yaşayan hayvanların hangilerinin yenip yenmeyeceği fıkıh kitaplarında belirtilmiş, ayrılmıştır. Denizde yaşayan hayvanların hangilerinin yenilmesinin helâl, hangilerinin haram olduğu hususunda ise mezhepler arasında farklı görüşler mevcuttur.

Yukarıda meallerini verdiğimiz âyet-i kerimelerden hareket eden Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhebi âlemlerine göre, deniz hayvanlarının, yani suyun içinden başka bir yerde yaşayamayan hayvanların hepsi, nerede bulunursa bulunsun, ister balık şeklinde olsun, isterse başka cins ve şekide bulunsun, helâldir, yenebilir. Yine aynı mezheplere göre, bu hayvanların isimlerinin farklı olması, diri veya ölü olması; yakalayanların Müslüman veya gayri müslim olması hükmü değiştirmez.

Mâlikî mezhebi hiçbir deniz hayvanını istisna kılmazken, Hanbelî mezhebi yılan balığını habis saydığı için; Şâfiî mezhebi de kurbağa, yengeç ve timsah gibi hem denizde, hem de karada yaşayabilen hayvanların etinin yenilmesini haram olarak vasıflandırmaktadır.

Hanefî mezhebine göre ise, balık sûretinde olmayan deniz hayvanlarının etlerini yemek haramdır. Buna göre, daima suda yaşayan, suda barınan hayvanlardan her çeşit balık eti yenebilir. Kalkan balığı, sazan balığı, yunus balığı, yılan balığı bu kabildendir. Fakat, diğer su hayvanları caiz değildir. Midye, istiridye, istakoz ve yengeç gibi hayvanların yenilmesi helâl olarak kabul edilmemektedir, haram sayılmaktadır. (el-Mezâhibu’l-Erbaa, 2/5)

Bu esaslara göre, midye, istiridye gibi deniz hayvanları Şâfiî, Mâlikî ve Hanbeli mezheplerine göre yenebilirken, Hanefî mezhebine göre yenilmemektedir. Hanefî mezhebinin haram saymasının sebebi, bu çeşit hayvanları gerek görünüş, gerekse yenen kısımları itibariyle hoş olmaması, çirkin ve pis sayılmasıdır.

İlave bilgi için tıklayınız:

Domuz eti neden haram kılınmıştır?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun